Fibromyalji

Fibromyalji

Kronik ağrılı durumlardan birisi olan fibromyalji kendisini “ her yerim ağrıyor “ “çok yorgunum” yakınması ile ortaya koymaktadır. Günlük yaşam kalitesini ciddi olarak bozan bu rahatsızlık daha çok geç ve orta yaştaki kadınlarda görülmektedir.Tıbbi anlamda nedeni henüz tam olarak ortaya konamamış olan fibromyalji’ nin tedavisi de o denli zor bir rahatsızlıktır.Otoimmün bir rahatsızlık olduğu düşünülmekte ve vucutta seratonin eksikliğinin, bir çok yakınmanın nedeni olduğu konusunda görüşler yoğunlaşmaktadır. Bu hastalar farklı farklı disiplinlerdeki doktorlara müracaat ederek dertlerine çare aramakta fakat her defasında hayal kırıklığına uğramaktadırlar. Halk arasında “ adale romatizması” tabiri bu hastalık için de kullanılmaktadır.

Fibromyalji hastaları genel olarak “ asabı bozuk “ hastalardır. Ağrıları daha çok omuz ve kalça bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Hastaların %30 unda depresyon belirtileri söz konusudur. Her tarafalarının ağrıdığını, bir türlü dinlenemediklerini ve uykularının düzensiz olmasından yakınırlar. Bu rahatsızlıkta: Yakınmalar 3 aydan fazla sürmüşse;

1-Uyku bozuklukları ki sabah dinlenmemiş olarak uyanırlar. Hastaların %60 ında vardır.

2-Vucutta bilinen 18 hassa noktanın yaklaşık 11’inde basmakla ağrılarında artış söz konusudur. Bu duyarlı noktalar doktor muayenesinde eldeki en önemli kanıtı oluşturmaktadır.

3-Sabah sertlikleri %70.Vucutlarının bazı bölgelerinde kas spazmları ve sertlikler (nodüller) oluşmuştur. Tanı bu kriterlere göre konur.

Bu hastalarda baş ağrılarıda sık görülmekte normalde ağrı oluşturmayan bazı uyaranlar örneğin soğuk, üzüntü bu hastalarda ağrıyı tetiklemektedirler.

Bu hastalıkta tanı koymanın yolu hastayı çok dikkatli ve detaylı bir şekilde dinlemek ve bilinen 18 noktanın 11 tanesinde hassasiyetin varlığıdır. Labratuar tetkiklerinin bir anlamı olmayıp şüpheli başka durumların ayırdında faydalı olabilir.

Tedavi:

Bilinmelidir ki bu hastalara, şu tedaviyi uygularsak faydalı oluruz diyebileceğimiz bir formulümüz elimizde mevcut değildir. Tedavi hastadan hastaya değişmektedir. Ancak yine de kaba hatları ile hastalarımızda netice aldığımız önerilerimizi belirtmek istiyorum.

Bir keresinde bu hastalarımıza mutlaka bir antidepressan önermekteyiz( en az 6 ay) bu, bizce tedavinin %50 si demektir. Tedavinin diğer boyutunda ise bir çok seçenek bulunmakta ve hastalar bunlar arasından kendilerine en uygununu seçmelerini istemekteyiz. Bu seçenekleri de kısaca belirtirsek; Germe egzersizleri veya birlikte sıcak + soğuk sprey uygulamaları. Fizik Tedavi, Akupunktur, Kuru iğne veya LASER iğneleri. Kas içersine OZON ve veya birlikte intravenöz sistemik OZON tedavisi.Ozon sauna fevkalade faydalıdır. Aerobik....gibi. Bunların yanında, Stresten uzak durmak,hareketsiz kalmamak,akşam uykuya dalışı bozacak; TV seyretmek,geç vakit yemek yemek, fazla çay ve kahve içmek, tartışmalardan uzak durmak önerilerimiz arasında yer almaktadır.Bu hastaların eşlerine de önemli sorumluluklar düşmektedir.Eşleri hoş tutmalı, tartışma ve suçlamalarrdan kaçınmalı , hülasa anlayışlı davranarak tedaviye yardımcı olmalıdır. Yoksa sürekli mutsuz, yorgun ve bezginlik hali herkese zarar verir. Sağlıcakla kalın.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nurettin Lüleci

Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ, İzmit'te doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarula tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı olmuştur. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı'nda Ağrı Bilimi (Algoloji) eğitimini, İtalya'da nükleoplasti eğitimini tamamlamış ve Amerikan Clarus Medikal tarafından sertifikalandırılmıştır.  1999 yılında Doçent olmuş olan Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı'nı kurmuş, Profesör Doktor olarak Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı ve Algoloji Bilim Dalı Başkanlığı görevinde bulunmuştur. 2011 yılında Sağl ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
facebook
Etiketler
Otoimmün
Prof. Dr. Nurettin Lüleci
Prof. Dr. Nurettin Lüleci
İstanbul - Anestezi ve Reanimasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube