Estetik burun ameliyatları (rinoplasti)

Estetik burun ameliyatları (rinoplasti)

Rinoplasti ameliyatında amaç burnunuzun şekil bozukluklarını düzeltmektir. Aynı zamanda burun içinde nefes almaya engel olan eğiklikler (deviasyon), burun eti büyümeleri (konka hipertrofisi) gibi problemleriniz mevcutsa ameliyatınızın estetik yönden olduğu kadar fonksiyonel yönden de başarılı olabilmesi yani ameliyat sonrasında burundan rahat nefes alabilmeniz için aynı ameliyat sırasında bu problemlerinizin de çözülmesi gereklidir.

Burun estetik ameliyatları temel olarak yüz estetik cerrahisi (fasial plastik cerrahi) branşının ameliyatlarından birisidir. Fasial plastik cerrahi branşı ise KBB uzmanlığının bir yan dalı olarak bütün dünyada hızla yaygınlaşmaktadır. Fasial plastik cerrahi ile ilgilenen bir kulak burun boğaz uzmanı problemlerinizi estetik açıdan ve hayat konforunuz için son derece önemli olan burun solunumunuz yönünden en ideal biçimde çözümleyecektir.

Estetik amaçla yapılan burun ameliyatlarında genellikle burun bir miktar küçültüldüğü için ameliyat öncesinde burun içi ve çevresi anatomik yapılarınızın direkt muayene, endoskopik muayene ve gerekirse radyolojik tetkiklerle dikkatli olarak değerlendirilmesi gereklidir. Ameliyat öncesinde burun tıkanıklığı şikayetiniz olmasa bile ameliyat sonrasında oluşabilecek şikayetleriniz göz önüne alınarak özellikle alt ve orta burun etlerinizin aynı ameliyat sırasında uygun cerrahi tekniklerle bir miktar küçültülmesinin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir.

Ameliyat Öncesi

Ameliyatınızı yapacak doktorunuzla görüşmeden önce kendinizi bu ameliyata yönlendiren tüm şikayetlerinizi belirlemeniz çok önemlidir.

Estetik olarak düzeltilmesini istediğiniz problemlerin yanı sıra burundan nefes almanızda sorun olup olmadığı, burun akıntısı, genize akıntı ve baş ağrısı şikayetlerinizin olup olmadığını belirlemeniz bu ameliyat sırasında burun bölgesindeki diğer problemlerinizin de saptanarak çözülmesinde doktorunuza yardımcı olacaktır.

Burun şeklinizle ilgili olarak kendi belirlediğiniz sorunlarınızı ve yapılmasını istediğiniz değişiklikleri doktorunuzla mutlaka tartışmanız gereklidir. Ameliyattan beklentilerinizin mevcut yüz estetik oranlarınız ve normal burun fonksiyonlarınız ile uyuşup uyuşmadığı aynı zamanda cerrahi tekniklerle olabilirliği doktorunuz tarafından net olarak ifade edilmelidir. Ameliyat sonrası hayal kırıklığı oluşmasını engellemek bu tartışmanın yeterince yapılması ve ameliyatınızı yapacak doktorunuz ile yapılması planlanan değişiklikler konusunda karşılıklı mutabakat sağlanmanız ile mümkün olacaktır.

Çekilen fotoğraflarınız üzerinde dijital görüntüleme teknikleri ile ameliyatın olası farklı sonuçlarına yönelik görsel bilgilendirme yapılması, burun profilinizin, burun ucunuzun ve burun deliklerinizin şekli hakkında karar vermenizi kolaylaştırmaktadır.

Ameliyat öncesinde dijital teknikler kullanılarak farklı sonuçların öngörülebilmesi istenen sonuç hakkında karar vermeyi kolaylaştırmakta, ameliyat planı bu sonuca ulaşmaya yönelik olarak yapılmaktadır.

Ameliyat öncesi değerlendirmelerinizin ve fotoğraf çekimlerinizin dik pozisyonda yapılmasına karşın ameliyatın yatar pozisyonda yapılması, aynı zamanda ameliyat sırasında yapılan enjeksiyonlar ve oluşan cilt ödemi nedeni ile özellikle çıkartılacak doku miktarı hakkında karar vermek zorlaşabilmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu hesaplamaların yapılması ve ameliyatınız sırasında yapılacak işlemlerin önceden tam olarak planlanması ameliyatınızın istenen şekilde sonuçlanması için son derece önemli olmaktadır.

Bazen hasta gözü ile çok büyük görünen kusurlar cerrahi olarak basit bir işlemle düzeltilebilirken çok küçük bir kusur zor ve uzun bir cerrahi müdahale ile ancak belki de kısmen düzeltilebilmektedir. Tam iyileşmenin uzun sürmesi ve bu sırada etkili olan hastanın doku özellikleri, yara iyileşme özellikleri gibi faktörlere bağlı olarak tüm estetik burun ameliyatlarında ortalama % 5-15 oranında, iyileşmenin tamamlanmasının ardından ufak bir düzeltici müdahale daha yapmak gerekebilmektedir.

Açık ten rengi ve ince cilt yapısı olan hastalarda ileri derecede deformite düzeltilmesi ve greft uygulaması yapılması durumunda ikinci bir müdahale ihtimali artarken, cildi çok ince olmayan ve burunda karşıdan bakışta belirgin asimertisi olmayan hastalarda bu ihtimal oldukça düşük olmaktadır. Karşıdan bakışta "C" ya da "S" şeklinde asimertik ve eğri olan burunlarda tüm burun kıkırdak ve kemiklerinde asimetri olması nedeni ile iyileşmenin tamamlanması ve dokuların nihai şekillerini almaları sonrasında bir miktar eğikliğin ya da asimetrinin fark edilmesi en sık karşılaşılan problemlerden birisidir. Sonucun tatminkar olmaması durumunda bu sorunların çökük görünen bölgelerin cilt altına yerleştirilen ince kıkırdak parçaları ile desteklenmesi gibi basit kamuflaj teknikleri ile giderilmesi en uygun yaklaşım olmaktadır.

Ameliyat sonrasında alçı ve bandajlarınız alındığı dönemde ilk kez göreceğiniz burnunuz nihai sonuç olmayacak, dokulardaki ödemin azalması ve burnunuzun son şeklini alması, kullanılan ameliyat tekniği, burun cildinizin yapısı ve ameliyatınız sırasında kullanılan greftlerin (burna eklenen kemik, kıkırdak gibi dokular) cins ve miktarına göre ilk 2-3 ayda daha hızlı olmak üzere, yaklaşık 6-12 ay sürecektir.

Ameliyatın Amacı

Burun estetik ameliyatınızda yüzünüze en uygun ve doğal görünümlü burnun yapılması hedeflenmelidir. Mevcut dokularınızın biyolojik özellikleri bu cerrahi işlemin sonucu üzerinde önemli etki yapmaktadır. Yani cildinizin kalınlığı, mevcut kıkırdaklarınızın inceliği ve formu, yara iyileşme özellikleriniz ve daha önce geçirmiş olduğunuz burun ameliyatları estetik burun ameliyatınızın sonuçları üzerinde önemli etki yapmaktadır.

Burnunuz yüzünüzün tam ortasında ve siz aynaya baktığınızda ya da size bakıldığında yüzünüzde ilk dikkat çeken yapıdır. Güzel ve çekici bir burun, kendi içinde belli oranlara sahip aynı zamanda diğer yüz yapılarınız arasında silik kalmayan ve kendisini gösteren bir burundur. Bu nedenle ameliyatın amacı tek başına çok güzel bir burun yapmak değil yüzünüze en uygun olacak burnu yapmaktır. Bu amaca ulaşmak için çoğu zaman mevcut dokularda küçültme yapılmakla beraber özellikle daha önce ameliyat olmuş hastalarda buruna doku ekleyerek bazı bölgelerini büyütmek gerekmektedir.

Buruna doku eklemek gereken durumlarda genellikle kulak ya da kaburgadan alınan kıkırdak parçaları gibi hastanın kendi dokuları tercih edilmektedir. Hastanın kendi dokusu dışındaki her türlü materyalin özellikle destek amaçlı olarak kullanılmaları durumunda uzun dönem başarı oranları düşük, enfeksiyon, atılma gibi sorunlar yaşama ihtimali yüksek olmaktadır. Homogreft olarak isimlendirilen kadavralardan elde edilen ve özel işlemlerle antijenik yapıları temizlenmiş kaburga kıkırdakları yüzeysel kontur düzensizliklerini saklamak amacı ile en fazla tercih edilen materyallerden birisidir. Orta uzun vadede hacim kaybetmelerine karşın güçlü bir bağ dokusuna dönüşmeleri nedeni ile burun hatları üzerindeki etkileri devam etmektedir.

AMELİYAT TEKNİKLERİ

Burun estetik ameliyatları en çok yapılan estetik amaçlı ameliyatlardandır. Ameliyat süresi, burundaki şekilsel problemin tipine, birlikte bulunabilecek burun içi eğriliği, anatomik varyasyonlar, burun eti büyümesi, kronik sinüzit gibi patolojilere ve uygulanacak cerrahi tekniğe bağlı olarak değişmekle beraber genel olarak 1,5-2 saat civarında sürmektedir. Ancak kulak, kaburga gibi başka bölgelerden doku alınmasını da gerektiren özel durumlarda bu süre daha uzun olabilmektedir.

Cerrahi Teknikler

Rinoplasti ameliyatlarında kullanılan başlıca teknikler şunlardır;

Mikrorinoplasti

Tipplasti

Açık Rinoplasti

Kapalı Rinoplasti

Burun sırtında az miktarda şekil bozukluğu olan ve burnun üst kemik kısmı geniş olmayan hastalarda mikrorinoplasti tekniği kullanılabilmektedir. Bu teknikte burun içinden yapılan kesilerle burun sırtına ulaşılmakta ve özel tıraşlayıcı sistemler (microdebrider) kullanılarak burun sırtına şekil verilmektedir. Yapılan müdahale oldukça sınırlı olmakta, burun sırtına doğal yuvarlak şeklini vermeye yönelik yan burun kemiği kırıklarına gerek olmadığı ve burun ucuna müdahale çok sınırlı olduğu için iyileşme genellikle göz çevresinde morarma ve şişme dahi olmadan çok kısa zamanda tamamlanabilmektedir. Mikrorinoplasti tekniğinde başarılı olmanın en önemli şartı uygun hasta seçimi ve hasta ve doktorun ameliyattan beklentilerin ameliyat öncesinde gerçekçi olarak ortaya konulmasıdır.

Burnun kemik yapılarına herhangi bir müdahale yapılmadan sadece kıkırdak yapıdaki uç kısmının şekil bozukluklarını düzeltmek amacı ile yapılan ameliyatlar tipplasti olarak isimlendirilmektedir. Bu ameliyatta çok sınırlı problemler dışında hemen her zaman açık teknik tercih edilmektedir. Tipplasti ameliyatı ile burun ucu düşüklüklerini ve asimetrilerini düzeltmek, dolgun burun uçlarını küçültmek, burun profil görünümündeki uç noktasını belirginleştirmek veya burun girişini daraltan kıkırdak açılanmalarını düzeltmek mümkün olmaktadır. Ameliyat sırasında kemik yapılara müdahale yapılmaması nedeni ile ameliyat sonrasında gözler çevresinde şişme ve renk değişikliği genellikle izlenmemektedir. Burun üzerinde bir haftalık bir bandaj uygulaması yeterli olduğundan tipplasti ameliyatı sonrasında hastaların normal günlük yaşantılarına dönmeleri oldukça hızlı olmaktadır.

Burun ucunda şekilsel bozukluk ya da asimetri olan, daha önce ameliyat olmuş ve veya estetik ameliyatla beraber aynı seansta burun içindeki septumun eğikliğine (deviasyon) müdahale edilmesi gereken hastalarda en ideal yaklaşım açık rinoplasti tekniğidir. Rinoplasti yapılacak hastaların çoğunda burun ucuna da müdahale edilmesi gerektiği için açık rinoplasti günümüzde en fazla tercih edilen cerrahi teknik olmaktadır.

Açık rinoplasti ameliyatında iki burun deliği arasındaki bölgenin (kolumella) orta kısmından yatay bir kesi yapılarak ameliyata başlanmakta (Şekil 3) ve burun derisi bu yolla kaldırıldıktan sonra burun ucunu oluşturan bütün kıkırdak yapılar ortaya konularak ameliyat direkt görüş altında yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan ameliyatta simetrinin tam olarak sağlanmasının yanı sıra ihtiyaç olan bölgelere kıkırdak destekler yerleştirilip dikişlerle sabitlenebildiği için ameliyat sonrasında burnun ya da burun ucunun şekil değiştirmesi, burun ucunun düşmesi, burun içi septumun kayması gibi riskler en aza indirgenmektedir.

Açık teknikte burun içi kıkırdak perdeye (septum) tam olarak hakim olunabildiği için bu yapıdaki özellikle burun sırtına yakın olan eğiklikler uygun yöntemlerle, gerekirse kıkırdak parçalar eklenerek tam olarak düzeltilebilmekte, daha önceki ameliyatlarda oluşan kıkırdak eksiklikleri tam ve simetrik olarak onarılabilmektedir. Açık teknik ameliyatlarda burun uç kısmında yapılan kesi uygun teknik ve materyallerle kapatıldığında yaklaşık 1,5-2 ay içinde fark edilmeyecek şekilde hemen tamamen iyileşmektedir.

Estetik Burun Ameliyatları

Şekil 3. Açık rinoplasti ameliyatında burun ucuna yapılan kesi hattı

Burun ucunda ve septumunda belirgin problemi olmayan, asıl şikayeti burun sırtında kemik ve kıkırdak çıkıntı (dorsal hump) olan veya önceki ameliyatı takiben burun sırtında basit yüzeyel düzensizlikler kalmış olan hastalarda kapalı rinoplasti tekniği tercih edilmektedir.

Bu teknikte burun delikleri içinden yapılan kesilerle burun sırtına ulaşılmakta ve buradaki şekilsel bozukluklara gereken müdahaleler yapılmaktadır. Kapalı teknik uygun seçilmiş hastalarda ameliyatın daha kısa sürede yapılmasını sağlamakta, burun ucunda çok az miktarda ödem oluşması nedeni ile iyileşme daha kısa sürmektedir.

Ameliyatlarda burun sırtındaki kemik ve kıkırdak çıkıntı alındıktan sonra burun sırtına karşıdan bakışta doğal görüntü verebilmek için burun kemikleri kırarak birbirine yaklaştırılmakta ve buna bağlı olarak ameliyat sonrasında gözler çevresinde bir miktar morarma ve şişme olmaktadır. Bu ödem ve renk değişiklikleri yaklaşık 7-12 günde hemen tamamen kaybolmaktadır. Son zamanlarda kullanılmaya başlanan “hiloterapi” uygulaması, özel bir maske yardımı ile gözler çevresine 15-18 derecede soğuk uygulanmaktadır. Lenf ve kan dolaşımını aktif tutan bu uygulama ile ameliyat sonrasında gözler çevresinde oluşan şişme ve renk değişiklikleri önemli ölçüde engellenebilmektedir.

Özel durumlar dışında buruna tampon konulması gerekmediğinden çoğu hastada ameliyat tamponsuz olarak yapılabilmektedir.

Burun dışına uygulanan bandaj ve plastik alçı ameliyattan sonra birinci haftada yenilenmekte, 10-14. günlerde çıkartılmaktadır.

Burnun hareket etmeyen bir yapı olması nedeni ile ameliyat sonrası ciddi ağrı olmamakta basit ağrı kesiciler genellikle yeterli olmaktadır.

Ameliyat sırasında burun etlerini küçültmek amacı ile koterizaston, radyofrekans ya da mikrodebrider gibi kanama yapmayan teknikler dışında bir cerrahi müdahale yapılmışsa ameliyat sonrasında kanama riskini azaltmak için buruna tampon konulması gerekebilir. Bu tampon yumuşak bir sünger yapısında olup tıkanıklık dışında ciddi bir problem yaratmamakta ve ameliyat sonrası ikinci günde alınmaktadır.

Ameliyat sonrası fazla sıcak olmayan bir ortamda ve baş hafif yüksek olarak istirahat edilmesi önerilir.

İlk 24-36 saatte gözler üzerine aralıklı soğuk tatbiki yapılması sişlik ve morlukların artmaması ve daha çabuk normale dönmesi için faydalıdır.

İlk hafta içinde burunda olabilecek kabuklanma ve tıkanmalar için bir kez kontrole gelmek gerekebilir.

Burun estetik ameliyatı sonrasında iyileşme zamanla olmakta ve tamamlanması yapılan ameliyatın tipine göre 6-12 ay sürebilmektedir. Bu süreçte burun ilk haftalarda daha çabuk, takiben yavaş yavaş şekil değiştirerek istenen sonuca ulaşılmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası erken dönemde burnun görüntüsünün istenen gibi olmaması son derece doğaldır, zamanla ödem azalıp cilt normal kalınlığına geldikçe burnun şekli de istenen yönde değişecektir. Aynı şekilde ameliyat sonrası erken dönemde tam istenilen sonucun izlenmesi ise kullanılan tekniğe ve yapılan işlemlere bağlı olarak farklılıklar olsa da, zamanla istenenden daha değişik bir sonucun oluşma ihtimalini akla getirmelidir.

Zaman içinde burun şeklinde oluşan değişikliklerin ameliyatı yapan doktorla birlikte takip edilmesi en uygun yol olacaktır.

BURUN ESTETİĞİ SONRASI DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Burnunuz üzerindeki alçı 10-14 gün arasında kalacaktır. Islanmaması gerekmektedir. Aşırı sıcak ya da buharlı yerlerde bulunmanız terleme ile bu alçının gevşemesine ya da çıkmasına neden olabilir.

İlk 24-36 saatte gözleriniz üzerine aralıklı olarak soğuk tatbiki (saat başı 5-10 dakika) yapılmalıdır.

Ameliyat sonrası 5 gün fiziksel aktiviteden mümkün olduğunca uzak durulmalı ve başınız yüksekte olacak şekilde istirahat etmelisiniz.

Bir hafta boyunca aşırı yüz mimikleri ve gülmekten kaçınınız.

Açık teknik ameliyat yapılmış ise burun ucundaki dikişleriniz 5-7 günde doktorunuz tarafından alınacaktır.

Burun ameliyatınızdan sonra göz altlarınızda ve yüzünüzde şişme olabilir. Bu şişlikler ve renk değişiklikleri 1-2 hafta içinde tamamen geçecektir.

Burnunuz açıldıktan sonra burun cildinizi nazik bir şekilde sıvı sabun veya özel losyonlarla temizleyebilirsiniz. Bandaj alındıktan sonra makyaj yapabilirsiniz.

Ameliyatı takip eden üç hafta boyunca burna darbe riskini artıran boğazlı kazak veya dar boyunlu giysiler giymemeniz uygun olur.

Üç hafta süreyle burnunuza sert bir şekilde dokunmamanız, ilk 6 hafta burna darbe gelme ihtimali olan aktivitelerden kaçınmanız gerekir.

6 Hafta boyunca gözlük kullanmamanız daha sonraki dönemde hafif çerçeveli gözlükler kullanmanız önerilir

Operasyonu takip eden 6 ay boyunca burun cildinizin güneş ışığından korunarak yanmasını engellemeniz gerekir.

Aşırı sıcak burnunuzda şişmeye neden olacağından bu tür ortamlarda bulunamamanız önerilir.

Doktorunuzun verdiği ilaçlar dışında ilaç alınmamalıdır.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Teoman Dal

Prof. Dr. Teoman DAL, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1989 yılında birincilikle tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, aynı fakültede Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda, KBB ve Baş - Boyun Cerrahisi üzerine yapmıştır. KBB ve Baş-Boyun Cerrahisi alanında 2000 yılında doçent, 2017 yılında profesör unvanını almış olan Prof. Dr. Teoman DAL, 2003-2006 yılları arasında Amerikan Hastanesi Başhekimliği ve Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları Tıbbi Direktörlüğü yapmıştır.  Yurtdışında özellikle ABD ve Avusturya'da cerrahi navigasyon, balonla sinüs cerrahisi, mikrocerrahi, onkolohik ve rekonstrüktif cerrahi, robotik cerrahi ve tükürük bezi endoskopisi üzerine eğitimler almış olan Prof.Dr. Teoman DAL, sinüs hastalıkları ve endoskopik sinüs cerrahi ...

Etiketler
Burun ameliyatı sonrası iyileşme
Prof. Dr. Teoman Dal
Prof. Dr. Teoman Dal
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube