Epilepsi tedavisi

Epilepsi tedavisi

Epileptik nöbet,merkezi sinir sisteminin bazı nöronlarının anormal aşırı ve hipersenkroz boşalımları sonucu ortaya çıkan nöbet şekli olup konvülsiyon adını alır. Eğer ekstremitelerde kasılma ve çekilmeler şeklinde olduğunda konvülsiyon diye isimlendirilir. Bazen epileptik nöbetler dalma ya da davranış değişiklikleri ya da otomatik hareketler ( ağız şapırdatması, düğmelerle oynama gibi) şeklinde olur.

Toplumda % 5-10 sıklıkta görülür. Epilepsi altta yatan sebeplere göre ikiye ayrılır.

1)- Primer epilepsi; Epileptik nöbetler altında patolojik bir bulgu bulunmaması
2)- Semptomatik epilepsi; Epileptik nöbetler altında (tümör,vasküler anomali v.b) patolojik bir bulgunun bulunması,
3)- Kriptojenik epilepsi; Muhtemelen sekonder ancak herhangibir kanıt bulunmaması

Epileptik uyarıların oluşması ve yayılması için artmış nöronal uyarılabilirlik ve nöronal hiper senkronizasyon gereklidir. 
Epilepsi araştırmalarında yeni gelişmeler bir çok epilepsi sendromu ile ilişkili olan genetik mutasyonları belirlemiş,sebep ve tadevi üzerinde yeni ufuklar açmıştır.

Klinik; epileptik nöbetlerin uluslararsı sınıflaması klinik bulgulara ve elektroensefalografi(EEG) yapılmaktadır.

1)- Jeneralize nöbetler
2)- Parsiyel ya da fokal nöbetler şeklinde sınıflandırılır ve bunlar alt gruplara ayrılır.

Klinik jeneralize tonik klomik nöbetler aniden başlar, tüm vücut kaslarında kasılma olur ve hasta yere düşer. Solunum durması, dil ısırması ve idrar kaçırması olabilir. Bu durum geçtikten sonra hasta uyku haline girer. Baş ağrısı, kas ağrıları ve halsizlik olur. Hasta dışarıdan gelen uyarılara ve seslere cevap veremez.

Apsans nöbetleri dalma nöbetleri şeklindedir. Göz kırpma, dudak şapırdatma ve çğneme hareketleri şeklinde otomatik hareketler sıktır. Çocukluk çağı epilepsisidir.

Genetik temelli çocukluk çağı nöbetleri 6-8 yaşlarında başlar. Zeka normaldir. Bunun dışında myoklonik epilepsi denilen sıçrama nöbetleri de görülebilir.

Nöbet ve konvulsiyon yapan birçok sebep vardır. Doğum travması,metabolik bozukluklar, genetik bozukluklar, ateşli havaleler, santral sinir sistemi hasarları ve enfeksiyonları, beyin tümörleri, serebrovasküler hastalıklar

Tanı; iyi bir klinik öykü fizik muayeneye dayanır. EEG tamamlayıcı bir incelemedir. Bütün labratuvar araştırmaları ve nöroradyolojik görüntüleme yöntemleri ve sebep ve ayırıcı tanıda rol oynar.

Tedavi; hastalığın sebebine ve epilepsinin tipine göre yapılır.

Gebelik ve epilepsi hem anne-bebek hem de tedavi açısından doğru değerlendirilmelidir.
Status epileptikus; sık sık nöbet geçirme olup,acil ve doğru tedavi olarak ele alınmalıdır.
Epilepsi de tedavi ve iyileşme oranları %90 ‘a yakındır.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Halil Atilla İdrisoğlu

Prof. Dr. Halil Atilla İDRİSOĞLU, 1951 yılında İstanbul'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Lüleburgaz'da bitirmiş,1968 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimine başlamıştır. 1974 yılında mezun olarak tıp doktoru unvanı almıştır.1974-1976 yılları arasında Erzurum'un Pasinler ilçesinde askerlik vazifesini yerine getirmiştir. 1976 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniği'nde ihtisasına başlamıştır. 1980 yılında "Demansiyel  Sendromlarda Pnömo Ensefalografi" konulu tezi ile ihtisasını eğitimini tamamlayarak Nöroloji Uzmanı olmuştur. Yine 1980 yılında üzerinde çalıştığı Nöroradyoloji alanındaki bilgi, görgü ve pratiğini arttırmak amacıyla Berlin Frei Universitat Klinikum Stegliz'in (FUB) Nöroradyoloji departmanında 2 ay boyunca çalışmalar yapmıştır. Prof. Dr. Halil Atilla İDRİSOĞ ...

Etiketler
Epilepsi nedır ve nasıl tedavı edılır
Prof. Dr. Halil Atilla İdrisoğlu
Prof. Dr. Halil Atilla İdrisoğlu
İstanbul - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube