EMZİRMEZSEM NE OLUR?
Anne adaylarının hamilelik ve doğum süreçlerinde vücutlarında, duygularında ve yaşam tarzlarında ciddi değişiklikler olur. Hatta hamilelik sürecindeki stres erken doğuma bile neden olabilir. Stres hem anneyi hem de bebeği etkiler. Anneler özellikle bebeğini emzirmeden önce sakinleşmeli, rahat ve huzurlu bir ortamda bebeği emzirmelidir.
Doğumundan sonraki ilk 6 aylık süreçte anne sütü ile beslenmesi çok önemlidir. Anne sütü mikroplardan arınmıştır. İçerisindeki koruyucu maddelerle bebeğinizin bağışıklık sistemini koruyarak oluşabilecek birçok hastalığa karşı bebeğinizi korur. Emzirme süreniz ne kadar uzun olursa bebeğiniz o kadar sağlıklı büyüyecektir. Özellikle 2 yaşına kadar emen bebek hem ruhsal hem fiziksel olarak hızla gelişecektir.
Anne sütü alamayan bebeklerde neler gözleniyor
Annenin sağlıksal, ruhsal, bedensel rahatsızlıklar sebebiyle bebeğini emzirememesi bebeğin gelişimini olumsuz bir çok yönde olumsuz etkiliyor. Anne sütünde yer alan pek çok yararlı besin maddesinden mahrum kalan bebeklerin zeka seviyelerinde de emen bebeklere göre düşüklük saptanabiliyor.
Bebekler bağırsaklarında “mekonyum” adı verilen koyu kıvamlı yapışkan bir madde ile doğarlar anne sütü alamayan bebekler bu maddenin bağırsaklarından atımında zorluk çekecektir.
Anne sütü alamayan bebeklerin zeka gelişimi anne sütü emen bebeklere göre daha yavaş gelişmektedir.
Anne sütü ile beslenen bebeklerin psikomotor ve sosyal gelişimi mama ile beslenenlere göre belirgin derecede daha iyidir.
Anne sütünün içerdiği bazı kimyasal maddeler bebeğin daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olur.
Anne sütü içerisinde bulunan “endorfinler” bebek için doğal bir ağrı kesici görevi görür.
Mama ile beslenen bebeklerde diyabet riski oluşabilmektedir.
Mama ile beslenen bebekler anne sütü emen bebeklere göre daha alerjik bir bünyeye sahip olurlar.
Memeden emmek, biberondan emmeye göre bebeğin diş ve çene gelişimi için daha uygundur. Memeden emerken biberona göre 60 kat fazla enerji harcayan bebeğin çene kasları daha kuvvetli olur. Düzgün gelişen bir çenede çıkan dişler daha düzgün ve sağlıklı olur.
Anne sütü alamayan bebeklerde, kulak, bağırsak, solunum sistemi enfeksiyonları, görme kusurları gibi bir çok hastalık gözlenebilinir.
Doğumdan sonraki 4-5 gün “Ağız sütü” (Kolostrum)’un bebeğe verilmesi çok önemlidir. Çünkü ağız sütü adeta bebeğin ilk aşısı gibidir. Emzirme ile anne vücudundan “oksitosin” isimli hormon salgılanır. Bu hormon hem sütün memelerden dışarı atılmasından sorumludur hem de doğum sonrası rahmin toparlanmasını kolaylaştırır. Anne sütü çocuğun gelişimine faydalı olduğu kadar, anne ile bebek arasında oluşacak duygusal bağın güçlenmesini de oluşturmaktadır. İç güdüsel olarak bebek kucaklanmayı ister anne kokusunu tanıdığı için annesinin kucağında olduğunu bilen bebek kendini güvende hissedecektir.
Bebeğin sağlığının yanı sıra annenin sağlığında da emzirmenin çok önemli faktörleri vardır. Emzirmeyen annelerin rahimleri doğum öncesindeki boyutlarına asla dönemez. Her zaman eskisinden biraz daha büyük kalır. Emziren annelerin ileriki yaşamlarında over ve gögüs kanserine yakalanma riskinin emzirmeyenlere göre daha düşük olduğu görülmektedir.
Anne sütünün bebeğinizin ilk aşısı olduğunu unutmayın ve bebeğinizi korumak için onu mümkün oldukça anne sütü ile beslemeye çalışın.
