Emzirmenin 5 altın kuralı

Emzirmenin 5 altın kuralı

Her ebeveyn bebeği için en iyisini ister, sizler de bebeğiniz için en iyi olanı detaylarıyla öğrenmek için buradasınız. Konumuz anne sütünün önemi. Biz sağlıklı nesiller yaratmak istiyoruz ve hep bunun için çalışıyoruz.

Ve size bir sır vereyim mi? Bugün bunun anahtarını cebinize koyarak bilgisayarınızı kapatacaksınız. Şu sayfadan çıkarken… tek bir mesajın asla aklınızdan çıkmamasını istiyorum. İlk 6 ay sadece anne sütü bebeğiniz için en iyisidir, ilk 6 ay anne sütü dışında su-mama-diğer sıvıların verilmesi tıbben gerekmedikçe asla önerilmez.

Anne sütünün özellikleri:

Anne sütü benzersiz-çok özel canlı bir sıvıdır, Tanrı’nın bir mucizesi, insanoğluna en önemli armağanlarından biridir. Bebeğin sağlıklı olarak gelişimini sağlamakla kalmaz, anneyle arasında eşsiz bir sevgi bağı oluşmasına yardımcı olur çünkü bebek anne göğsünde kendini güvende hisseder. Emzirme bebek beslenmesinin en ekonomik, hatta bedelsiz bir şeklidir.

Canlı bir sıvı demiştik çok doğru çünkü içinde mikroplarla savaşan akyuvar dediğimiz beyaz kan hücreleri ve birçok biokimyasal maddeler içerir. Anne sütü “hazırdır-sıcaktır-temizdir”. Isıtmaya ve sterilizasyona gerek yoktur, daha da önemlisi her an ulaşılabilir. Belki komik gelebilir, ama 6 aydan sonra ek gıdalara başladığınızda bu 3 kelimenin ne kadar kıymetli olduğunu daha iyi anlayacaksınız ve o zaman bana hak vereceksiniz.

İlk 6 ayda anne sütü ile beslenen bebekler ishal, zatürre, kulak iltihabı gibi bulaşıcı hastalıklara ve alerjik hastalıklara daha az yakalanırlar ve daha sağlıklı büyürler. Gaz-kabızlık-kusma gibi sindirimle ilgili rahatsızlıklar daha seyrek görülür. Daha zeki olurlar, aynı zamanda gözün görme yeteneğini arttırır. Konuşma ve çene yapısını destekler. Ayrıca ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemek erişkin çağında görülen, diyabet, romatizma, kanser, kalp hastalıkları gibi hastalıkları önlemede de etkindir.

SORU: Nasıl oluyor da anne sütü erişkin çağdaki hastalıkları engelliyor? 

Çünkü anne sütü çok düzgün işleyen bir bağışıklık sistemi inşa eder. Bağışıklı sitemnde denge çok önemlidir, ne fazla ne eksik olmalı. Fazla çalışırsa alerjik hastalıklar, ileri yaşlarda romatizma diabet gibi otoimmun hastalıklar, az çalışırsa enfeksiyonlar ve kanser gibi hastalıklar daha sık görülür.

Emzirmenin anneye faydaları

Bu yazıyı öncelikle bebeğiniz için okuduğunuzu çok iyi biliyorum, ancak biraz kendinizi de düşünmeniz gerekir. Çünkü insanın kendisi için iyi bir şey yapması çok daha motive edici değil mi? Bunları niye söylüyorum, çünkü anne sütünün bebeğe yararlarının yanında anneler için de birçok olumlu etkileri var.

- Bebek bekleyen tüm annelerimizin korkulu rüyasının hamilelikte alınan kilolar olduğunu çok iyi biliyorum ama üzülmeyin, emzirmek bu kiloların daha kolay verilmesini sağlar. Çünkü emzirmek ciddi bir kalori ve sıvı kaybıdır. Biraz yediklerinize dikkat edince, yani günlük normal ihtiyacımızın sadece 500 kal. üzerine çıkıp düzenli olarak bebeğinizi emzirdiğinizde, 6 ay içinde fark etmeden yavaş yavaş kilo verdiğinizi bizzat göreceksiniz. 

Emzirmek doğumundan sonra rahmin küçülmesini ve hamilelik öncesi haline dönmesini kolaylaştırır. Çünkü sütün göğüsten fışkırmasına yardımcı olan oksitosin hormonu aynı zamanda rahim kaslarının da toparlanmasını sağlar.

Emzirme kemik erimesi ve ileri yaşlarda kalp krizine yakalanma riskini, hatta rahim ve göğüs kanseri risklerini de azaltır.

Gelelim emzirmenin sağlıklı bir şekilde başlaması ve sürdürülebilmesi için çok önemli ALTIN KURALLARA.
Bunlara altın kurallar diyorum, çünkü bence altın değerinde. Sadece bunların bilinmemesi veya uygulanamaması yüzünden binlerce bebeğin erken dönemde anne sütünden mahrum kaldığını biliyor muydunuz?
 

1. ALTIN KURALIMIZ: Doğru zamanlama
Bebeğin doğumdan sonra en geç bir saat içinde anne memesine verilerek emzirilmesi gereklidir. Hatta doğumhanede bebek doğar doğmaz ilk yakınlaşmanın sağlanması tam bir emme olayı gereçekleşmese bile, oldukça faydalıdır. Bebeğin emmek için en uyanık-canlı ve istekli olduğu bu dönem geçirilirse, bebekte uzun süre isteksizlik ve emzirmenin başlamasında gecikme görülebilir. Sezaryenli annelerin bile henüz kendilerine tam gelmeden bir başkasının yardımıyla bebeklerini emzirmeleri sağlanabilir.
2. ALTIN KURALIMIZ: Doğru emzirme pozisyonu
Emzirme pozisyonu çok önemli bir konu, yanlış bir emzirme hem bebeğin iyi beslenememesine, hem de annenin meme başlarının çatlamasına neden olur. Öncelikle memenin anatomisiyle işe başlayalım. Süt keseleri meme başında değil, kahverengi dokuda bulunur, bu yüzden tüm kahverengi doku bebeğin ağzına girip basınca maruz kalmazsa bebeğin ağzına süt akmaz, bu da bebeği kızdırarak meme başını çiğneyip zedelemesine sebep olur. Bebeğin ağzı geniş açık, alt dudak dışa dönük olmalı, bebeğin çenesi memeye dokunmalıdır. Bebeğin ağzının üzerinde görülen göğsün kahverengi kısmın büyüklüğü altta kalandan daha fazla olmalıdır.

Ben yanlış pozisyonu da tarif etmek istiyorum, çünkü yanlışı bilirsek doğruyu kavramamız daha kolay olur. Bu öğrenmenin doğasında olan bir şey. Bebeğin ağzının geniş açık olmaması ve dudakların karşıdan bakıldığında ıslık çalar gibi gibi ileriye uzanması, alt dudağın içe dönük olması ve bebeğin çenesinin memeye dokunmaması yanlış bir pozisyondur. Bu durumda bebeğin ağzının üzerinde ve altında kalan kahverengi kısım eşittir.
3. ALTIN KURALIMIZ: İdeal emzirme süreleri ve aralıkları
Emzirme sırasında süt gelmesini sağlayan refleksin iyi çalışması için; emzirme süresi ilk gün her 2 göğüs 5 dk, 2. gün 10 dk, 3. günden sonra 15 dk veya daha uzun olabilir. Bir sonraki emzirmede en son emdiği memeden emzirmeye başlanmalıdır.

Zamanında doğmuş bebek için emzirme sıklığı bebek istedikçe olmalıdır. Bu süre genellikle ilk haftalarda 2-3 saat gibidir. Ancak bazı bebekler saat başı bile emmek isteyebilirler. Bu bebeğin aç olduğu anlamına gelmez, tabi ki eğer daha sonra bahsedeceğimiz doyma belirtilerinde bir sorun yoksa.
Erken ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde ise, kan şekerinin düşmemesi için bebek istemese bile 2 saattten daha uzun ara vermeden beslemeye özen gösterilmelidir. Ama daha sık olabilir, 2 saatten seyrek olmamalıdır.

Sık emzirmenin birçok bilimsel faydası da mevcut. Ben buna göğüs-beyin otoyolu diyorum. Çünkü gerçekten bu çift yönlü bir otoyol gibidir. Annenin göğsündeki algılayıcılar bebeğin emmesiyle uyarılır, bu uyarı sinirler aracılığıyla beyinden Oksitosin-prolaktin dediğimiz 2 adet hormonun salgılanmasına yol açar. Bu hormonlar da daha sonra karşı yoldan, kan yoluyla annenin göğüs dokusuna giderek göğüse süt yap sütü boşalt emirlerini verir. Bunun pratik sonucu “Bebek ne kadar sık emerse o kadar çok süt olur”, yani bebek emdikçe süt biter inanışı kesinlikle doğru değildir. Aksine bebek emdikçe süt bitmez, artar. Arada anne sütü dışında sıvılar vermek bu doğal mekanizmayı ciddi şekilde sekteye uğratır.
4. ALTIN KURALIMIZ: Emzirme sürecinin doğallığı…bunun bilinmesi aslında çok önemli, buna psikolojik bir kural da diyebiliriz. 
Bunu neden söylüyorum, emzirme büyük oranda doğal bir süreç, çok zor bir şey öğrenmek zorunda olmadığınızı bilin ve rahatlayın diye. 
Anne bebeğe uygun pozisyon vermeyi bebek ise memeyi nasıl tutacağını öğrenir. Bunun dışında gerisi tamamen bebekte doğuştan içgüdüsel olarak var olan reflekslerin işi. Nedir bu refleksler? 

· Arama refelksi: Bebeğin yanağına değince kafasını o tarafa çevirir, birşey dudaklarına değince bebek ağzını açar dilini aşağı ve öne uzatır,

· Emme refleksi: Damağa bir şey değdiğinde, bebek emer.

· Yutma refleksi: Ağız sütle dolunca bebek yutar.

5. ALTIN KURALIMIZ: Sütün yettiğinden emin olmak, anneye huzur verir. Aslında bu da psikolojik bir kural, çünkü annenin rahat olması huzurlu olması bu konuda kendinden emin olması sütünü arttıran bir faktördür. Bir bebeğin emdikten sonra doyduğunu anlayabileceğimiz basit birkaç belirti mevcut. Öncelikle doyan bir bebek emdikten sonra aranmaz, rahatlar ve kolaylıkla uykuya geçer. Tabii ki gaz nedeniyle huzursuz olan bebekleri bu kategoriye almamak gerekiyor. Günde 4-5 kez çiş ve en az 3-4 bez de dışkılı olur, bazı bebekler ilk aylarda günde 7-8’e kadar kaka yapabilir, bu ishal değildir. 1-2 aydan sonra da bazı bebekler bunu günde bire hatta 3-5 günde bire bile indirebilir, bu da kabız değildir.
Anne sütünün yeterli olduğundan emin olmanın daha bilimsel ve sayısal yolları ise doktorunuz tarafından değerlendirilir. Bebeğin büyümesinin değerlendirilmesidir. Pratik olarak iyi beslenen bir bebek ilk 6 ay içinde haftada 150-250 g kilo alır. 5 ayda doğum kilosunun yaklaşık 2 katına, 1 yaşta 3 katına çıkar.

İlk 6 ay içinde boyu her 3 ayda 8cm, 2. 6 ayda ise her 3 ayda 4 cm uzar kabaca ilk 1 yıl içerisinde ortalama boyu 25 cm uzar. Yani 50 cm doğan bir bebek 1 yaşında 75 cm olur. Baş çevresi ilk 1 yıl içinde ayda 1cm genişler. Yalnız lütfen bunların ort. değerler olduğunu unutmayalım, asla kesin kural değil, bu değerlerin altı ve üzeri de genellikle normaldir. Lütfen bebeklerimizi başkalarının bebekleriyle karşılaştırmayalım. Tabii ki boy-kilonun belli bir oranda olması gerektiğini hatırlayalım, 2 ölçüyü birlikte değerlendirelim. Çünkü bebekler arasında büyüme potansiyeli açısından çok geniş aralıklı kişisel farklılıklar mevcuttur. O yüzden, bebeğinizin büyüme durumu hakkında en yetkili ağız onu devamlı takip eden doktorunuzdur. 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Anıl Yeşildal

Etiketler
Anne sütünün özellikleri
Uzm. Dr. Anıl Yeşildal
Uzm. Dr. Anıl Yeşildal
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube