Doğru bildiğimiz yanlışlar!!!!

Doğru bildiğimiz yanlışlar!!!!

Halk arasında doğru olduğuna inanılan birçok bilginin aslında yanlış olduğunu, şehir efsanesi şeklinde kulaktan dolma bir çok yanlış bilginin var olduğunu bilmekteyiz. Bu tarz eksik ve yanlış bilgiler ağız-diş sağlığımızı tehlikeye sokmaktadır. Bu yazımda kısaca doğru bildiğimiz yanlışlardan bahsedeceğim.

Acı yok, kanama yok, o halde problem yok.

Periodontitis gibi bir çok diş eti problemi acısızdır, kötü nefes acısızdır, bir takım kist ve tümör benzeri oluşumlar acızısızdır ve çürükler de acısız başlar. 6 ayda bir yapılacak olan diş hekimi ziyaretleri ağız-diş sağlığı açısından oldukça önemlidirç ve bir takım problemlerin erken teşhis edilip önlenmesi açısından ihmal edilmemesi gerekmektedir.

Günlük flor alımı diş çürüklerinden korunmayı garantiler.

Flor sadece temiz diş yüzeylerini çürüklere karşı koruyup belli ölçüde başlangıç halindeki çürükleri engelleyebilir. Diş eti problemlerine ve diş kayıplarına karşı koruma sağlamaz. Florun faydalı olabilmesi için öncelikle dişlerin temizlenmesi gerekmektedir.

Dişlerle ilgili problem aileden gelir. Bu yüzden yapabileceğim hiç bir şey yok! Yada ailemin dişleriyle ilgili problemi yok dolayısıyla benimde endişe etmeme gerek yok.

Diş çürükleri ve bir çok diş eti problemi kalıtsal hastalıklar değildir. Dişlerin genetik olarak çürüğe yatkın olduğu durumlarda bile doğru ağız temizliği sağlıklı dişlerin oluşturulmasını sağlayabilir. Ya da ailede herhangi bir problem olmasa bile dikkat edilmediği takdirde ciddi problemlerle karşılaşılabilir.

Fırçalamaktansa gargara yaparım yeter.

Hiç bir gargara tek başına plağı kaldırıp etkili bir ağız-diş temizliği sağlayamaz. Sadece düzenli bir şekilde fırçalamak, diş ipi gibi alternatif temizleme araçlarını kullanmak uzun süreli bir koruma sağlar. Dilin üst yüzeyi de yumuşakça dili tahriş etmeden fırçalanmalıdır.

Yemeklerden sonra şekersiz sakız çiğnemek diş fırçalamak kadar etkilidir.

Şekersiz sakız çiğneme sırasında, tükrüğün salgılanmasında artış olur. Tükrüğün üretimi artınca, dişlerin üzerindeki yıkayıcı fonksiyonuda artmış olur. Şekersiz sakız çiğnemek dişlerinizi temizlemek, nefesinizi ferahlatmak gibi etkileri olsada plakları temizlemede etkili değildir. O yüzden sakızın çiğnenmesi önerilmekle birlikte hiçbir zaman diş fırçalamanın yerini tutmaz.

Günde 3 defa 3 dk diş fırçalamak yeterlidir.

Sayı ve süreden daha ziyade asıl önemli olan dişlerin NASIL temizlenip fırçalandığıdır. Doğru ve uygun donanımla yapıldığı takdirde ancak yeterli olabilir.

Dişleri sert ve bastırarak fırçalamak parlamasına ve daha iyi temizlenmesine neden olur.

Dişleri sert fırçalamak; dişleri temizlemek, parlatmak yerine dişlerin mine tabakasında aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakasının aşınması sonucunda da alttaki dentin dediğimiz daha sarı tabaka ortaya çıkar ve dişler daha sarı gözükür. Ayrıca sert fırçalamak, dişlerde hassasiyet ve diş eti çekilmelerine neden olur. Fırça çürüğü dediğimiz aşınmalara neden olur.

Sert diş fırçası daha iyi temizler.

Sert fırçalar dişleri aşındırabilir. Orta sertlikte bir fırça tercih edilmelidir. Diş fırçalamada önemli olan fırçanın sertliği değil, fırçalamada kullanılan tekniktir.

Macun ve fırça mutlaka ıslatılmalı.

Diş fırçalarken macunun büyüklüğü mercimek tanesi kadar olmalı ve fırça ıslatılmamalıdır. Eğer ıslatılırsa fırça kılları sertliğini kaybeder ve istediğimiz performansı alamayız. Macunun köpürebilmesi için gerekli olan sıvı zaten ağız içinde mevcuttur.

Diş fırçalarken diş etlerinin kanaması iyidir.

Diş fırçalarken meydana gelen kanama, diş eti iltihabının belirtisidir ve vakit kaybetmeden tedavi için bir diş hekimine başvurmayı gerektirir. Eğer diş etleri kanıyor diye diş fırçalamaktan vazgeçilirse mevcut durum daha da şiddetlenecektir.

Dişleri beyazlatmak için karbonat ve tuzla fırçalamak gerekir.

Dişleri karbonat ve tuzla fırçalamak beyazlatmanın aksine içerdiği büyük granüller nedeniyle dişin mine tabakasını çizer ve aşındırır. Bunun sonucunda; dişin parlaklığı gider, matlaşır ve yeyip içtiğimiz besinlerle dişler daha kısa zamanda renklenip doğal rengini kaybetmeye başlar. Piyasada satılan bazı beyazlatma ürünlerinin ve granülleri büyük macunların uzun süreli kullanımıda aynı olumsuz etkiye neden olmaktadır.

Diş beyazlatma (bleaching) diş minesine zarar verir.

Diş beyazlatma işlemini ayptırmak isteyen hastalar bunu diş hekimi kontrolünde güvenle yaptırabilirler. Diş beyazlatmada kullanılan yöntemler diş hekimi kontrolünde yapıldığında diş minesine zarar vermemektedir. Beyazlatmanın ilk yapıldığı dönemlerde kahve, çay ve sigara gibi dişleri renklendirecek etkenlerden uzak durmak gerekir. Beyazlatmayı yapacak hekimin tavsiyelerine uyulursa, beyazlatmanın hiç bir yan etkisi yoktur.

Diş taşı temizliği dişe zarar verir.

Diş taşı temizliği, diş hekimi tarafından doğru uygulandığı zaman dişe zarar vermez. Diş taşı temizliği işleminde dişe zarar vermeden diş yüzeyine ait olmayan plak, diş taşı gibi oluşumlar uzaklaştırılır.

Diş taşları temizlendikten sonra daha diş taşı oluşur.

Düzenli ve doğru fırçalamak diş taşı oluşumunu engeller. İyi fırçalayamadığımız alanlarda oluşan diş taşları 6 ay da bir yapılan diş hekimi kontrolleri sayesinde hekim tarfından temizlenir. Bununda herhnagi bir zararı yoktur.

Eğer dişiniz ağrıyorsa ağrıyan dişinizin üstüne aspirin, rakı yada kolonya koyun.

Ağrıyan dişinizin olduğu bölgeye aspirin yada kolonya vb. koymak çok zararlı olup ''alkol, aspirin yanığı'' denilen komplikasyonlara neden olur.

Diş çürüyecekse çürür.

Çürüğe yatkınlık olabilir fakat temizlik, beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi ve düzenli kontrollerle dişin çürümesi engellenebilir.

Dişim çürümüş tedavi edilse de fayda etmez artık, çektireyim, yerine nasılsa yenisini yaptıracağım.

Çürük diş için mümkün olan her türlü tedavi uygulanmalıdır. Çünkü ne fonksiyon, nede estetik açıdan hiç bir protez kendi dişinizden daha iyi olamaz.

Diş çekildikten sonra pis kan akıtılmalı, çekilen dişin yerini kanatmak iyidir.

Diş çekiminden sonra, çekim boşluğuna hastanın yaptığı müdahaleler sonucu bölgenin sürekli kanatılması ya da pıhtının uzaklaştırılması, diş çekimi yapılan yerin iltihaplanmasına neden olur.

Süt dişlerinin yerine nasılsa yenisi gelecek düşüncesiyle çektirilmesi.

Süt dişinin erken çekimi, alttan gelen daimi dişlerde çapraşıklığa ve çene kemiği gelişiminde bozulmalara neden olur. Bu nedenle düşecek de olsa dolgu yapılmalıdır ve zamanından önce çekilmemelidir. Şayet çekilmek zorunda kalınırsa yerine mutlaka yer tutucu yapılmalıdır.

Estetik diş doğuştan olur.

Dişteki şekil bozuklukları ve çapraşıklıkları her yaşta düzeltmek mümkün. Ortodontik (tel tedavisi) tedavi ya da alternatif protez tedavileriyle her yaşta düzeltme yapılarak, güzel görünen dişlere sahip olunabilir.

Hareketli protezler çamaşır suyu ile daha iyi temizlenir.

Protezleri çamaşır suyu ile temizlemek protezin kırılganlığını arttırır ve ömrünü kısaltır. Protezleri temizlemek için üretilen tabletler var, onlar kullanılmalıdır.

Kötü ağız kokusu mideden gelir ve geçmez.

Sigara, kahve, sarımsak, soğan gibi kokulardan farklı olarak kötü ağız kokusu, siş arası boşluklarında, protezlerin altlarında, diş eti çeplerinde ve dilin üzerinde oluşur. Bunun nedeni buralarda beklemiş bakteri plağıdır. Ayrıca mide rahatsızlıklarıyla birlikte sinüzit veya üst solunum yolu enfeksiyonlarından da kaynaklanabilir. Gerekli tedaviler yapıldığı takdirde ağız kokusundan kurtulmak mümkündür.

Hamilelikte diş tedavisi olmaz ve bebeğe zarar verir.

Aciliyet gerektiren diş tedavileri hamileliğin her döneminde yapılabilmekle beraber özellikle 4-6 ay arasında yapılması daha uygun olmaktadır.

Hamilelikte dişten kalsiyum çekildiğinden diş etleri kanar, dişler çürür ve diş kayıpları meydana gelir.

Anne adayları hamilelikten önce diş kontrolünden geçiğ gerekli tedavileri yaptırmalıdırlar. Hamilelik döneminde diş eti kanamaları ve diş çürümeleri dişten kalsiyum çekilmesinden kaynaklanMAMAktadır. Bu dönemde ağız bakımına gerekli özen gösterilmediği takdirde hamilelikte meydana genel hormonal değişikliklerinde etkisiyle diş eti iltihabı oluşabilmekte ya da var olan iltihaplanma ilerleyebilmektedir. Her hamilelikte diş kaybı meydana gelmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Ağız bakımına dikkat edilmediği ve tedavi edilmeyen çürüklerin var olduğu durumlarda diş eti hastalıklarının da ilerlemesiyle birlikte diş kayıpları meydana gelmektedir.

Son olarak: Erkek ya da bayan diş hekimleri arasında fark yoktur. Erkekler daha iyi diş çeker gibi b,r durum söz konusu değildir. Diş çekiminde önemli olan kişinin ne kadar kuvvetli olduğu değil, uygulanan tekniğin doğru olmasıdır. Diş çekiminde ekstra kuvvetli olmaya gerek yoktur.
 

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dt. Fatma Nur Kuyucu Çelik

1983 Konya doğumlu. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimini Konya’da tamamlamıştır. Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 2007 mezunudur. Konya’da bir yılı aşkın bir süre kendi muayenehanesinde görev yaptıktan sonra, Nisan 2009 – Temmuz 2010 tarihleri arasında kamuda görev almıştır. Tatvan Devlet Hastanesindeki görevinden dolayı bu süre zarfında Bitlis/Tatvan da ikamet etmiştir. Temmuz 2010 yılında tekrar Konya’ya dönerek 2010 – Aralık 2022  tarihleri arasında muayenehanesinde, Aralık 2022 tarihi itibariyle de kendisine ait Sancak Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğinde çalışmalarına devam etmektedir. Evli ve 2 çocuk annesidir. Katıldığı Kurs ve Seminerler - Bilinçli Sedasyon  (BİLSEDER) -Antimikrobiyal Kemoterapi (Konya Diş Hekimleri Odası) -Estetik Dişhekimliği (EDAD) -İmplant (Türk Prostodonti ve İmplantoloji derneği) -Temel ...

Etiketler
Diş
Dt. Fatma Nur Kuyucu Çelik
Dt. Fatma Nur Kuyucu Çelik
Konya - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube