Crohn hastalığı

Crohn hastalığı

Crohn hastalığı nedir ?
Crohn hastalığı sindirim sisteminin ciddi bir inflamatuvar hastalığıdır. İnflamatuvar hastalık dediğimizde muhtemelen mikrobik olmayan iltihabi bir hastalığı anlıyoruz. Crohn hastalığı sindirim sisteminin herhangi bir bölgesini tutabilir, ancak en sıklıkla resimde işaretli alan olarak gösterilen terminal ileum denilen ince barsakların son kısmı ile çekum denilen kalın barsağın başlangıcını tutar. Seyrek olarak cilt, eklem, göz, akciğer, karaciğer, safra yolları ve pankreasın da hastalanması söz konusu olabilir.


Başlıca belirtileri ishal, kramp tarzında karın ağrısı, bazen kanama ve ateştir. Ayrıca iştahsızlık, kilo kaybı görülebilir ve çocuklarda gelişme geriliği nedeni olabilir. Şikayetlerin varlığı ve derecesi kişiden kişiye değişkenlikler gösterebilir. Kişinin yaşam kalitesini önemli derecede düşüren bir hastalıktır.


Crohn hastalığı kronik bir hastalıktır. Dolayısıyla hiçbir tedavi yöntemi hastalığı tamamen bitiremez ama hastalığın kontrol altına alınması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi mümkündür.



Ne kadar sıklıkta görülen bir hastalıktır ? Ülkemiz için kesin bir rakam vermek mümkün olmayabilir, ancak dünya verilerine göre 100.000 kişinin 1-7’sinde görülebilen bir hastalıktır. Gelişmiş kuzey ülkelerinde daha sık görülmektedir. Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür. Her yaş gurubunda görülür ancak en sıklıkla 30 yaşından önce görülür. Ancak hastalığın 60-70’li yaşlardan sonra da görülmesi mümkündür.



Crohn hastalığı genetik bir hastalık mıdır ? Bazı ırklarda hastalığın daha sık olduğu ve bazı ailelerde birden fazla bireyde hastalığın bulunduğu bilinmektedir. Crohn hastalarında bazı genetik değişkenlikler gösterilmiştir. Ancak günümüzde Crohn hastalığı olan bir bireyin ailesindeki bireylerde hastalığın gelişip gelişmiyeceğini kesin gösteren bir genetik gösterge mevcut değildir.



Crohn hastalığının belirtileri nelerdir ? Hastalığın en sık ve erken belirtisi karın ağrısı ile ishaldir. Karın ağrısı yemek sonrası, göbek çevresi veya göbek altı bölgesinde olur. İştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda gelişme geriliği ve izahsız ateş diğer görülebilecek belirtilerdir. Anal bölge tutulumu olduğunda anüste ağrı, apse, akıntı görülebilir. Bazen bu şikayetler karın ağrısı ve ishal olmadan da görülebilir. Bu durumda teşhis güç olabilir. Hastalığın tuttuğu bölgeye bağlı olmak üzere hastalarda cilt, eklem, göz, akciğer, karaciğer ve pankreas ile ilgili şikayetler de gelişebilir.



Crohn hastalığı nasıl teşhis edilir ? Hastanın tipik şikayetleri hastalığı akla getirir, bazı hastalarda ise hastanın öyküsü ile teşhis koymak mümkün olabilir. Ancak teşhisin doğrulanması ve/veya hastalığın hangi bölgeleri tuttuğunu ve hastalığın şiddetini görmek için bir dizi tetkik gereklidir. Kan tahlilleri ile kolonoskopi her hastada uygulanan tetkiklerdir. Bazı hastalarda dışkı tetkiki, gastroskopi, ince barsakların tetkiki, bilgisayarlı tomografi veya MR zaman zaman gerekli görülen araştırmalardır. Hangi hastada hangi tetkikin yapılmasına gastroenterolog karar vermelidir.



Crohn hastalığının tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır ? Crohn hastalığında şifa yani tedavi ile hastalığın bitmesi söz konusu olmadığından amaç hastanın şikayetlerinin kontrol altına alınmasıdır. Bu nedenle; inflamasyonu baskılamak, yara iyileşmesini sağlamak, ateş, ishal ile karın ağrısını kontrol etmek ve cerrahi riskini azaltmak tedaviden beklenen amaçlardır. Bu amaçlarla, aminsalisilik asid bileşekleri (Salozoprin, Salofalk, Asacol vb), kortizon, antibiyotikler ve immun sistem düzenleyicileri (azatiopurin, 6-merkaptorurin, metorexate ve benzerleri) sıklıkla kullanılan ilaçlardır. Son yıllarda kullanıma giren infliximab (Remicade) ise çok etkin ancak seçilmiş vakalarda kullanılması gereken bir ilaçtır.



Crohn hastası kim tarafından tedavi edilmelidir ? Crohn hastası mutlaka bu konuda deneyimli bir gastroenteroloji merkezi veya gastroenterolog tarafından tedavi ve takip edilmelidir. Çünkü bu hastalıkta hastaya reçete yazmak ile sorun çözülememektedir. Gerektiğinde ve zaman kaybetmeden tedavi değişiklikleri yapmak ve kullanılan tüm ilaçların tüm özelliklerini bilmek çok önemlidir. Çünkü kullanılan ilaçların önemli yan etkileri mevcuttur. Bu nedenle hastayı takip eden hekimin bu konuda sadece bilgili değil, aynı zamanda deneyimli olması gerekir.



Hastalığın tedavisinde cerrahinin yeri nedir ? Hastaların çoğunda yaşamları boyunca cerrahi tedavi gerekli olabilmektedir. Ancak cerrahi tedavi hastalığı bitirmediğinden, hastalar mümkün olduğunca cerrahiden uzak tutulmağa çalışılır. Cerrahinin mutlak gerekli olduğu durumlarda ise bundan kaçınmak sorunların artmasına neden olabilir. Bu nedenle cerrahi gereksinimi ortaya çıktığında bu durum gastroenterolog ve Crohn hastalığı konusunda deneyimli bir cerrah tarafından birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir.



Hastalıkta yaşam tarzı, beslenme şeklinin önemi nedir ?
Crohn hastalığında iştahın azalması, barsaklarda emilimin bozulması ve ishal gibi nedenlerle, sıvı, besinler, vitaminler ve minerallerin eksikliği söz konusu olmaktadır. Bu nedenle hastaların iyi beslenmesi ve tedavileri süresince bu durumun da göz önünde tutulması önemlidir.


Diyetin hastalıkta önemli bir rolü olmadığına inanılır. Ancak hastalığın aktif olduğu dönemlerde fazla posalı besinler (çiğ sebze ve meyveler gibi) ve baharatlardan kaçınmak uygun olur. Crohn hastalarında normal kişilere oranla laktoz entoleransının (süte tahammülsüzlük) daha fazla olduğuna inanılır. Bu nedenle hasta eğer bir büyük bardak süt içtikten sonra karın ağrısı, gaz, işhal veya şişkinlik gibi şikayetler tanımlar ise süt ve süt ürünlerinden kaçınması uygun olur.


Crohn hastasının dikkat etmesi gereken bir konu da sigaradan kaçınmasıdır. Sigara Crohn hastasında, hastalığın şiddetlenmesine ve kontrolünün güçleşmesine neden olmaktadır.



Crohn hastası çocuk sahibi olabilir mi ?
Gerek anne ve gerekse de baba adayında Crohn hastalığının varlığı üretkenliği tamamen ortadan kaldırmaz ancak hastalığın aktif döneminde bu olasılık düşebilir. Bu nedenle gebelik planlı ve hastalığın kontrol altına alındığı dönemde olmalıdır. Baba adayının planlanan bir gebelik öncesi bazı ilaçları belli süre kesmiş olması gerekir. Anne adayı için çoğu ilaçta böyle bir tedbir gerekmez, ancak bu kullanılmakta olan ilaca göre değişkenlik gösterebilir. Gebelikte hastalığın ortaya çıkması ya da hastalığın alevlenmesi düşük ve erken doğum riskini arttırır.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Zeynel Mungan

Etiketler
İnflamatuar hastalık
Prof. Dr. Zeynel Mungan
Prof. Dr. Zeynel Mungan
İstanbul - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube