Cinsel isteksizliğin sebepleri nelerdir?

Cinsel isteksizliğin sebepleri nelerdir?

Neredeyse herkes hayatının bir döneminde partneriyle cinsel istek düzeylerinde farklılık yaşamıştır. Bazı çiftler bu durumu geçici olarak görüp üzerinde durmazken, bazı çiftler için ise bu durum ilişkilerini derinden sarsacak boyutlara gelebiliyor. Bazı durumlarda ise eşlerden birisi cinsel isteksizlik yaşıyor. Cinsel isteksizlik yaşanması durumda eşler birbirlerini suçlayabiliyor ve ya direk eşinin başka bir ilişkisi olduğunu düşünebiliyor.

Cinsel isteksizlik herkeste aynı şekilde oluşmuyor. Cinsel isteksizliğin altında yatan sebepler ve yarattığı etkiler kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Fakat buna rağmen, çok karşılaşılan bazı sebepler mevcut.

Aşırı alkol tüketimi ya da depresyon sorunlar gibi medikal durumlar cinsel istek kaybına yol açabiliyor.  Aynı zamanda bazı ilaçların yan etkisi cinsel isteksizlik olabiliyor. Bazı migren ilaçları ve antidepresanlardan belli bir grup cinsel isteği düşüren ilaçların başında geliyor.

Hormonsal sorunlar hem kadın hem de erkek için geçerli olabiliyor. Antrapoz ve menapoz cinsel istek seviyeleri üzerinde değişime yol açıyor. Hormon dengelerindeki değişim ve yaşlanma ile değişen beden algısı, benlik saygısı ve özgüven gibi faktörler de cinsel isteksizliğe yol açabiliyor.

Yoğun stres altında ya da fiziksel güç gerektiren işlerde çalışan kişiler, zihinsel ve fiziksel olarak yorgun oluyorlar. Özellikle çoğu erkek için iş yaşantısındaki başarı cinsel hayatla bağlantılı olduğundan, iş yaşantısındaki sorunlar erkeğin cinsel isteğini düşürebiliyor. Yorgunken ya da kafası işi ile doluyken erkek cinsel ilişkiye girmeye çalıştığında da ereksiyon ya da erken boşalma sorunları yaşayabiliyor. Bu durum erkeğin cinsellikle ilgili algısını hepten bozabiliyor.  

Çift ‘ideal ortam’ larında olmadığı zaman cinsel ilişkide bulunmak istemeyebiliyor; örneğin evde başkaları olması durumu gibi. Eşlerden birinin ortamla ilgili rahat olmaması durumunda cinsel ilişkiye girmek istemiyor. Ortamla ilgili istenmeyen durum uzun süreli olduğunda, eşlerden biri bu süre boyunca ilişkiye girmek istemeyebiliyor ve cinsel isteksizlik olarak algılanabiliyor.

İlişkisel sorunların eşlerden birinde cinsel isteksizliğe yol açmasıyla çok sık karşılaşılıyor. Örneğin erkek, kadınla cinsellik haricinde ilgilenmediğinde, ona kendini değerli hissettirmediğinde, kadında cinsellikten çekilme ve cinselliğe karşı ilgi kaybı meydana gelebiliyor. Çiftler arasındaki en büyük sorun ise iletişim eksikliği olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle cinsellikle ilgili, beklentiler, istekler ya da rahatsızlıklar konuşulmazsa çiftin arasında bir duvar oluşmaya başlıyor ve eşlerden birinin cinsel isteksizliğiyle sonuçlanabiliyor. Eğer bu durum çift arasında konuşulursa ve rahatsızlıklar ortadan kalkarsa, istek seviyesinde artış gözleniyor.

Cinsel işlev bozukluklarının da cinsel isteksizliğe yol açtığı durumlar olabiliyor. Sertleşme sorunu, erken boşalma ya da disparoni (ağrılı cinsel birleşme) gibi durumlarda, eşlerden biri bu hoşlanmayacağı sonuçlarla karşılaşmamak için cinsel ilişkiden kaçabiliyor.

Kadın ve erkeğin cinsel istek seviyeleri farklı olabilir, fakat öneli olan dengeyi ve uyumu sağlamaktır. Herkes böyle bir durumla karşılaşabilir. Öncelikle bu durumun sebepleri araştırılmalıdır. Eşlerin bu süreçte birbirlerine destek olması, süreci kısaltır ve olumsuz etkilerini azaltır. İşin içinden çıkılamayan durumlarda ise desteğe başvurulmalıdır.

 

 

 

 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Işınsu Gündüz

Etiketler
Cinsellik
Uzm. Psk. Işınsu Gündüz
Uzm. Psk. Işınsu Gündüz
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube