Sağlıklı bir ayakta, bilekten başlayarak parmaklara kadar tüm kemik ve yumuşak dokuların, eklem ve bağların birbirleriyle uyum içinde çalışması gerekir. Ayaklardaki statik düzensizlikler ise dizlerde, tüm omurga sisteminde hatta baş bölgesinde dahi ağrıların oluşmasına neden olabilir. Kimi zaman ise kronik rahatsızlıklar ayak sağlığını tehdit etmektedir. Ayak hastalıklarının tedavisinde ilk olarak yapılması gereken yöntemlerden biri ayağın biyometriğinin saptanmasıdır. Ondan sonra tedavi planlaması yapılarak tedaviye başlanır.
Morton Nöroması ve metatarsaljisi
Dijital Nöroma, ayak tarak kemikleri arasındaki dijital sinirin sıkışmasıyla oluşan ağrıya verilen isimdir. Ağrı daha çok dar ayakkabı ve yürüme ile ortaya çıkar. Bu hastalığa yakalananlarda erken yorulma, uzun yol yürüyememe ve ayakkabı giyerken rahat edememe gibi şikayetler ön plandadır. Tedavisi çoğu kez cerrahi olup nöromanın çıkartılması şeklinde yapılmaktadır.
Diyabetik ayak ve diyabetik nöropati
Diyabet’te kan şekerinin yüksek olması, vücudun göz, böbrek ve ayak gibi organ ve uzuvlarına zarar verir. Diyabetik ayakta, diyabetten dolayı vücudun savunma sistemlerinde bozukluklar ve enfeksiyon oluşur. Kan akımının yavaşlaması, bacağa giden kanın azalmasına ve ayağın beslenmesinin bozulmasına neden olur.Yüksek kan şekeri, sinirlerin hasarlanmasına (Diyabetik Nöropati) ve ayağın özellikle taban bölümünde his kayıplarının oluşmasına neden olur. Bu durum, ayakta yara açılmasına zemin hazırlar. Dolaşımı bozulmuş ve sinirsel hasarı olan ayakta açılan yaralar, vücudun savunma sisteminin normal çalışmaması nedeniyle kolayca enfekte olur ve kronikleşir. Bu nedenle diyabeti olan hastaların yara açılmasını engelleyici önlemleri alması gerekir. Yara açılmış hastalara ise, bu yarayı ortadan kaldırmaya yönelik, plastik cerrahinin uygulayacağı tedaviler yapılmalıdır.
HALLUKS VALGUS VE BUNİON
Halluks valgus hastalığının belirtileri arasında ayak başparmağının dış yana doğru eğilmesi ve başparmak ekleminin iç tarafında ikincil bir kemik çıkıntısının ortaya çıkması yer alır. Bu durum; doğuştan taraklı ayaklarda, devamlı dar ayakkabı giyenlerde, bir parmak ekleminde dejeneratif artrit bulunanlarda ve düz tabanlığı olanlarda daha sık görülür. Hastalığın tedavisinde konservatif ve cerrahi tedaviler, başlangıç döneminde ise özel ortopedik ayakkabılar, destekler ve çeşitli ortezler kullanılır. Kullanılan gece atelleri ve parmak arası makaralarla, parmak doğru pozisyonda tutularak, etraf doku rahatlatılıp ve ağrı azaltılabilir. Özel yapılmış tabanlıklar ile, başparmaktaki şekil bozukluğundan kaynaklanan yanlış basma düzeltilip, ayakta yük dengesini sağlanmaya çalışılır. Konservatif yöntemlerin başarısız olduğu veya ileri derece şekil bozukluğu olan hastaların cerrahisinde ise hastanın yaşı ve hastalığın boyutuna göre tedavi tekniği belirlenir..
HALLUKS VALGUSU ÖNLEYECEK ÖNERİLER
Ön kısmı geniş topuğu 5 santimi geçmeyen ayakkabıları tercih edin.
2- Eğer ailesel bir yatkınlığınız varsa 15 yaşından itibaren parmak arasına silikon makara takın.
3- Babet tarzı ayakkabıları tercih etmeyin. Ayakkabınız dümdüz ise içerisine topuk yükseltici koyun.
4- Genetik yatkınlık durumunda, ergenlik dönemindeki çocuğunuzu ortopedi muayenesine götürün.
HALLUKS RİJİTUS
Halluks rijitus, ayak başparmak ekleminin kireçlenmesine verilen isimdir.. Bu hastalık yürüme esnasında ayak başparmağının bükülmesine engel olur. Genellikle 30 – 60 yaş arasındaki erişkinlerde görülen hastalık, sorunun ağırlığına göre ameliyatsız veya cerrahi tedavi seçenekleriyle ortadan kaldırılabilir.
DÜZTABANLIK VE POSTERİOR TİBİAL TENDON DİSFONKSİYONU
Ayağın fizyolojik kavisinin azalması veya bütünüyle kaybolmasına düztabanlık, çocukluk çağında düz tabanlığı olmayan hastalarda sonradan edinilmiş düz tabanlığın ortaya çıkmasına ise Posterior Tibial Tendon Disfonksiyonu denir. Bu durumların tedavisinde yaşa, sorunun ağırlığına ve ağrı durumuna göre konservatif veya cerrahi tedaviler uygulanır.
STRES KIRIKLARI
Tekrarlayan minor travmaların oluşturduğu kırıklara stres kırıkları denir. Ayakta en sık tarak kemiklerinde görülür. Ayağın anatomik özelliklerinin dışında, yanlış ayakkabı kullanımıyla aşırı yürüyüş, sportif faaliyet ve ayakta şekil bozukluğu olması gibi durumlarda ortaya çıkar. Hastalığın tedavisinde, hastalığa neden olan faktör ortadan kaldırılır ve konservatif yöntemlerden uygun olanı kullanılır.
AŞİL TENDON SORUNLARI
Aşil tendonu, topuğu baldır kaslarına bağlayan, vücudun en büyük tendonudur. Sıklıkla atletlerde, koşan kişilerde ve günlük yaşamında gereğinden fazla aktivite değişikliği yapanlarda iltihaplanabilir. Bu duruma Aşil Tendiniti denir. Tedavisinde genellikle konservatif yöntemler tercih edilmektedir.
AYAK BİLEĞİ BURKULMALARI
Ayak bileği burkulmaları, ortopedide en sık görülen yaralanmalardan biridir. Burkulmalarda ayak bileği stabilitesini sağlayan ve ayak bileğinin iç ve dış kısmında yer alan bağlar zarar görür. Şiddetli burkulmalarda ise bazı kemiklerde kırıklar görülebilir. Ayak bileği burkulmasından sonra hemen soğuk uygulaması yapmak, üzerine basmamak, bir ortopedi uzmanına başvurmak ve burkulmaya eşlik eden bir kemik lezyonunun olup olmadığını belirlemek uygundur. Hastalığın tedavisinde ise, sorunun ciddiyetine bağlı olarak ayak bileği ortezleri yani, işlevini kaybetmiş uzuvların performansını artırmak amacıyla vücuda takılan yardımcı cihazlar, atel yani kırık ve çıkıkları tedavi etmede kullanılan, sert maddelerden yapılan ve üzerine sargı sarılan destekleyiciler ya da alçı tedavileri uygulanabildiği gibi kırıkların varlığında cerrahi tedaviler de yapılabilmektedir.. Akut dönemin ardından da fizik tedavi programının başlatılması ve zarar görmüş yapıların rehabilitasyonunun sağlanması gerekir.
BAĞ YARALANMALARI VE AYAK BİLEĞİ İNSTABİLİTELERİ
Ayak bileği burkulmalarının yaklaşık %10’u tekrarlayan ayak bileği dengesizliği (instabilite) ile sonuçlanır. Genellikle ilk burkulmada çoklu bağ yaralanması sonrası, ayağın ya da ilk burkulmanın tedavisi yetersiz olarak yapılmışsa, ayak bileği instabilitesi gelişebilir. Hastanın, düz yolda yürürken dahi ayak bileği kolayca burkulabilir. Bu sorunlar spor aktiviteleri sonrası da sıklıkla ortaya çıkar. Hastalığın tanısında hasara uğramış bağın tespit edilmesi sonrası, eşlik eden kemik veya kıkırdak lezyonları araştırılır. Tedavide ise orta yaş üstü ve spor aktivitesi olmayan hastalarda konservatif tedavi ön planda düşünülür. Aktif spor hayatı olan genç hastalarda ise bağların ve eşlik eden lezyonların tamiri ve rekonstrüksiyonu cerrahi olarak yapılabilir.
PLANTAR FASİT VE TOPUK DİKENİ
Çok fazla koşma, aşırı kilo alma, zıplama gibi hareketler sonrası ayağın altında ,ayak parmaklarından topuk kemiğine doğru uzanan adele bantlarında ağrı olmasına Plantar Fasit denilir. Bu ağrı topuğun altında ve merkezinde hissedilir. Gece boyunca dinlenmeden sonra, sabah ilk adım atıldığında aniden şiddetlenen ağrılar şeklinde kendini belli eder. Hastalık uzun süre devam ederse fasyanın, yani bağ dokusunun topuğa bağlandığı yerde kalsiyum tortusu şekillenir ve bu duruma ise topuk dikeni adı verilmektedir. İki hastalığın da tedavisinde sorunlara neden olan aktivitelerin durdurulması, topuk desteği ve tabanlık kullanımı ile başlanır. Özel germe egzersizleri ve ağrıyı giderici bazı ilaçlar faydalı olabilmektedir. Plantar Fasit’e bağlı kronik topuk ağrısının tedavisinde tek seanslık perkütan radyofrekans ablasyon tedavisi kullanılır. Bu yöntemle ağrının sinyalini gönderen sinir tahrip edilmektedir. En etkili yöntemlerden birisi ise ağrılı bölgeye yapılan bir veya iki kez uygulanan steroid injeksiyonlarıdır. Hasta enjeksiyon sonrası günlük yaşantısına devam edebilir.
TIRNAK BATMASI
Tırnak batması, ayakta en sık görülen sorunlardan birisidir. Tırnak yatağının herhangi bir nedenden dolayı bozulması, tırnağın kendi yuvası içinde düzgün bir biçimde ilerlemesini bozar ve tırnak kendi yuvasına zarar verir. Tırnağın deriye baskı yapması sonucu, deri yaralanır ve enfeksiyon meydana gelir.. Rahatsızlığın tedavisinde, neden olan etkeni ortadan kaldırmak için tırnağın batmaya sebep olan bölümü çıkartılarak, enfeksiyonun tedavisi düzenlenir ve tırnak yatak bozukluğu varsa düzeltilir.