Anne olmak ve anneler günü

Anne olmak ve anneler günü

Mayıs ayı ile birlikte ilk aklımıza gelen her mayıs ayının 2. Pazar günü kutlanan ‘Anneler Günü’.
Birçok insan özel günlerin kutlanmasını ya da bazı duygulara ait anlamların günlere özel ilan edilmesini doğru bulmasa da hemen hemen herkesin ortak kabul ettiği ve önemsediği günlerden biri ‘Anneler Günü’ diğeri de kişilerin doğum günleridir.

Anneler Günü vesilesiyle anne olmanın önemini bir kez daha vurgulamak istedim. Çocuklarının hayatlarında onlar daha doğmadan var olan, sağlam bir biyolojik bağ kuran anne gerek biyolojik olarak gerek psikolojik olarak çocuğunun hayatında hep var olmayı sürdürüyor. Yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla bir anne çocuklarının hayatını etkiliyor ve yönünü belirliyor.

Her çocuk özeldir, her anne de özeldir. Dolayısıyla tek tip bir anne tutumundan söz edemeyiz. Her annenin çocuğuyla kurduğu iletişim ve etkileşim farklıdır. Elbette bir çocuk kendi anne babasının genlerini taşır ama aslında en baskın olanı kendi genetik özellikleridir.

Bir çocuktan söz ettiğimizde kendi anne babasından ve tüm geçmiş ebeveynlerinden oluşan bir genetik çorbadan bahsediyoruz aynı zamanda. İşte kişisel özelliklerimizi belirleyen de bu genetik havuzdan payımıza düşenler oluyor. Bütün bu karmaşayı ve aslında evrenin muhteşem düzenini düşünürsek inanılmaz büyüklükte ve zenginlikte bir biyolojik yapıyı nasıl görmezden gelebilir ve çocuğun kendi kişiliğine uygun değil de anne babasının istediği gibi davranmasını ve yaşamasını bekleyebiliriz?

Her çocuk kendi doğasına uygun yaşamak ve istediği mesleği seçmek hakkına sahiptir. Anne olmanın anlamı çocuğun hayatını yönetmek değil, çocuk hayata hazırlanırken ona rehberlik etmektir. Yönlendirmeler yapabiliriz ama zorlayamayız. Onun adına onun hayatını ve geleceğini planlayamayız.
Çocuk kendisine sunulan hayat içinde seçenekler arasından kişiliğine ve eğilimlerine uygun olanı seçebilmeli ve kendi hayatını yönetebilmelidir. Eğer ergenliğe kadar olan süreçte onunla doğru iletişim kurabilmiş ve onun varlığına ve kişiliğine saygı duymuşsanız çocuk zaten kendisi için en doğru olan seçimleri yapabilir. Eğer çocuğun seçimlerine güvenemiyorsanız o zaman onunla olan iletişiminizde sorunlar vardır.

Bir çocuk kendisine ve çocuğuna güvenen bir anne eliyle sağlıklı büyüyebilir ve hayata sağlıklı hazırlanabilir. Hayatının merkezine sadece çocuklarını ya da eşini koyan bir anne kendisi için de yaşamayı unutmuş bir annedir.
Hayat içinde var olmayan, gölge bir kişilik olarak hayatını sürdüren anne çocukları için hem sağlıklı ve doğru bir model oluşturamaz, hem de yıllar içinde hayatta eksik kaldığı ne varsa hepsini çocukları üzerinden gerçekleştirmeye çalışır.
Çocuklarından kendi istediği mesleği, kendi uygun bulduğu eşi seçmesini bekler. Kendi uygun bulduğu sınırlar içinde bir yaşam sürmesini ister.

Oysa hayatın gidişi hep beklenenden farklı gelişir. Gidişat farklı olduğunda eksik kalanları, yaşanmamışlıkları, yapılan fedakarlıkları çocukların başına kakmak, ‘ama ben sizin için…’ diye başlayan cümleler kurmak sadece aradaki uçurumu büyütür. Geçmişi geri getirmez, eksiklikleri tamamlamaz.

O nedenle sevgili annelere bu Anneler Günü’nde hatırlatmak isterim, kendiniz olmadan, kendiniz gibi davranmadan çocuklarınız için de var olamazsınız.
Jo Coudert’in söylediği gibi ‘ iki yarım bir bütünü oluşturmaz. İki tam bir bütünü oluşturur.’
Önce siz tamamlanın, kendiniz için bir şeyler yapın, hayatta var olun, üretin, çalışın, hobiler edinin sonrasında hayatınızdaki herkesin yaşamında var olduğunuzu göreceksiniz.

Hayatı sevgiyle kucaklayan, biyolojik olarak doğurmasa da tüm insanlara ve canlılara şefkatle yaklaşan, katkıda bulunan, emek harcayan bütün annelerin anneler günü kutlu olsun!

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Serap Duygulu

Psk. Serap DUYGULU, İstanbul'da doğmuştur.  Psikoloji dalında gerçekleştirdiği çalışmalarına önemli ölçüde katkılar sağlayan, Sosyoloji, Edebiyat, Kamu Yönetimi alanlarında da Lisans  düzeyinde akademik eğitimler alan Serap Duygulu İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ‘Uygulamalı Psikoloji’ üzerine Yüksek Lisans yapmış ve  "Afazi Hastası Yakınlarında Depresyon ve Olumsuz Otomatik Düşünceler" başlıklı tezi ile lisansüstü derecesini almıştır.  Ayrıca bu çalışma bu alanda yapılmış ilk ve tek psikolojik araştırma olarak önemini halen korumaktadır.  2009- 2011 yılları arasında Bakırköy Halk Eğitim Merkezi ile yürütülen ortak bir çalışma sonucunda her hafta Perşembe günleri, Bakırköy Halk Eğitim Merkezi'nde Bakırköy halkına kişisel gelişim seminerleri vermiştir. 2012 yılında Cine5'te her gün canlı olarak yayınlanan ‘ ...

Etiketler
Anne olmak
Psk. Serap Duygulu
Psk. Serap Duygulu
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube