Amnion sıvısı nedir ?

Amnion sıvısı nedir ?

Günümüzde ultrasonografi ve amniosentez iğnesi eşliğinde tecrübeli ve güvenilir ellerde yapılan amniosentez hem anne hem bebek için risk oranları çok düşük, oldukça güvenilir bir kesin tanı yöntemdir.

Amnion Sıvısı Nedir ? Gebeliğin ilk üç ayında esas olarak bebeğin eşi ve anne tarafından oluşturulan amnion sıvısı, gebeliğin sonraki aylarında bebek tarafından yapılan idrar ve akciğerinden gelen sıvılardan oluşmaktadır. Amniyon sıvısı karakteri ve biyokimyasal yapısı sürekli bir değişim içindedir. Bu sıvı dinamik bir yapıdır. Bebeğe ait pek çok hücre ve salgı bu materyal içinde yer alır. Dolayısıyla bebeğin cildinden dökülen canlı hücreler, akciğerinden gelen bazı maddeler ve bebeği etkileyen enfeksiyon ajanları bu sıvı içerisinde bulunmaktadır. Bu sıvıdan alınacak örnek ile bebek ve bulunduğu ortam ile ilişkili çok sayıda bilgiye ulaşılabilir.

Amniosentez Hangi Durumlarda, Ne İçin Yapılır ? Bu işlemlin yapılabilirliği, anne ve baba adayı ile gebeliklerini takip eden doktor arasındaki bilgi alışverişi sonunda ortaya çıkar. Bunun nedeni işlemin getirdiği risklerdir. İşlem öncesi anne ve baba adayının rızası alınmalıdır. Aşağıda amniosentez/ cvs yapılmasını gerektiren durumların bazıları verilmiştir; • Kromozomal anomalilerin tanısı • Bazı metabolik hastalıkların tanısı • Bazı genetik hastalıkların tanısı • Bebeğin enfeksiyonlarının tanısı • Bebeğin akciğerinin gelişip gelişmediğinin araştırılması • 35 yaştan büyük anne adayları (eskiden bu durumda her zaman amniosentez yapılırken artık sadece tarama testlerinde şüpheli sonuç çıkan gebelere önerilmektedir) • İkili ve üçlü testinde risk çıkan anne adaylarına • Ultrasonografide anormallik görülen hastalara • Daha önceden Down sendromlu ya da başka bir genetik problemli bebek doğuranlar • Bebeği etkileyebilecek kalıtsal hastalığı olanlar • Akraba evliliği olanlar • Beyin ya da omurga problemli çocuk doğuranlar

Amniyosentez Hangi Haftalarda Yapılır ? Klasik amniosentezde 16-22. gebelik haftaları arasında amniosentez işlemi yapılır. Erken amniosentezde ise 12-14. haftalarda yapılabilir. Ancak bebek kaybı riski yüksek olması nedeni ile çok tercih edilmemektedir.

Erken Amniosentez Nedir ? Gebeliğin 10-14. haftalarında yapılan amniosentezdir. Oldukça yeni bir tekniktir. Daha erken dönemde tanı konulmasını sağlamaktadır ancak düşük olma riski normale göre çok yüksek olması nedeni ile çok fazla tercih edilmemektedir.

Geç Amniosentez Nedir? Gebeliğin 24. haftasından sonra yapılan amniosentezdir. Amacı bebeğin akciğer gelişiminin saptanmasıdır. Ek olarak amnion sıvı örneği ekilerek enfeksiyon ajanları tespit edilebilir.

Amniosentez Öncesi Neler Yapılmalıdır? Herhangi bir nedenle amniosenteze karar verildi ise anne ve baba adayına işlem ile ayrıntılı bilgi verilmeli ve genetik uzmanları ile görüşmeleri sağlanmalıdır. İşleme ait riskler kadın doğum uzmanınca, genetik laboratuarına ait olabilecek olumsuzluklar ise genetik uzmanınca anlatılmalıdır. Sonuçta anne ve baba adayından işleme razı oldukları ve olası riskleri anladıklarına dair imzalı onam formu alınmalıdır. Anne ve Baba Kan Grubu Çok Önemli .Amniosentez invazif (yani bir iğne yardımı ile yapılan işlem) bir işlem olması nedeni ile bebekten anneye kanama riski söz konusu olacaktır. Bu durum anne kan grubu Rh negatif, baba kan grubu Rh pozitif olması durumunda uyuşmazlık riski vardır. Bu nedenle işlem öncesi güvenilir kan grubu tespiti yapılmalıdır. Eğer uyuşmazlık varsa işlem sonrasında ilk 72 saat içerisinde uyuşmazlık iğnesi yapılmalıdır. Amniosentez yapılmasına karar verilmesi ile beraber anne adayında inanılmaz bir huzursuzluk ve stres ortaya çıkacaktır. Burada işlemi yapacak doktorun anne adayının endişesini paylaşması ve hastayı rahatlatması gerekmektedir. İşlem öncesi özel bir hazırlığa gerek yoktur. Açlık veya tokluk önemli değildir.

Amniosentez Nasıl Yapılır? Hasta muayene masasına sırt üstü uzanır ve karın bölgesi göğüslerin altına kadar açılır. Bu işlemden sonra bebeğin kalp atışlarını görmek, bebeğin eşinin yerleşim yerini görmek ve iğnenin batırılacağı yeri tespit etmek amacı ile ultrasonografi yapılır. Burada tecrübe son derece önemlidir. Amniosentez sonrası düşükler sıklıkla komplike olan (zor olan veya ilk girişte alınamayan işlemler) işlemlerden sonra ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle mutlaka bu işte tecrübeli hekimlerce yapılmalıdır. Sonrasında amniosentez iğnesi olarak bilinen 20 gauge\\\'lik özel spinal iğne yardımı ile içeri girilmeli. İşte bu sırada bir iğne batmasının oluşturacağı kadar ağrı olacaktır. Bu nedenle amniosentez için anesteziye gerek yoktur. Bu işlem sırasında geçilen tabakalar aşağıda sıralanmıştır; -Cilt -Cilt altı yağ dokusu -Karın ön duvarındaki üç ayrı kas tabakası -Anne rahmi -Bebek kesesi Sonucunda bebeğin yaşadığı keseye ulaşılır. Bu hareketlerin hepsi aynı zamanda yapılan ultrasonografi ile takip edilmelidir. Eğer herhangi bir düzlemde iğnenin ucu görüntü dışı kaldı ise derhal hareketler durdurulmalı ve iğne geri çekilerek yeniden görülmeye çalışılmalıdır. Kese içerisinde iğne görülünce iğne içerisindeki yol gösterici tel çıkartılır. Sonrasında 1.5-2 cc\\\'lik bir amnion miktarı çekilerek dışarı atılır. Bu son derece önemlidir. Çünkü anneden olası karışımları önlemek için yapılır. Ardından 15-20 ml amnion sıvısı şırıngaya çekilir. Alınan sıvıyı bebek 1-2 saat içinde yeniden üretir bu nedenle bebeğin suyu azaldı diye endişe etmeyiniz. Ardından iğne sabit bir hızla geri çekilir. Tüm bu işlemler sırasında anne uyanıktır ve şiddetli bir ağrı duymamalıdır. Sadece bir iğne girişi sırasında ağrı olacaktır. Hastaya işlem sonrası bebeğinin kalp atışları dinletilmeli ve endişesi giderilmelidir.

İşlem Sırasında Acı Olacak mı? Amniosentez genelde ağrısız bir işlemdir ancak iğne rahim kasına girerken ve çıkarken adet sancısı tarzında kramplar olabilir. Bundan daha fazla bir rahatsızlık sık karşılaşılan bir durum değildir. Bu nedenle lokal anestezi uygulanmaz. Ancak şiddetli ağrınız olursa doktorunuza haber vermenizi öneririz.

Alınan Sıvısı Nasıl Götürülmeli? Bu çok önemli bir konudur. Zira uygun olmayan koşullarda taşıma olursa bu işlem başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Alınan amnion sıvısı güneş ışığından saklanmalı ve soğuk olmayan bir koşulda derhal incelemenin yapılacağı laboratuara götürülmelidir.

Amniosentez Sonrası Alınan Sıvıya Ne Tür İşlemler Yapılır? Amnion sıvısı bebeğe ait canlı hücreler içerir. Alınan sıvı laboratuarda ayrıştırıldıktan sonra hücreler kültür ortamında çoğaltılır ve elde edilen hücrelerde genetik inceleme yapılır. Amniosentezin sonuçları iki farklı şekilde değerlendirilebilir. İlk planda florasan teknik ile (FISH) hücrelerin genetik yapısı incelenir. Bu teknik ile en çok karşılaşılan trizomi 13-18 ve 21 ilk planda araştırılır. FISH 2-3 gün içinde sonuçlanır. Fakat tüm kromozomların değerlendirilmesi yaklaşık 20 günü bulur. Bu nedenle kesin sonuç için hücre kültürlerinin beklenmesi gerekir. Bu bekleme sırasında anne ve baba adayının yaşadığı stresin anlatılması son derece güçtür. Bu nedenle hızlı sonuç alınan FISH testi anne adaylarını inanılmaz rahatlatmaktadır. Ancak bu FISH yöntemi her yerde uygulanmayan sadece belirli özel laboratuarlarda uygulanan güncel bir yöntemdir.

Amniosentezde Olumsuzluklar Nelerdir? Tek girişte suyun alınamaması. Her iğne girişi düşük ve enfeksiyon riskini artıran bir durumdur. Bu nedenle tek bir giriş yapılmaya çalışılmalıdır.Bebeğin eşinden geçmek zorunda kalınması. Bazen bebeğin eşi iğnenin giriş yerinin önünde yerleşir. Bu durumda eşten geçilmek zorunda kalınır. Eğer kanama çok fazla olursa bebeğin düşük riski çok daha fazla artar.Amnion kültürünün yapılamaması. Son derece kötü bir sonuçtur. Çünkü aile anlatılan riskleri kabul ederek iğne ile su alınmasına karar vermiş, suyu aldırmış ve sonuç beklemektedir. Ancak kendisine alınana sıvıdan kültürün üremediği söylenmiştir.

Amniosentez Sonrası Neler Olabilir? Dünyada her yıl milyonlarca anne adayı değişik nedenlerle amniosentez işlemine tabi tutulmaktadır. Eski yıllarda yapılan amniosentezlerden sonra enfeksiyon ve düşük riski yüksek iken günümüzde bu riskler minumuma inmiştir. Ancak tüm invazif girişimlerde olduğu gibi amniosentezde de bazı riskler vardır. Bu riskler şunlardır: -Düşük Olması Amniosentez sonrası düşük riski anne adaylarını en çok endişelendiren konudur. Günümüzde amniosenteze bağlı düşük riski son derece azdır. Dünyanın verilerine göre amniosenteze bağlı düşük riski 200-400 işlemde 1\\\'dir. İşlemi yapan kişinin tecrübesi ile düşük riski arasında ilişki olduğu düşünülmektedir. -Enfeksiyon Amniosentez sonrası enfeksiyon olma riski 1000 işlemde 1\\\'den azdır. Steril şartların sağlanması sonrasında enfeksiyon gelişme riski son derece azalmıştır. -Vajenden Bebeğin Suyunun Gelmesi Yaklaşık %1 olguda karında iğnenin girdiği yerden az miktarda sıvı gelebilir. Sıvı kaçağının yeri iğnenin giriş deliğidir. Amnion zarı 1-2 gün içinde iyileşir ve sıvı kaçağı kaybolur. -Su Kesesinin Açılması Çok nadir karşılaşılır. Ancak bu durumda sıklıkla gebeliğin sonlandırılmasına gidilmektedir. -Ani Bebek Ölümü Çok nadir olsa da gerçekleşebilir -Annenin Enfeksiyonu Bu durum son derece risklidir. Anne hayatını tehdit eden enfeksiyon gelişebilir. Ancak son derece nadir bir durumdur ve muhtemelen annede işlem öncesi bir zemin olması söz konusudur. -Suyun Alınamaması Bazen amnion zarı iğnenin girişine izin vermez ve esner. Bu durumda zorlanmamalı ve işlem birkaç gün sonra tekrar edilmelidir. -Bebeğe İğne Batması İşlem ultrasonografi ile beraber yapıldığından son derece nadir olarak bu durumla karşılaşılır. Hafif bir batma ise bebekte kalıcı bir hasar neden olmaz. -Annenin Barsaklarında Delinme Bu durum ultrasonografinin iyi kullanılması ile engellenebilir. Son derece nadir bir durumdur. -İşlemin Tekrar Yapılması Alınan sıvı miktar olarak yetersiz ise ya da çok kanlı ise birkaç hafta sonra işlemin tekrarlanması gerekebilir.

Amniosentez Sonrası Nelere Dikkat Etmeli? Amniosentez sonrası yatak istirahati ya da aktivite kısıtlaması gerekli değildir. Ancak ilk gün ağır fiziksel aktiviteden kaçınılması gereklidir. Eğer kan grubunuz Rh (-), eşiniz de Rh(+) ise işlem sonrasında koruyucu iğne yapılması gerekir. Çoğul Gebeliklerde Amniosentez Yapılabilir mi? Evet, çoğul gebeliklerde de amniosentez yapılabilir. Burada önemli nokta bebeklerin amnionlarını alırken mümkünse tek bir iğne girişi ile olayın bitirilmesidir. Kesinlikle konuda tecrübeli bir hekim tarafından yapılmalıdır.

Amniosentez Sonucu Ne Kadar Doğrudur? Amniosentezin kromozomal anomalileri tespit etmedeki başarısı %99.4 ile %100 arasındadır. Görüldüğü gibi çok çok az da olsa yanlış pozitif ve negatif sonuç çıkma olasılığı vardır.

Amniosentez Sonrası Doktorunuzu Ne Zaman Aramalısınız? -Şiddetli, ağrılı kramplarınız olursa -Ateşiniz olursa -Vajinal kanamanız olursa -Vajinal sıvı akışı olursa veya kötü kokulu bir akıntınız olursa Lütfen hemen doktorunuzu arayınız.

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Jale Gürlüler

Op. Dr. Jale GÜRLÜLER, 1971 yılında Çorum'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1993 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, aynı üniversitede yaparak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. 

King's Collage Hospital - Londra "Prof. Dr. N.Kypros" II. Düzey Ultrasonografi eğitimini başarıyla tamamlayan Op. Dr. Jale GÜRLÜLER, mesleki çalışmalarına Bursa'da bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Amniosentez hangi durumlarda
Op. Dr. Jale Gürlüler
Op. Dr. Jale Gürlüler
Bursa - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube