Amfizemin ameliyatsız tedavisi

Yaşlanmayla ve çevresel sebeplerle bronşlarda daralma başlar. Bu duruma kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları (KOAH) adı verilir. Havanın içeri girişinde değil dışarı çıkmasında problem başlar. Bronşçuklardan sonraki hava boşluklarının anormal kalıcı genişlemesi durumuna Amfizem denilmektedir. Ufak eforla bile nefes darlığı, sürekli öksürük, düz yatamama, oturarak nefes alabilme, dudaklarda, dilde ve tırnaklarda morarma şeklinde belirtileri vardır. Tedavide ilk adım sigara ve diğer etkenlerden uzaklaşılmasıdır. Bronş genişletici ilaçlar ilerlemeyi yavaşlatır. İşlevsiz ve genişlemiş akciğer dokusunun alttaki nispeten sağlam akciğeri baskılamasından kurtarmak için gereksiz kısımlar çıkarılmalıdır. Cerrahi yöntemlerin yanı sıra son yıllarda ameliyatsız bronkoskopik akıllı sarmallarla yapılan hacim küçültme işlemleri ön plana çıkmıştır. Uygun hastalarda düşük riskle oldukça faydalı bir tedavidir.

Amfizemin ameliyatsız tedavisi

Amfizemin tanımı: Her nefes alışımızda oksijenli hava nefes borusundan geçip bronşlara ve gittikçe daralan bronşiyollere gider ve oradan alveollere (gaz değişimi yapılan hava kesecikleri) ulaşır. Bu esnada alveollere gelen alyuvarlar kırmızı kan hücreleri oksijeni alır ve karbondioksiti bırakırlar. Böylelikle kan oksijenlenlenmiş olarak kalbe dönüp vücuda dağıtılır.

Yaşlanmayla ve çeşitli sebeplerle bronşların elastikiyeti azalır, ödem oluşur ve daralma başlar. Bu duruma kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları (KOAH) adı verilir. Havanın içeri girişinde değil dışarı çıkmasında problem başlar. Böylelikle içerideki hava hapsolarak dışarı atılamaz ve nispeten sağlam akciğer dokusu da baskılanmış olur. İşte bronşçuklardan sonraki hava boşluklarının anormal kalıcı genişlemesi durumuna Amfizem denilmektedir.  

Sebepleri: Amfizeme kalıtsal bir yatkınlık olabileceğini gösterilmiştir. Ama bu hastalığın bilinen en önemli sebebi % 90 oranında tütün ve sigara alışkanlığıdır. Amfizem erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür. Bunun sebebi erkeklerdeki sigara içme oranlarının daha fazla olması ve daha çok dış ortamda çalışma sebebiyle zararlı gazlara daha fazla maruz kalmaları olabilir.

Belirtileri: Ufak eforla bile nefes darlığı, sürekli öksürük, düz yatamama, oturarak nefes alabilme, dudaklarda, dilde ve tırnaklarda morarma.

Tedavi: Amfizemin tek bir tedavisi yoktur. Akciğer dokusunda meydana gelen tahribatı düzeltmek mümkün olmadığı için, esas önemli olan hastalığın erken tanınması, sigara ve diğer etkenlerden uzaklaşılmasıdır. Bronş genişletici ilaçlar ilerlemeyi yavaşlatır. Tahrip olan ve genişleyen akciğer dokusu, alttaki nispeten sağlam dokuyu da baskılamaktadır.

Amfizemde cerrahi tedavi: Amaç boşuna genişlemiş işlevsiz dokuları çeşitli yöntemlerle çıkararak alttaki sağlam akciğer dokusunun ve diyafram hareketlerinin rahatlamasını sağlamaktır. Cerrahi tedavi seçenekleri, varsa hava kistlerinin çıkarılması, akciğer hacim küçültme ameliyatları ve akciğer naklidir.

Akciğer hacim küçültme ameliyatı; 1950'li yıllardan beri yapılmaktadır. Cerrahi tedavide amaç; akciğerdeki aşırı havalanmayı azaltmak amacıyla hasarlı bölgelerinin çıkartılmasıdır. İşe yaramayan akciğer hacminin azaltılmasıyla hava hapsi azalır, elastikiyet artar, hava çıkış hızı artar, göğüs kafesi ve diyaframın daha etkin bir biçimde iş görmesi sağlanır. Tüm bunlara bağlı olarak nefes darlığı azalır, egzersiz kapasitesi artar ve yaşam kalitesinde düzelme elde edilir.

Ancak akciğer hacim küçültücü cerrahi oldukça riskli bir işlemdir. Hacim küçültücü cerrahi, gerek açık ameliyat ile gerekse kapalı (torakoskopik) yöntemle uygulandığında, birçok eşlik eden hastalığı olan ve solunum rezervi kısıtlı yaşlı hasta grubu için büyük bir cerrahi işlemdir.

Akciğer nakli ise verici bulma problemi sebebiyle genellikle genç, ek hastalığı olmayan, genetik geçişli hastalığı olan kısıtlı bir hasta grubunda yapılmaktadır.

Bronkoskopik akciğer hacim küçültme işlemleri: Tüm bu ameliyatların riskleri sebebiyle son yıllarda yeni teknolojiler arayışına gidilmiş ve bronkoskopi yoluyla hacim küçültücü tedaviler ağırlık kazanmıştır. Bu amaçla akıllı sarmallar (coil), tek yönlü çalışan valfler, bronş tıkaçları ve hava yolu stentleri kullanılmaktadır. Bu teknikler,  cerrahiye göre kıyaslanınca günübirlik veya bir-iki gün yatırılarak yapılabilen, daha az zararlı, geri dönüşümü olabilen, riskleri ve dolaylı maliyetinin daha az olması sebebiyle ön plana geçmiştir.  Tıkaçlar sık enfeksiyon ihtimali; valfler ise yerinden kayma ve 3 ayda bir temizlenme ihtiyacı olmaları yüzünden kullanımları azalmıştır.

Hafızalı metalden (nitinol) üretilen akıllı sarmal teknolojisi günümüzde ön plana çıkmıştır. Tüm Avrupa ve ABD’de yıllardır uygulanmaktadır. Üst lob ağırlıklı olan, yaygın amfizem tiplerinde uygulanır. Hava kistlerin ön planda olduğu, sarmalı tutacak yeterli akciğer dokusunun olmadığı hastalar bu tedavi için uygun değildir.

Sarmallar hastalıklı akciğer dokusunu küçülterek gereksiz yere genişlemiş kısmın ve hapsolan havanın azalmasını sağlar. Akciğerin hastalıklı kısımlarının hacmi azaltıldığında hava sağlıklı olan bölgelere yönlenir. İşlem genel anestezi altında ameliyathane ortamında uygulanır. Sarmallar bir bronkoskop yoluyla önceden belirlenmiş bronşlara skopi (anlık röntgen) kılavuzluğunda yerleştirilir. Gerektiği zaman sarmallar geri alınabilir veya yer değiştirilebilir. Bir seferde tek bir tarafa ve bir loba yerleştirilir. Eğer akciğerin her iki tarafında da hastalıklı doku varsa genellikle 6-8 hafta sonra diğer taraf yapılmalıdır. İşlem 30 – 60 dakika sürmektedir. Genelde hastalar bir gece hastanede kalmaktadır. Çoğu hasta tedavinin ertesi günden itibaren rahatlama hissettiğini belirtmiştir. İyileşme döneminde tahriş öksürüğü ve balgamda kan görülebilir. Ancak bu durum genellikle ek bir tedaviye ihtiyaç duymaksızın bir süre içerisinde düzelmektedir. Göğüs boşluğunda hava birikmesi veya diğer hayatı tehdit edici yan etkiler çok nadir olarak görülmektedir.

Ülkemizde 2013 yılından itibaren bronkoskopik hacim küçültme tedavisi kullanılmaya başlanmış, yüksek teknolojik altyapıya sahip merkezlerde yüzlerce hasta tedavi edilmiştir. Bu tedaviler hastalara bir nefes daha verebilmek için umut ışığı olmaktadır.

Bu makale 10 Haziran 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Ahmet Bülent Kargı

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bülent KARGI, 1969 yılında Erzincan'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1992 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır.

İhtisasını ise, İstanbul Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Merkezi'nde tamamlayarak 1998 yılında Göğüs Cerrahisi Uzmanı olmuştur.

İstanbul Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi'nde ve  Antalya Atatürk Devlet Hastanesi'nde görev yapmış olan Yrd. Doç.Dr. Ahmet Bülent KARGI, 4 adet uluslararası, 23 adet ulusal makalesi, 1 adet uluslararası, 9 adet ulusal bildiri ve 1 adet kitap bölümü sahibi olup, mesleki çalışmalarına ise, Bucak Devlet Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Bronkoskopi
Doç. Dr. Ahmet Bülent Kargı
Doç. Dr. Ahmet Bülent Kargı
Antalya - Göğüs Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube