Hasta bize geldiğinde bir çok sempton gösterebilir. Burun tıkanıklığı, hapşurmalar, geniz (genzal) akıntıları ya da astım krizleri ve nefes almada sıkıntıları, kronik öksürükleri olabilir. Ve ya cildinde gözle görülür, belirgin döküntüleri olabilir. Burada belirtilere tanı koymak için birkaç teste başvurulur. Çocuklarda 3-4 yaşına kadar daha çok kan yoluyla testler yapılır. Alınan kanda belirli immunoglobulin e’lere bakılır. Yani bazı özel uyaranlara (kedi, köpek, gıda maddeleri vb.) karşı antikorlar incelenir. 4 yaşından sonra yapılacak gold (altın) standart yani en değerli test prick testi dediğimiz cilt testidir. Bu testte vücuda bir takım maddeler dokundurularak vücudun bu maddelere karşı reaksiyonlarına bakılır. Prick testi için kişinin 4. yaşını doldurmuş olması ve 60 yaşından küçük olması gerekmektedir. Çünkü kişinin cildi 4. yaşına kadar belirli bir olgunluğa erişemez. Bu yüzden yeterince reaksiyon göstermez. 60 yaşından sonra ise cilt bazı özelliklerini yitirmeye başlar. Bu 2 yaş arasında (4-60) alerjiden şüphelenilen hastalarda yapılması gereken en önemli şey cilt testidir.
Burada unutulmaması gereken bir konu, bazı hastalıkların alerjileri taklit edebilmesidir. Biz buna nonallergic rhinitis diyoruz. Örneğin, depresyon çok önemli bir burun tıkanıklığı nedenidir. Bu hastalara anti-alerjik tedavi uygulayarak hiçbir iyileşme gösteremeyiz. Bir diğer yanda da halen bilmediğimiz bir takım mekanizmalarla oluşan alerjiler ve alerjiyi taklit eden vazomotor rinit dediğimiz refleks yollarla meydana gelen burun tıkanıklıkları ve akıntıları vardır. Bu faktörlerin birbirinden ayrılması gerekmektedir. Burada sadece laboratuvarlar değil hekimin tecrubeli olması da çok önemli bir rol oynar.