Aile toplumun yapıtaşıdır ve bu küçük yapıda üretilen iletişim modelleri aile bireylerinin hayat boyu kullanacağı alışkanlıklara dönüşebilir. Örneğin babam bana hiç sarılmadı, sevgisini hiç göstermiyor diyen onaltı yaşındaki bir çocuğun babası göstermem mi gerekir? Benim seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun diyerek cevap veriyor. Her ikisi de birbirini seviyor, iyi niyetli ve sadece doğru iletişim kurmayı bilmiyorlar. Babasının onu sevmediğini düşünen çocuk değersiz olduğunu hissederken babası da oğlunun ona soğuk ve mesafeli olduğuna karar verebilir. Eğer sevginin nasıl ifade edileceği konusunda bir çözüm sunulursa geçici bir sorun ortadan kalkabilir fakat döngüsel iletişim modeliyle yeni sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Acı çeken, şiddet uygulayan ve çaresi olmadığını düşündükleri sorunlar yüzünden birbirlerini kıran birçok aile ile karşılaştım. Birçoğu artık konuşurken birbirleriyle gözgöze gelmekten bile kaçınır olmuşlardı. Einstein aynı şeyi yaparsanız aynı tepkiyi alırsınız der. Bu yüzden birçok aile çıkmaza girdiğini düşünüyor ve iletişim kurmayı en az seviyeye indiriyor.
İnsanlar çoğu zaman nereden başlanması gerektiğini soruyolar. Bir değişim bütün parçaları etkiler, bu herhangi bir yerden başlayabileceğimiz anlamına gelir. Yeni bir model yeni bir başlangıç demektir.