Ağız kuruluğu

Ağız kuruluğu

Diş hekimliğinde ‘’kserostomi’’olarak adlandırılan ağız kuruluğu tükürük üretiminin azalması sonucu ortaya çıkan ,rahatsız edici bir durumdur.Bir çok hastalığın da habercisi olan ağız kuruluğunun sebepleri nelerdir, komplikasyonları neler olabilir,giderilmesi için yapılabilecek işlemler nelerdir, bunları paylaşmak istiyorum..


İstatistik verilere göre kadınlarda daha sık rastlanan ağız kuruluğu ,ABD’de yapılan bir çalışmada örnek popüpasyonda %17-29 oranında tespit edilmiştir.Kişinin yaşam kalitesi ve yaşamsal fonksiyonlarının devamı için çok büyük önem taşıyan tükürüğün eksikliği veya yokluğu bir çok hastalığa ortam hazırlayacağı gibi kişinin tat alma duyusunu ,konuşmasını ve yutkunmasını etkiler,dilde yanma hissine ve ağız kokusuna neden olur.


 

Sağlıklı bireylerde günlük ortalama tükürük üretimi ortalama 1 litredir.Tükürük üretimi tamamen  sinir sisteminin etkisindedir.Heyecanlanıldığında yada stres seviyesi yükseldiğinde üretiminde ortaya çıkan azalma ağız kuruluğunun  nedenlerinden biridir..Yine kuşku ve depresyonlu ruh halleriyle panik atak da sinir sistemini etkileyerek aynı sonucu doğurur.Sinirsel etkenlerin yanı sıra, aşırı kahve ve alkol tüketimi ile ağızdan solunum yapılması da ağız kuruluğunun  lokal etkenleridir.Peki,  rahatsızlığı meydana getiren sistemik yani vücudun genelini ilgilendiren etkenler nelerdir?Bir önceki yazımda,ağız, çene ve yüz bölgesinde gelişen kanserler nedeniyle radyoterapi gören hastalarda bu sorundan bahsetmiştim.Bu vakalarda radyasyonun etkisiyle tükürük bezlerinin atrofiye olması rahatsızlığı oluşturan nedendir.
Günlük hayatta çok sıklıkla kullanılan bir çok ilaç da ağız kuruluğuna nedendir.Antidepresan ,diüretik,kas gevşetici,ağrı giderici,anihistaminik ve tansiyon ilaçlarının büyük bir bölümü  ağız kuruluğundan sorumlu tutulabilir.


Ağız kuruluğu ve ‘’kseroptalmi’’yani göz kuruluğunun  beraber görüldüğü vakalar ise bağışıklık sistemi sorunu taşıyor olabilirler.(Sjögren sendromu)
Mevcut sorunun devamında ağızda yaygın çürük oluşumları görülecektir.Tükürüğün tamponlayıcı etkisinin kalkmasıyla dil , dudak ve yanak gibi yumuşak dokularda pamukçuk ,mantar gibi enfeksiyonlarla çatlak ve fissürler şeklinde yapı bozuklukları oluşacaktır.


Tükürük azlığı problemi olan hastalarda tedavi yaklaşımı genellikle mevcut sorunun komplikasyonlar oluşturmasını önleyecek palyatif,semtomatik tedavidir.


-Sulu gıda almak
-Kullanılan ilacı değiştirmek
-Şekersiz sakız kullanımı
-Sigara ,alkol, tatlı gıdayı kesmek
-Gece ortamı nemlendirmek
-Diş hekiminin proflaktik yani koruyucu önlemler alması
-Yapay tükürük kullanılması  hastayı rahatlatacak tavsiyelerdir.
Hepinize ağız tadıyla sağlıklı günler diliyorum.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Dt. Cüneyt Keskin

Etiketler
Ağız sağlığı
Dr. Dt. Cüneyt Keskin
Dr. Dt. Cüneyt Keskin
İstanbul - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube