Beyin hasarı

Merhaba, Öncelikle geçmiş olsun... Kliniğimizde yapılan tedaviler geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavileridir ve vücuda destek tedavileridir. Rahatsızlığın sebebi ne olursa olsun, bir dokunun kan dolaşımı ve oksijenasyonu arttırılırsa dokulardaki tamiratta hızlanmaktadır. Tamamlayıcı tıp tedavileri dokunun kan dolaşımını, oksijenasyonunu ve enerji dengesini düzenleyerek bağışıklık sistemine ve vücudun tamir mekanizmasına destek olmaya çalışır. Göz sinirinde tahribat olan hastalara yönelik daha önce destek tedavileri uygulayıp kısmi yanıtlar aldığımız hastalarımız oldu. Ancak -ne yazık ki- tedaviye rağmen hiç yanıt vermeyen hastalarımızda oldu. Vücuda alınan bu desteklere vücudun vereceği yanıt çok bireyseldir. Öncelikle göz sinirindeki hasara neden olan esas sebep çok önemlidir. Bunun dışında hastaların yaşı, kronik hastalıkları, göze daha önce yapılan uygulamalar, beslenme düzeni, yaşam tarzı gibi birçok etken hastanın verdiği yanıtı etkileyebilir. Bu nedenle destek tedavilerine çok güzel yanıt alınabildiği gibi hiç yanıt vermeyen hastalar da olabilmektedir. Sorunuz bahsettiğiniz kadarıyla kızınızda ensefalit sonrası oluşan hasar kaynaklı bir görme kaybı mevcut. Ne yazıkki nörolojik hasarların tamiratı çok zor hatta bazen mümkün olamamakta. Hasar sonrası geçen süreçte kısmi düzelmeler olabilmekle beraber bazen kalıcı bir hale gelebilmekte. Kızınızda oluşan hasarın üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmesi ve nörololjik bir hasar olması tedaviye yanıt ihtimalini düşürmekle beraber hastayı ve tetkiklerini değerlendirmeden kesin bir yorum yapabilmek pek mümkün olmuyor. Özellikle sülük tedavisi, göz ile ilgili rahatsızlıklarda destek tedavisi olarak kullandığımız tedavilerden birisidir. Sülüklerin bünyesinde var olan enzimlerin tamir edici özelliği ve hasarlı bölgeden kan uzaklaştırıp, yeni kan dolaşımını düzenlemesi özelliği tedavide kullanılır. Bünyesindeki nörotrofik bazı salgılar, nörolojik hasarların tamirinde vücuda destek olabilmekle beraber bazen yanıtsızlık olabiliyor. Kızınız 2 yaşında ve eğer beslenme sorunu, kansızlık, zayıflık varsa bu tedavi uygun olmayabilir. Hastada kansızlık, alerjik bünye, kan sulandırıcı kullanımı vb. bazı engel durumlar yoksa sülük tedavisi yapılabilir. İlk seansta az sayıda, sonra sülük sayısı arttırılarak tedavi yapılmaktadır. Seans sayısı ilk kez uygulama yapılacak hastalarda genelde 10-15 seans şeklinde olmaktadır. İdeal seans aralığı haftada 2 seans olup, hastanın genel durumu müsaade ederse seanslar daha sık yapılabilir (Gün aşırı veya 2-3 seansta bir gün atlayarak). Hastalarda beraberinde ozon tedavisi ile vücudun ve özellikle hasarlı bölgenin oksijenasyonu daha iyi sağlanarak tedavi etkinliğini arttırmaya çalışıyoruz. Hastaya uygulanan 10-15 seanslık tedavi sonrası 2 ay kadar bekleme süresi veriyoruz. Bu süre zarfında tedaviye bir yanıt beklenir ancak herhangi bir yanıt oluşmazsa tedavi kesilir. Tedaviye kısmi de olsa bir yanıt alınırsa ara ara takviye tedaviler daha sonrası için önerilir. Tedavilerle ilgili daha ayrıntılı bilgiye internet sitemizden ulaşabilirsiniz. Acil şifalar dilerim.