YÜZ DOLGULARI, ŞİŞİRMEZ ve BÜYÜTMEZ !

Doğal güzelliğin en önemli gerekliliği sağlıklı bir cildi yıllar boyu devam ettirebilmektir. Yüz Dolgu uygulamasına başlayıncaya kadar en çok karşılaştığım çekince; yüzüm şişerse, büyürse, yuvarlaklaşırsa…

Yüz dolguları cilde destektir, yüzü şişirmez ve büyütmez.

Yüz dolgu uygulamasında, en önemli olan; nereye, hangi miktarda ve ne uygulandığıdır. Uygulama büyük bir deneyim gerektirir. Son yıllarda çevrenizdeki beğenmediğiniz bazı görüntüler, tamamen uygulamada ki bu noktalara dikkat edilmemesinden kaynaklanır. İyi uygulamalar sonrasında, zamanla yüzün ovalliğini kaybeden kişilere bunu tekrar kazandırabiliyoruz.

Zamanla cildin hem içindeki, hem de altındaki destek ortadan kalkıyor. Cildin içindeki kollajen azalıyor ve cildin içindeki destekte problem başlıyor. Cildin altındaki yağ, kas, kemik yapıları da kuvvetlerini kaybederek, cildi destekleyemiyor. Yeni teknolojilerle, farklı derinliklere, farklı ürünleri kullanarak, problem nereden kaynaklanıyorsa, istediğimiz desteği o bölgede sağlayabiliyoruz.

Bu bize şunu sağlıyor: Doğallığı koruyarak, cildin yaşlanmasını durduruyoruz.

Bir binanın desteklerini tek tek zamanla yok ederseniz, her gün başka bir bölgede kırılmalar (çizgiler) ve çökmeler (boşluklar) görürsünüz. Bu kırılmalar ve çökmeler daha yeni başladığında, eskimiş destekler kuvvetlendirilmelidir. Böylece binanın şeklini hiç bozmadan uzun yıllar korumuş oluruz. Bizim yüzümüz içinde dolgu malzemeleri kuvvetlendirici yeni desteklerdir.

Yüz bölgesinde estetik amaçlı dolgu maddeleri kullanımı son yıllarda daha çok artıyor ve çeşitleniyor. Dolgu amaçlı kullanılan birçok uygulama olmasına rağmen en pratik yöntem hazır dolgu maddeleridir. Bu uygulamaların kişinin güncel hayatını etkilemeden kısa sürede uygulanması, zaman içinde yapılan çalışmalarla güvenliliğinin artması nedeniyle tercih nedeni olmaktadır. Yaşın ilerlemesi ile birlikte gelişen kırışıklık ve istenmeyen çizgilerden kurtulmak ve yüzü biçimlendirmek ve şekillendirmek için yapılan tıbbi yöntemlerin birisi de dolgu maddeleridir. Bu tip uygulamalarda esasen cildin yapısında bulunan, zamanla azalan ve vücut tarafından doğal olarak kabul edilen dolgu maddeleri enjekte edilir.

UYGULAMA ve SONRASI

Dolgu madde uygulamaları son derece pratiktir. Uygulamalar ortalama 10-15 dakika zaman alır. Uygulama öncesinde lokal anestezik krem sürülerek 20 dakika beklenir. Kişinin sosyal hayatını ve işe gitmesini etkilemez, öğle arası tatillerde bile yapılabilir. İşlem yapıldığı anda hemen sonuç verir ve sonucu görmek için beklemek gerekmez. Uygulamadan sonra her hangi bir özel bakıma ihtiyaç yoktur.

UYGULAMA ALANLARI

Dolgu maddeleri eskiden en çok, burundan dudak yan taraflarına uzanan çizgiler, dudak kenarlarından aşağıya inen çizgiler, dudak üstündeki mimik çizgileri, derin sivilce ve yara izleri, dudak, elmacık kemiği ve yanak da kullanılırdı.

Bu bölgelere ek olarak şu bölgeleri de sıklıkla dolgu uygulama alanımıza ekledik: Gözaltı, alın, şakak, burun, çene, el, dizüstü, kulak ve kulak memesi, meme dokusu, erkek ve bayan genital bölgesi.

Yeni teknolojilerle dolgu anlayışımızda gelişti. Yalnızca çizgileri tedavi etmekle kalmayıp, anatomik yapıları da iyileştirmeye başladık.

HYALÜRONİK ASİT

Geçmiş zamanlardan bu güne kadar farklı özellikleri olan dolgu maddeleri üretilmektedir. Bunların içinde en güvenilir olan ve en çok kullanılan hyalüronik asittir. Genel olarak maddelerin kalıcılık süresi, yüzün doğal ifadesini koruması, vücutla uyum içerisinde olması ve vücutta alerjik reaksiyona neden olmaması göz önüne tutulması gereken temel özelliklerdir.

Hyalüronik asit FDA (Amerika) ve CE (Avrupa) onayları olan son derece güvenli, enjeksiyona bağlı olabilecek küçük kızarıklık gibi yan etkiler dışında sistemik hiçbir yan etkisi olmayan bir üründür. Alerjik reaksiyon görülmez, herhangi bir alerjik test kesinlikle gerektirmez.

Hyalüronik asit dokuya doğal olarak yerleştirilir ve oksijen ile hormon gibi önemli besleyici maddelerin serbest geçişine olanak verir. Hyalüronik asit vücutta olduğu sürece sağlıklı bir cilt elde edilmiş olur. Hyalüronik asitin su bağlama kapasitesi eşsizdir ve moleküller çözüldüğünde bile suya dönüşür ve vücudumuzdan hiçbir iz bırakmadan ayrılır.

DOLGULARDAKİ SON GELİŞMELER

- KALICILIK, DOĞALLIK, YUMUŞAKLIK

Yeni jenerasyon hyalüronik asit, düşük moleküler ağırlık teknolojisiyle çapraz bağlanma özelliğine sahiptir. Bu sayede, daha fazla hyalüronik asit kullanılarak daha yumuşak bir doku, doğallık, daha çok kalıcılık sağlanmıştır. Daha az ürün kullanarak daha hızlı ve daha uzun süreli etki elde etmek mümkündür. Daha yumuşak dolguların diğer avantajı da, daha ince iğneler kullanmaya başlamamızdır.

- AĞRISIZ UYGULAMA

Dolgulara lidokain (anestezik madde) ilavesi ile, enjeksiyon sırasında ve sonrasında kişinin rahatlığı sağlanmış oldu.

- GÖZALTI, ALIN, ÇENE, EL, MEME ve DİĞER UYGULAMALAR

Özellikle alt göz torbalarının belirginleştiğinde, hastalarımıza genellikle göz kapağı estetiği öneriyoruz. Ama bu müdahale için vakit bulamayanlara da artık bir ara çözümümüz var. Göz torbasının altındaki boşluğa yenilenmiş dolgularımızla destek verip, bu torbaların belirginliğini belirli süre azaltabiliyoruz.

El ve memedeki boşalmalarda da, artık bu bölgelere uygulanabilen dolgularımız var. Kolay bir uygulama ile el üzerindeki ve memedeki yaşlanmayı durdurabiliyoruz.

-IŞILTI VEREN UYGULAMALAR

Uygulanan bölgeye nem vererek cildin kalitesini arttıran yeni jenerasyon dolguları da çok kullanıyoruz.

Doğal görünümlü ve sağlıklı görünen yüzünüzle, güzelliklerle dolu günler dileğiyle…