Yemek borusu (özafagus)

Yemek borusu (özafagus)

Reflü nedir?

Mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasıdır. Bu içerik asidik karakterde olabileceği gibi alkali özellikte de olabilir. Yemek borusuna kaçan bu içerik yalnızca yemek borusunda kalmayıp boğaza, yutağa, ağız boşluğuna, östaki borusu aracılığı ile kulak içine, solunum sistemine ve akciğerlere kadar gidebilir.

Reflü normalde olur mu? Ne zaman hastalık olarak kabul edilir?

Normal koşullarda görülebilen bir durumdur.  Yeni doğanda, gebelikte ve aşırı yemek yenmesi durumunda görülebilir. Yaşam kalitesini bozan yakınmalara sebep olduğu zaman reflü hastalığından, patolojik reflüden  söz edilir. Reflünün sıklıkla olması, göğüs ağrısı, yanma hissi olması durumunda Gastro-özofajial reflü  hastalığı’ndan bahsedilir.

Reflü hangi yakınmalar ile ortaya çıkar?

Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması (regürgitasyon) ile heartburn (göğüste yanma hissi), yutmada takılma hissi (disfaji) , ağrılı yutma (odinofaji)  tipik yakınmalar olarak görülür.    Ağıza kadar gelebilen asidik veya alkali mide içeriği kulak iltihabı, farenjit (boğaz iltihabı), öksürük, ses kısıklığı, diş çürükleri, solunum yolu enfeksiyonları (zatürre),  alerjik astım gibi atipik refl, yakınmaları-semptomlarına- (tipik olmayan) sorunlarına da yol açabilir.

 Reflü hastalığının tanısı hangi yöntemle ile konulur?

Tanı koymada altın standart  olarak ph -etri (24 saatlik yemek borusu altından  asit ölçümü)  yöntemi bilinmkete ise de pratik uygulamda her hasta için gerekli değildir. Günümüzde tanısı gastroskopi (endoskopi)  ile konulur. Her reflü hastasına endoskopi gerekli midir ? sorusuna yanıtlarsak akılcı yaklaşımın doğru zaman, doğru yer ve deneyimli Gastroenterolog  tarafından endoskopinin yapılmasıdır diyebiliriz. Endoskopinin geciktirilmesi yanlış tanılara veya tanının geciktirilmesine sebep olmaktadır. Batı dünyası sigorta sistemleri bu konuda endoskopi yapılmasını sınırlayan ,geciktiren belirli koşullarda yapılmasını öneren standartlar belirlerken Japonya , Çin gibi doğu ülkeleri daha kolay endoskopi uygulamalarını önermektedirler. Bu sayede daha reflü tanısı ve ayırıcı tanısını koyabilmektedirler. Çocukluk çağında reflü yanışında gastroskopiden ziyade sintigrafik ( radyoaktif maddeler ile işaretli gıdaların yemek borusundan geçişleri veya geri kaçışlarının nükleer tıpta incelenmesi)  yöntemler tercih edilirler.

Refl, tanısında impedansın yeri nedir?

İmpednas ph-metri yönteminden farklı olarak yemek borusunun içindeki içeriğin hem asit hem de safra özelliğinde olup olmadığını değerlendirebilmektedir. Bu değerlendirme genellikle sık olarak gereken bir yöntem değildir. Bununla birlikte mide operasyonu geçiren olgularda alkalen reflü gastrit gelişimi durumlarında refl, söz konusu ise impedans ölçümü yararlı olabilir. Bunun dışında midenin motilite ( kediliğinden oluşan mide hareketleri)  kusurları söz konusu olduğunda safra reflüsü de olabileceği için impedans ölçümleri gerekebilir.

Reflü ile özafagus (yemek borusu) kanseri ilişkili midir ?

Reflü hastalığı yemek borusunun alt ucunda mukoza (örtü) değişikliklerine yol açarak Barrett epiteline (Mide örtüsüne değişim) dönüşümüne sebep olur  ise % 10 yemek borusu altında adenokanser – kanserleşme riski ortaya çıkabilir. Ayrıca reflü hastalığının larinks kanseri (Yutak kanseri) ile ilişkisi mevcuttur. Türkiye’de reflü hastalarında kanser gelişme riski Amerika, İngiltere, Almanya gibi Batı ülkelerindeki oranlardan çok daha aşağıdadır. Sağlıklı istatistiksel bilgiler elimizde olmamasına rağmen gastroenteroloji alanındaki uzun deneyimlerimizle bu görüşü ileri sürmek mümkündür.

Özafajit nedir? Hangi yakınmalar ile özafajitten kuşkulanılır?.

 Yemek borusu örtüsünün değişik sebeplere bağlı yangısıdır (İltihabıdır).

Göğüs ağrısı (retrosternal ağrı) , lokma yutarken takılma hissi (disfaji)  veya yanma hissi  (pirozis) olabilir. Hiç lokma alınmaksızın da bu yakınmalar oluşabilir.

Özafajit nasıl oluşur ?

Akut (ani) veya kronik (süregen) oluşabilir. Akut özafajit aspirin, tetrasiklin gibi ilaçlar ile oluşabileceği gibi, koroziv madde (asidik veya alkali) maddeler: tuzruhu, çamaşır suyu vb temizlik malzemeleri alımında da ortaya çıkabilir. Kronik özafajit ise sıklıkla hiatus hernisi (mide fıtığı), Gastro-özafajial reflü hastalığına bağlı gelişebilir.

Özafajit ile özafagus kanseri arasında ilişki var mıdır?

Özafajit reflüye veya koroziv madde (tuz ruhu çamaşır sodası vb.) alımına bağlı ise kanserle ilişkili olabilir. Akalzya (yemek borusu alt ucunda yeterli açılmama ) seyri sırasında da yemek borusu kanseri gelişme riski mevcuttur.

Özafagus kanseri neden gelişir?

Yemek borusunun kanseri ne yazık ki sık rastlanan kanserler arasındadır. Yutmada takılma hissi (disfaji), ağrılı yutma (odinofaji), kansızlık (demir eksikliği anemisi ), göğüs ağrısı (retrosternal ağrı), kilo kaybı, iştahsızlık gibi yakınmalarla ortaya çıkabilir. Erken tanı konabilmesi için erken başvuru kadar doktorun bu yakınmaları  dikkate alması da önemlidir. Ortaya çıktığında çevre dokulara yayılmış olma olasılığı yüksektir. Farklı tipleri mevcuttur. Kanser tipine göre farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Bu nedenle tedavi başarı oranları farklıdır.  Endoskopik işlem ile tanı konması sonrası endoskopik veya cerrahi tedavi şansı mevcuttur. Kemoterapi (İlaç tedavisi) ve radyoterapi (Işın tedavisi) diğer tedavi yöntemleridir.

Yemek borusu biyopsisinde displazi ne anlama gelir?

Endoksopik girişim sırasında alınan biyopsilerde displazi her dokunun değerlendirmesinde olduğu gibi kanser gelişimi açısından risk olduğu anlamı taşır. Düşük derecede ve orta derecede displazi isimlendirmeden de anlaşılabileceği gibi biyopsi alınan dokunun hücrelerinde kansere doğru bir değişim ve başkalaşım düşük olasılıkla söz konusu olabileceğini  fakat henüz kanser özelliği taşımadığını belirtir.  Yüksek derecede displazi ise kötü anlam taşır ve kansere çok yakın değişikliklerin bulunduğu kuşkusunu  belirtir.  Bu tarzda bir sonuç kısa zamanda tekrar değerlendirmeyi gerektirir. Gastroenterolog bu sonuca göre işlemi yineleyebilir ya da başka bir yöntemle kanser olup olmadığını ivedilikle değerlendirir.

 

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hakan Yüceyar

Prof.Dr. Hakan YÜCEYAR, 1961 yılında Aydın'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1984 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1986-1991 yılları arası İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda yapmıştır. Ardından 1992-1995 yılları arası Gastroenteroloji Bilim Dalı’nda yan dal uzmanlık eğitimini de tamamlamıştır.1996 yılında Doçent ünvanı, 2001 yılında ise Profösörlük ünvanını almıştır.

Mesleki çalışmalarına, özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Reflü nedir
Prof. Dr. Hakan Yüceyar
Prof. Dr. Hakan Yüceyar
İzmir - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube