Uzun süreli ilişkilerde cinsel hayat

Uzun süreli beraberliklerde en çok tartışılan konulardan birisi, cinsel hayatın kalitesi oluyor ister istemez. Birliktelikte ne kadar zaman geçerse geçsin, çiftlerin yaşamında cinselliğe yer vermesinin, ilişkinin her döneminde oldukça önemli olduğunu unutmamak gerekiyor.

Uzun süreli ilişkilerde cinsel hayat

Uzun süreli beraberliklerde en çok tartışılan konulardan birisi, cinsel hayatın kalitesi oluyor ister istemez. Birliktelikte ne kadar zaman geçerse geçsin, çiftlerin yaşamında cinselliğe yer vermesinin, ilişkinin her döneminde oldukça önemli olduğunu unutmamak gerekiyor. Maalesef bir çok çift tarafından, uzun süren beraberliklerde cinselliğin eski ateşini kaybetmesine doğal gözle bakılıyor. Oysa ki bu durumu kanıksamadan önce, beraberliğin süresi ne kadar uzarsa uzasın, sağlıklı bir cinsel hayatın kaybolmasını doğal karşılamamak ve nedenlerini sorgulamak önemli bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.

Bu aşamada, öncelikle sizde isteksizlik yaratabilecek dış faktörleri gözden geçirmek oldukça önemlidir. Stresli bir iş hayatı veya çeşitli stres kaynaklarının, sizde arzu kaybı yaratabileceğini unutmamanızda fayda vardır. Cinsel isteğin oluştuğu zeminde, fiziksel, psikolojik ve sosyal unsurların etkin olduğunu bilmeniz ve cinsel isteksizliğinizin altında yatan faktörleri bu sac ayağının ışığında değerlendirmeniz oldukça önemlidir.

 

Hormonsal eksiklikler, sağlık sorunları, kullanılan ilaçlar ile sağlıksız beslenme / hareketsiz bir yaşam, sigara, aşırı alkol ve yoğun stresin vücutta yarattığı tahribat gibi hayat tarzı faktörleri de cinsel hayatı olumsuz etkileyen unsurların başında gelmektedir. Yeni yapılan çalışmalara göre, kişisel geçmiş ve başarılardan tatmin olmayan, eşine güven duymayan, ilişkide sürekli çatışmalar yaşayan, yoğun iş ve finansal stres altında olan kişilerin uzun süreli ilişkilerde cinsel istekte azalma yaşayabildiği tespit edilmiştir. Sosyal anlamda ise çocuk doğumu sonrası yeni ilişki düzeni ve cinsel hayata adapte olmak ile aile yakınlarının sağlık sorunlarının da, uyarılma ve orgazm süreçlerini olumsuz etkileyebildiği, bilinen bir başka gerçektir.

 

Tüm bunların dışında eğer sadece fiziksel zevkinizi düşünürseniz eşiniz sizden uzaklaşması kaçınılmazdır.

Eşiniz/partnerinizle olan cinsel rutininiz bu anlamda büyük önem taşır. Cinsellikte yenilik arayışına girmemek, belirli bir monotonluğu takip etmek, cinselliği "oldu, bitti” anlayışıyla kabul etmek, cinsellikte kalite aramamak gibi pek çok sorun, cinselliği etkiler.

 

Bazı çiftler maalesef cinselliğin duygusal yakınlık kısmına özen göstermezler. Oysa yaklaşık 1.200 çift üzerinde yapılan bir çalışma, ilişki kalitesi ve mutluluk için sadece cinsel birlikteliğin değil öpmek, sarılmak ve okşamanın da gerekli olduğunu göstermiştir. Bütün bu faktörlerin yanı sıra, zamanla cinselliği karşılıklı bir zevk aracı olmaktan çıkarıp bir görev haline getirmek de uzun süreli ilişkilerde seksi keyifsiz kılan bir başka unsurdur. Ayrıca, bu sorunların partnerler arasında hiç konuşulmaması da olayları daha içinden çıkılmaz bir hale getirir. Bazen sadece bu sorunları dile getirmek bile çiftin cinselliğini tekrar ateşleyebilir.  

 

Peki ne yapmak gerekli?

 

Öncelikle isteksizliği hemen psikolojik faktörlere bağlamayın. Cinsellik genel vücut sağlığının barometresidir. Devam eden sorunlarda mutlaka organik faktörleri ve yaşam şeklinizi ele almalısınız.

Eşinizle konuşmaktan çekinmeyin. Ne hissettiğinizi söylemeniz, partnerinizin ne düşündüğünü öğrenmeniz, iletişim kurmanız, çözüm yolları aramanız çok önemlidir.

Cinsel ilişki sıklığınızı düzene koyun. Cinsellikte sayıların değil, kalitenin önemli olduğunu unutmayın.

Cinselliğe sizi hem zihnen hem de ruhen hazırlayacak bir hazırlık yapın. Romantik bir akşam yemeği ve daha pek çok hazırlıkla altın geceler yaratabilirsiniz. 

Cinselliğin ödüllerini arttırın: Cinsellik sizin için stresten kurtulmak, fiziksel bir ihtiyaç veya eşinizle yakın hissetmek anlamına gelebilir. Ne olursa olsun, eğer cinsellik sonlandığında iki taraflı memnunsanız cinsel hayatınız tekrar canlanacaktır.

Cinselliği bir yarış olarak görmeyin. Kendi istek ve duyguları ile partnerinin istek ve duygularını tatmin edecek yönde bir cinsellik hedeflemek daha doğrudur. 

Tüm bunların dışında bir uzmandan destek almanız da problemlerin çözümü için etkili bir destek olacaktır. Sağlıklı günler dileklerimle...

 

Psikolog Kutay Ürkmen

Bu makale 6 Temmuz 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Kutay Ürkmen

Psikolog Kutay Ürkmen 1972 Ankara doğumlu olan Kutay Ürkmen, ilk orta ve lise eğitimini İzmir Karşıyaka’da tamamladıktan sonra 1994 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olmuştur. Hacettepe Üniversitesi’ndeki psikoloji lisans eğitimiyle eş zamanlı olarak pedagojik formasyon eğitimi almış, depresyon ve kaygı bozuklukları uygulama örneklemi olarak seçilen gruplara yönelik araştırmalar yapmış ve analiz raporları hazırlamıştır. Askerlik hizmetini 1994-1996 yılları arasında Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda Psikolog olarak tamamlamış, askerlik görevi boyunca çeşitli ölçme ve değerlendirme çalışmalarının yanı sıra depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (PTSD), panik atak, kaygı bozukluğu, alkol/madde bağımlılığı, OKB (takıntı rahatsızlığı), evlilik terapisi alanlarında çalışmalar ve sayısı 3.000’i aşan psikoterapi görüşmele ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
youtube
Etiketler
Evliliklerde cinsel hayat
Psk. Kutay Ürkmen
Psk. Kutay Ürkmen
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube