Tiroid bezi nerede bulunur ve görevleri nelerdir?

Tiroid bezi nerede bulunur ve görevleri nelerdir?

Tiroid bezi nerede bulunur ve görevleri nelerdir?

Tiroid bezi boynun ön kısmında yer alıp erişkinlerde ağırlığı 15 ila 25 gr. arasında değişen ve her biri 3cm uzunluğa ulaşabilen iki lob ile bu lobları bağlayan isthmus denen köprüden oluşan kelebek şeklinde bir organdır. Tiroid bezi T3 ve T4 hormonlarını salgılayarak bazal metabolik hızla birlikte çeşitli kardiyak ve nörolojik fonksiyonları kontrol eder.

Guatr nedir?

Normalin ortalama iki katı büyümüş, yanı ağırlığı 40 gr. civarına ulaşmış bir tiroid bezine tıp dilinde guatr denir. Birçok guatrda bir veya birden fazla nodül bulunabilir. Guatrın en sık rastlanan sebebi diyetimizdeki iyot eksikliğidir, fakat gelişmiş ülkelerde sofra tuzuna iyot katılması guatrın tıbbi bir problem olmasına son vermiştir.

Tiroid bezi hastalıklarını sınıflandırır mısınız?

Tiroid bezi hastalıklarını basit olarak tiroid bezinin az çalışması, tiroid bezinin fazla  çalışması, tiroid bezinin iltihaplanması ve tiroid nodülleri ile tiroid kanserleri olarak sınıflandırabiliriz.

Tiroid bezinin az çalışmasının belirtileri nelerdir?

Tiroid bezinin gerekenden az hormon salgılaması, yani tıp dilinde hipotiroidi tabir edilen durum hastalarda birçok şikayete sebep verir. Bunların en önemlileri kolay kilo almak veya diyete rağmen kilo verememek, cildin kuru, kırışık ve özellikle gözler çevresinde şiş olması, saç dökülmesi, enerjisizlik ve unutkanlık, bağırsakların tembelleşmesi, soğuğa dayanıksızlık ve el/ayak üşümesi, kas ağrıları ve güçsüzlük, cinsel istekte azalma, regl döneminde düzensizlik ve sık sık infeksiyon geçirmektir. Kişide bu belirtilerin birkaç tanesi birden mevcutsa tiroid fonksiyonu mutlaka kontrol edilmelidir.

Tiroid bezinin çok çalışmasının belirtileri  nelerdir?

Hipertiroidi, yani tiroid bezinin gerekenden fazla tiroid hormonu salgılaması genel olarak metabolizmayı hızlandırır ve buna bağlı şikayetlere sebep verir. Bunların başında iştahın açık olmasına rağmen kilo kaybı, istirahat halinde nabzın dakikada seksenin üzerinde olması, çarpıntı şikayetleri, tansiyon yükselmesi, sıcağa dayanıksızlık ve gece terlemeleri,  uykusuzluk, asabiyet, cildin devamlı nemli/terli olması, kas ağrıları ve adet düzensizlikleri sayılabilir.

Tiroid nodülleri ve kanserleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Tiroid nodülleri tiroid bezinin elle muayenesinde sıkça rastlanan bir bulgudur. Tek veya birçok nodül mevcut olabilir. Nodüller risk faktörlerine ve klinik tabloya göre ultrason, ince iğne aspirasyon biyopsisi ve sintigrafiyle değerlendirilip gerekli tedavi uygulanır.

Tiroid kanserleri tüm kanserlerin yüzde birini oluşturur. Kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha fazla görülür. Başlıca risk faktörleri arasında baş ve boyun bölgesine uygulanmış ışın tedavisi, radyasyona maruz kalmış olmak ve tiroid sintigrafisinde tespit edilen “soğuk nodül” yer alır. Tiroid kanserlerinin tedavisi cerrahi olup, ameliyat sonrası kanserin türüne göre radyoaktif iyot tedavisi uygulanır ve ömür boyu takibi gerekmektedir.

Tiroid ve hamilelik ile ilgili şu bilgileri ekleyebiliriz:
 
-- Tiroid bezinin az çalışması da, çok çalışması da hamile kalmayı etkileyebilir. Fakat çok daha sık rastlanan durum tiroidin az çalışmasıdır.
 
-- Özellikle tiroid bezi az çalıştığında ( = hipotiroidi ) regl düzensizlikleri, yumurtlamanın ( ovülasyon ) olmaması ve luteal faz tabir edilen rahmin döllenmiş yumurtanın yerleşmesi için gelişip hazırlandığı dönemin kısalması gibi problemler ortaya çıkar ve bunun sonucunda doğurganlık azalır.
 
-- Hamilelik öncesi tiroid hormonu seviyeleri ve tiroid antikorları ( anti-TPO ) mutlaka kontrol edilmelidir. Özellikle hamilelik öncesi anti-TPO seviyeleri yüksek bulunan bayanlarda hamilelik sırasında hipotiroidi ( tiroid yetmezliği ) ve düşük riskinin çok daha yüksek olduğu saptanmıştır.
 
-- Hamilelik sırasında fark edilmeyen veya doğru tedavi edilmeyen tiroid yetmezliği  bebeğin hem fiziki gelişimini ,hem de zeka gelişimini ( düşük IQ ! ) olumsuz yönde etkiler.
 
-- Hamilelik sırasında hem vücudun tiroid hormonu ihtiyacı arttığından, hem de normal laboratuar değerleri hamileler için daima geçerli olmadığından sonuçların bir uzman tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Ümit Çetinkaya

Uzm. Dr. Ümit ÇETİNKAYA, 1966 yılında Ereğli'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1992 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise ABD Connecticut The Yale
University School of Medicine affiliated Danbury Hospital’da yapmış ve 1998 yılında İç Hastalıkları Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında Acıbadem Bağdat Caddesi Polikliniği, Memorial Suadiye Polikliniği, UHG Alman Hastanesi, Levent Cerrahi Ve Tanı Merkezi ve Acıbadem Levent Tıp Merkezi gibi birçok kurumda görev yapmış olan Uzm. Dr. Ümit ÇETİNKAYA, mesleki çalışmalarına şu anda İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Troid
Uzm. Dr. Ümit Çetinkaya
Uzm. Dr. Ümit Çetinkaya
İstanbul - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube