Takıntı hastalığı tedavi edilebilir

Takıntı hastalığı tedavi edilebilir

Günlük yaşam içinde  hastalıklardan korunmak için temiz ve düzenli olmak , bazen güvenlik amacı ile kapıları, pencereleri, ocakları kontrol etmek , çeşitli konularda endişelenmek olağan şeylerdir ve elbette “ hastalık “ olarak adlandırılamaz.

Ancak eğer takıntılı düşünceleriniz günlük yaşantınızda çok zaman harcamanıza neden oluyor, günlük aktivitelerinizi kısıtlıyor , aile, iş veya sosyal hayatınıza zarar verir hale geliyorsa o zaman OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) adı verilen bir ruhsal hastalık ile karşı karşıyasınız demektir.

Obsesyon: Kişinin isteği dışında, zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı , yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa neden olan düşünce, fikir ve dürtülere denir.

En sık karşılaşılan obsesyonlar;

·         Mikrop bulaşması ile hastalık kapılacağına dair yineleyici düşünceler ( el sıkışma, bir yeri elleme gibi hastalık bulaşma şüphesi )

·         Güvenliğe dair yineleyici kuşkular( kapı kapandı mı, kilitlendi mi, ışıklar söndü mü, ocak kapandı mı gibi )

·         Düzen ve simetri ( eşyaların yerli yerinde olması, küçücük bir eğrilikten yoğun sıkıntı duymak gibi )

·         Birine zara verme korkusu ( çocuğuna ya da en sevdiklerine saldırma veya kazayla zarar verme düşüncesi )

·         Dini içerikli yineleyici düşünceler ( camide küfür etme , şeytana uyma, yeterince dua etmeme gibi )

·         Cinsel korkular ( kendine, toplumdaki statüsüne hiç yakıştırmadığı cinsel içerikli hayaller kurma veya görüntüler görme düşüncesi )

Kompulsiyon ise; Takıntılı düşüncelerin neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak için yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerdir.

En sık karşılaşılan kompulsiyonlar:

·         Sürekli el yıkama, yıkanma, bir şeyleri temizleme

·         Sayı sayma veya gördüğü şeyleri sürekli sayma

·         Eşyaları düzene koyma, simetrik olmaları için aşırı uğraş verme

·         Ocağı, kapıyı, kesici , delici, elektrikli aletleri vs. denetleyip durma

·         Sürekli dua etme, bazı sözcükleri defalarca tekrar etme

·         İlerde gerekli olabilir diye çeşitli eşyaları biriktirme veya saklama

Tüm bu takıntılı düşüncelerden kurtulmak için yapmak zorunda kaldığınız , tekrar eden davranışlarınız bedeninize veya aile yaşantınıza zarar verir hale gelebilir, sürekli hasta olduğunuzu düşünerek sık sık çeşitli doktorlara gitmeye, yoğun bunaltı hissine, uyku bozukluklarına, fazla miktarda alkol veya sakinleştirici ilaç içmenize neden olabilir. 

MUTLAKA TEDAVİ OLMALISINIZ

Her ne kadar yetişkinlerde daha sık görsek de çocukluk çağında bile karşılaştığımız Obsesif Kompulsif bozukluk hastalığı için mutlaka bir uzmandan yardım almalı ve tedaviye isteyerek ve doktorla iş birliği yaparak başlamalısınız.

İlk seçenek İlaç Tedavisi:

Genellikle beyindeki hormonal sistemin düzenlenebilmesi için Seratonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçları tedavide ilk seçenek olarak kullanmaktayız.

Ancak hastalar genellikle bu ilaçların ilk haftalarda görülen yan etkilerinden dolayı hemen bırakmakta ya da ilk hafta içinde hiçbir işe yaramadı diyerek erken kesmekteler. Oysa ki bu tür ilaçların yan etkilerine tölerans gelişebilmesi için en az 5-7 gün geçmeli ve etkinliğini tam olarak görebilmek için de en az 3 hafta ilaç kullanımına devam edilmelidir. Eğer tedavi için sabretmez sık doktor veya ilaç değiştirirseniz tedaviniz hızlanmaz aksine daha da karmaşık hale gelebilir.  

Bilişsel-davranışçı TERAPİ

Hastanın akılcı olmayan düşüncelerinin akılcı olan düşünceler ile yer değiştirilmesi ilkesine dayanan ‘bilişsel ‘ terapi ile kişinin kaçındığı nesne veya kişiden aşamalı olarak karşı karşıya gelmesini sağlayan veya törensel davranışları önlemeye yönelik ‘ davranışçı ‘ terapi tekniğinin birlikte kullanılması ile ortalama 6-8 seansta hastada düşünsel ve davranışsal değişiklikler sağlanabilmektedir.   

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Obengül Ejder

1997 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Dr. Obengül Ejder, hekimlik mesleğine Adana Seyhan Belediyesi’nde Kurum Hekimi olarak başlamış, Sağlık Müdürü olarak görevini sürdürmüş, 2008 yılında ayrılmıştır.  2001 yılında Aile ve Evlilik Terapisi, Cinsel Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Bütüncül Psikoterapi, Çocuklarla Oyun Terapisi, Transaksiyonel Analiz, Madde Bağımlılığı, NLP, EFT, Hipnoz, PsikoOnkoloji gibi Psikoterapi eğitimleri almaya başlamış, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde ve Yakın Doğu Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümünde " Hemofili Hastaları ile Sağlıklı Bireylerin Psikolojik Dayanıklılık, Psikiyatrik Belirti ve Cinsel Doyumlarının Karşılaştırılması " konusu ile Tezli Yüksek Lisansını tamamlayarak Klinik Psikoloji Bilim Uzmanı unvanını almıştır. Eğitimi ...

Etiketler
En sık karşılaşılan obsesyonlar
Dr. Obengül Ejder
Dr. Obengül Ejder
Adana - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube