LPG :
Selülit tedavisinde etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış ve FDA onayı almış bir cihazdır. Cellu M6 Keymodule teknolojisi ile deri ve deri altındaki dokuda kan ve lenfatik dolaşımı uyarılmakta, dokular arasında tutulmuş fazla sıvı ve metabolik atıkların uzaklaştırılması hızlandırılmıştır.
LPG, selülit tedavisindeki başarısı yanında hastanın durumuna göre bir veya iki beden küçülme ve sıkılaşma sağlamaktadır. Liposuction sonrası toparlanmayı hızlandırmaktadır. LPG, hastanın durumuna uygun programlar dahilinde uygulanmaktadır.
THERMALIPO II Radyo Frekans Sistemi
Acısız bir yöntemle yüzde gevşeme ve sarkmayı tedavi eder, sıkılaşma ve yenileme sağlar. Vücutta selülit, lokal kilo ve sarkma problemlerinin üstesinden gelir. Ciltte oluşmuş portakal kabuğu görünümünün giderilmesine, uygulandığı bölgelerin sıkılaşmasına ve dokunun daha iyi bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur. Hiçbir yan etkisi yoktur.
Thermalipo II
Her cilt tipinde güvenli, acısız ve risksizdir.
Yüz, boyun, dekolte, karın, kalça, bacak, kol ve dizlerde etkilidir.
Vücut kontürünü şekillendirirken aynı zamanda kolajen üretimini artırdığı için daha sıkı ve genç görünmesini sağlar.
Invasive bir yöntem değildir. Uygulamanın yapıldığı kişiler aynı gün içinde normal aktivitelerine dönebilir.
Etkisi yüzlerce hasta üzerinde kanıtlanmıştır.
Üç ay süren tedavi protokolünün ilk ayı sonunda selülit ve zayıflama etkileri, 2.ay itibarıyla da sıkılaşma etkileri ortaya çıkmaya başlar. Tedavi süresince günde 2,5-3 litre su içilmeli, alkol alınmamalı ve uygulama sonrasında yoğun bir Yüz/vücut nemlendiricisi kullanılmalıdır. Tavsiye edilen seans sayısı 10-12 arasındadır. Seans aralıkları 7-5 gün olmaktadır.
Kavitasyon
Kavitasyon sistemi nedir?
Kavitasyon sistemi, bölgesel yağlanma ve selülit problemini ultrason dalgaları ile tedavi eden cerrahi olmayan bir yöntemdir.
Cildin dış yüzeyine uygulanan ultrasonun yayılması, yağ dokusundaki hücre sıvısında ani ve yüksek basınç değişikliklerine neden olur. Ultrason dalgalarıyla oluşan kabarcıklar yağ hücrelerinde önce genişleme sonra patlama yaratır. Kavitasyon denilen bu etki yağı sıvılaştırıp hücre duvarlarını tahrip ederek depo yağların yapısını bozar. Bu dokudaki yağ hücreleri ve açığa çıkan yağ asitleri parçalanarak lenf ve idrar yolları sayesinde uzaklaştırılır. Serbestleşen bu yağlar , adalelerde yakılarak ya da üriner sistem ve karaciğer yoluyla vücuttan atılır.
Kimlere uygulanmaz?
Bu tedavide yağ hücreleri sıvı hale geçerler. Sıvı hale geçen yağın vücuttan atılması için kişinin sağlıklı olmasına, iyi işleyen bir dolaşım sistemine sahip olmasına, sağlıklı karaciğer ve böbreklere ihtiyaç vardır.
Karaciğerinde sorun yaşayanlar ya da karaciğer yetmezliği olanlar
Kronik damar yetmezliği, lenfatik ödem
Diyabet (tip II)
Orta ve iç kulağında sorun olanlar
Metal protezi olanlar
Kalp pili olanlar
Hamileler ve emzirenler
Uygulama bölgesindeki dokuda problem olanlar
Klinik tedavi gerektiren hastalığı olanlar
Tedavi protokolü, seans süresi
Uygulamanın 10 gün ara ile 4-6 seans uygulanması önerilmektedir. Seans süresi maximum bir saattir.
Drenaj
Lenf drenajla yağın vücuttan atılımı gerçekleştirilir. Kavitasyon uygulamasından sonra lenfatik dolaşım yönünde, lenf noktalarına odaklı masaj yapılması veya lenf drenaj cihazlarının kullanılması önerilmektedir. İki kavitasyon uygulaması arasında 30 dakikalık 2 seans lenf drenajı uygulaması çok faydalı olacaktır.
Diyet
Bu uygulamalar arasında en önemli olan mutlak diyet yapma zorunluluğudur. Bunun için önerilen yağsız, düşük karbonhidratlı bir beslenme programına uymaktır. Kavitasyon seansından sonraki 5 gün boyunca sıfıra yakın yağ içeriği olan bir diyet izlenmeli ve uygulamayı takip eden günlerde, gün içinde en az 2 litre su tüketilmesi önerilmektedir.
Fiziksel aktivite
Kavitasyon uygulamasının ardından fiziksel aktivitenin mutlak surette arttırılması gerekmektedir.
Lenf Drenaj
Bölgesel zayıflama, vücut sıkılaştırma , selülit tedavisi için LPG ile birlikte kullanıldığında etkiyi artıran bir cihazdır. Lenfatik drenaj cihazı ile parmak uçlarından yukarıya doğru düzenli basınç uygulanarak lenf akımı düzenlenir. Uygulandığı bölgede cilt kalitesinde düzelme, çevresel olarak incelme, deri ve deri altında sıkılaşma olur.
Mezoterapi
Mezoterapi yöntemi ilk kez Fransa’da 1952 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Mezoterapi, az miktardaki ilacın problemli bölgelere direkt olarak verilmesi şeklinde tanımlanmıştır. İlacın yalnızca problemli bölgeye verilmesi etkinliği artırırken yan etkileri de en aza indirgemektedir.
16 – 75 yaş arası sağlıklı tüm erişkinlere mezoterapi uygulanabilir. Bölgesel yağlanma, selülit, saç dökülmesi, cilt gençleştirme başlıca kullanım alanlarıdır.
Bölgesel incelme için mezoterapi uygulamasında en uygun adaylar düzenli egzersiz yapan, kilo fazlası çok olmayan, selülit veya bölgesel yağ depolanmaları olan sağlıklı bireylerdir.
Tedavi sırasında protein oranı yüksek gıdalarla beslenme önerilir. Kafein içeren gıda ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Uygulama sonrasındaki 8 saat içinde sıcak duş alınmamalı, ağır egzersiz yapılmamalıdır.
Tedavi sonuçları uygulanan bölgeye ve problemin yaygınlığına göre değişir. Selülit ve bölgesel yağlanmanın tedavi sonuçları ilk birkaç uygulamadan sonra görülür.
Hastalar mezoterapiden sonra sağlıklı bir yaşam şekli sürdüğü, uygun diyet ve düzenli egzersiz yaptığı sürece mezoterapi etkinliği kalıcıdır. Selülit tedavilerinde yılda birkaç kez mezoterapiye devam edilmesi, uygulamaların kalıcılığını artırır.
Tedaviden sonuç almak için ortalama 10 – 12 seans uygulama gerekir.