Yaz aylarının sonlarına yaklaşmamızla birlikte çoğumuzu bir endişe, bir telaş kaplıyor.O güzelim tatil günleri yerini yoğun iş hayatına,yeni okul dönemlerine bırakıyor.
Bol bol yapılan gezmeler,dinlenmeler,eğlencelerden sonra tekrar aynı tempoya başlamak gerçekten de biraz üzücü ve ürkütücü .Neyse ki güneş, ışıklarını üzerimizden yavaş yavaş çektikçe biz de bir yandan kışa hazırlanmış olacağız.Ancak öyle ki güneş ışıklarının bizden uzaklaşması hem biyolojik hem de buna bağlı olarak psikolojik sonuçlar doğurabiliyor. Bunun günümüzdeki en büyük örneği Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu.
Depresyonun bir alt dalı olan bu rahatsızlıkta vücudumuzda bulunan uyku hormonu da denilen melatoninin artmasıyla, mutluluk hormonu denilen serotonin hormonun azalması depresyona yakalanmamızda oldukça etkili. Maalesef bir süre boyunca alışmış olduğumuz güneş ışıkları azalınca melatonin hormonunun artmasını dolayısıyla halsizlik,uyuşukluk ve uyku hali yaşanmasına sebep olur.
Diğer yandan kışın soğuyan havalar,erken kararan gün nedeniyle serotonin hormonu üretimimiz de azalmaktadır.Bu durum ise keyifsiz,mutsuz,gergin , ilgisiz, isteksiz olmamıza neden olabilmektedir.
Genellikle sonbahar aylarında başladığı görülen bu rahatsızlık kimi zaman yaz depresyonu olarak ilkbaharda da görülmektedir.Hemen hemen yine aynı belirtiler gösteren bu depresyon türünde de kış depresyonunda da iştah azalması/artması,cinsel isteksizlik,sosyal çevreden uzaklaşma ve aşırı duygusallık görülebilen diğer belirtilerdir.
MEVSİMSEL DEPRESYONDAN KURTULMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
Bazı ara dönemlerde herkeste görülebilen belirtiler, stresten uzak durma, yeterli gün ışığı alma, depresyon yaratabilecek olumsuzluklardan kaçınma, motivasyonu yükseltme gibi önlemlerle azaltılabilir.
Ancak belirtiler en az iki yıl aynı zamanlarda tekrar etmişse mutlaka bir uzman yardımı alınması gerekmektedir.
Psikiyatr tarafından verilen anti-depresan ilaçları serotonin seviyesini arttırdığından büyük ölçüde iyileşme sağlar.
Bunun dışında psikoterapi ile sorunun kaynağı çözümlenebilir,depresyona neden olabilecek diğer ilişkili kaynaklar bulunur ve kişide rahatlama sağlanır.
Diğer yandan fototerapi denilen ışık tedavisinde ise günde 20-30 dakika boyunca güneş ışığına maruz kalınarak yeterli ışık alımı sağlanır.
Böylelikle melatonin hormonunun uyku salımı önlenmiş olur ve iyileşme kısa sürede sağlanır.
