Lazer liposuction hangi bölgelere yapılır?

Lazer liposuction hangi bölgelere yapılır?

Lazer teknolojisinin her geçen gün daha çok yer edindiği sektörümüzde klasik liposuction ameliyatlarını çok daha verimli ve az riskli hale getiren lazer yardımlı liposuction bölgesel incelmede çığır açmıştır. Hem kadınların hem erkeklerin her yaşta en büyük kozmetik sıkıntılarından biri olan vücut kontur bozuklukları liposuctionın yapılmaya başlanmasıyla çözümlenir hale gelmiş, teknolojinin ilerlemesiyle yağların dışarı alınmadan önce eritilmesinin verimliliği arttırdığı ve yine lazerin etkisiyle sağlanabilecek cilt sıkılaşmasının da ameliyat sonrası en büyük problem olan düzensiz cilt görünümü ve sarkmaları ortadan kaldırabileceği saptanmıştır. Bu da işlemin en önemli avantajını teşkil eder.

İşlemin lazer yardımlı yapılmasının diğer faydaları ise; komplikasyon riskinin daha düşük olması, şişlik morluk gibi ameliyat sonrası bulguların daha az görülmesi, iyileşme süresinin daha kısa olması ve korsenin daha kısa süre kullanılabiliyor olmasıdır.

Vücudun yağ depolayan her bölgesine uygulanabilen prosedür bölgenin genişliğine göre lokal ya da genel anestezi altında uygulanabilmektedir. Sadece lazerle uygulanan lazer lipolizle yağların eritilmesine çoğu zaman liposuctionla yağların dışarı alınması eşlik eder ki verimlilik en üst düzeye çıkar. Gıdı, kol, karın, bel, meme, bacak, kalça, sırt, diz içleri gibi pek çok bölge işlemin hedef alanına girmektedir. Açılan küçük deliklerden önce lazer probuyla yağ hücrelerini bertaraf etmek için gereken enerji verilir, sonrasında liposuction uygulanan bölgeye hemen ardından tekrar lazer uygulanarak sıkılaştırma ve toparlanma sağlanır.

Hasta çoğu zaman aynı gün taburcu edilerek ertesi günden itibaren günlük hayatına dönüş sağlanır. İşlem sonrası uygulanan korsenin 3 hafta kadar kullanılması önerilir. Olası morluk ve şişlikler birkaç günde geçerken ödemin ve sertliklerin azalması birkaç haftayı bulabilir. Hangi bölgeye uygulanırsa uygulansın iz kaygısı taşınmayan bir ameliyattır.

Hastaların prosedürle ilgili en çok merak ettikleri konuların başında işlem yapılan bölgenin eski haline dönme olasılığı gelir. Fizyoloji gereği yağ hücreleri kilo alımı sırasında sayıca çoğalmaz; var olan belli sayıdaki hücrenin her birinin hacimleri artar böylece bölge yağ depolayarak genişler. Uyguladığımız lipoliz ve liposuction işlemlerinde yağ hücrelerini bertaraf ettiğimiz için bölgedeki hücre sayısını azaltmış oluruz. Dolayısıyla bölgede kalan çok daha az sayıdaki yağ hücresinin büyüyerek kaplayabileceği hacim azalmış olur. Kısaca işlem yapılan bölgeler eskisine göre daha az yağ depolayabilme potansiyeline sahip olurlar. Bu da hemen akla kilo alınırsa vücudun başka bölgelerine anormal yağ depolanabileceği sorununu getirir ancak pratikte durum şehir efsanesi olmaktan öteye geçmez.

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Onurkan İdacı

1979 yılında Eskişehir’de doğdum. Eskişehir Anadolu Lisesi’nde başladığım orta öğrenimimi Karşıyaka Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Lisans eğitimimi 1998-2004 yılları arasında  Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde aldıktan sonra 2005 yılında Erciyes Üniversitesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladım. 2011 yılında tamamladığım ihtisasımın ardından Ağrı Devlet Hastanesi’ne Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi  Uzmanı olarak atandım. Bir buçuk yıllık Devlet Hizmet Yükümlülüğü’nü Ağrı’da tamamladıktan sonra Devlet Hizmeti’nden istifa ederek kendi şirketimi kurdum. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli hastanelerde Estetik Cerrahi ve Dermokozmetik alanlarında hizmet verdim. Op. Dr. Onurkan İdacı, mesleki çalışmalarına şu an Ankara'da bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmekte ...

Etiketler
Yağ aldırma ameliyatı
Op. Dr. Onurkan İdacı
Op. Dr. Onurkan İdacı
Ankara - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube