Koronavirüs’ü yenenlerin böbrekleri iflas edebilir mi?

Koronavirüs’ü yenenlerin böbrekleri iflas edebilir mi?

Dünya sağlık örgütü tarafından (DSÖ) yenitip Koronavirüsü (Kovid-19) salgınını bu yılın Mart ayında pandemi ilan edildi. Birçok bilinmeyeni olan ve dünyada an itibariyle yaklaşık 200  bin insanın hayatına mal olan bu virüs solunum sisteminin yanında başka organlarda da hasar oluşturması kaçınılmazdır.

Koronavirüs pandemisi halen etkisini devam ettirmekte olup maalesef ülkemizde de yaklaşık 100 bin civarında olgu görüldü ve yaklaşık 2500 kişi hayatını kaybetti. Bu hastalığa yakalanıp iyileşen hasta sayısı da önemli miktarlardadır. Hastalar iyileştikten sonra organlarda ne gibi hasarlar bırakıyor? bu sorunun cevabı halen açıklığa kavuşmamış olup uzun süreli araştırmalar gerekli olacaktır. ABD de yoğun bakımda coronavirus nedeniyle yatan hastaların yaklaşık %20-40’ında böbrek yetmezliği geliştiği görüldü. Bu hastaların diyaliz ihtiyacı olması solunjum cihazının yanında diyaliz makinelerininde önemini ortaya koydu. Çin’de yapılan ve BMJ (the British Journal Medicine) dergisinde henüz yayın aşamasında olan bir araştırmaya göre bu virüs hem böbrek hem de testislerdeki sperm üreten hücreleri tutmakta olup böbrek yetmezliği ve kısırlığa neden olabileceği bildirilmektedir.

Virüs çıkıntılarıyla insan hücre zarına tutunur ve içindeki genetik materyalini hücre içine bırakır. Hücre içine bir tane giren virüs hücrenin materyallerini kullanarak çoğalır, sonra hücre patlar ve çoğalmış virüsler yeni hücrelere yapışır. Bu şekilde hücreleri tahrip eder, organ yetmezliği ve ölüme kadar giden sonuçlar doğurur. Elbette bağışıklık sistemimimiz güçlü ise  öncelikle kanımızdaki kemik iliğinde üretilen akyuvarlar (makrofajlar) bu virüsü etkisiz hale getirmek için çalışır ve vücuda giren virüsü içine alarak yutar, etkisiz hale getirir. Ancak virüs ortamda çok fazla ise makrofajların sayısı bunları öldürmeye yetmez ve virüs organları istila etmeye devam eder. Bu durumda karaciğerden üretilen lenfositler yardıma gelir ve makrofajlarla birlikte virüse karşı savaşmaya başlar. Kanda bu virüse karşı antikorlar gelişmeye başlar ve aynı virüs vücuda tekrar girmeye kalkarsa antikorlar bu virüsü öldürür. Bu durumda vücut bu virüse karşı bağışıklık olmuş olur. İyileşmiş hastalardan plazma alınıp yoğun bakımdaki hastalara verilmesi ve onların iyileşmesindeki mekanizma bu şekildedir.

Koronavirüsü (COVID-19) en çok sevdiği oraganlardan birisi akciğerlerdir. Akciğer hücrelerine ACE2 (anjitensin konverting enzim2) reseptörlerini kullanarak hızlı bir şekilde girer ve buraya genetik materyallerini bırakarak gene hızlı birşekilde çoğalır. Hücre içinde aşırı üreyen virüsler hücreyi patlatır ve sağlam hücrelere gene aynı enzim üzerinden girmeye başlar. Tedavi edilemez ya da bağışıklık sistemi virüsleri öldüremezse organ yetmezliği ve ölüm gerçekleşir.  Bu hastalığın ilk çıkış noktası olan Çin’in Wuhan kentinde yapılan bir araştırmada hasta olanlarda akciğer yetmezliğinin yanında böbrek yetmezliğinin de geliştiği, bu kişilerin böbrek tubulus hücrelerinde ACE2 reseptörlerinin bol bulunduğu, koronavirüsü geçiren hastalarda böbrek yetmezliği olabileceği sonucuna varılmıştır.

Sonuç olarak Çin’den başlayıp bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi ülkemiz de dahil olmak üzere can almaya devam etmektedir. Özellikle yoğun bakımda koronavirüsü nedeniyle yatan hastalarda yüzde 10-40 arasında böbrek yetmezliği gelişebilmektedir. Bu yetmezliğin nedeninin COVID-19‘un böbreği tutmasına bağlı olabileceği düşünülmektedir. Ancak kesin değerlendirme için hem klinik hem de deneysel daha ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.

Bu makale 16 Mart 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Abdullah Armağan

Prof.Dr Abdullah Armağan, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlamış olduğu lisans eğitimini başarı ile tamamlayarak 1992 yılında Tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayıp 2002 yılında Üroloji Uzmanı olmuştur.

2003-2008 yılları arasında Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, 2009-2010 yıllarında aynı fakültede Doç. Dr. Olarak çalıştı. 2004-2005 yıllarında bir yılı aşkın süreyle ABD Boston Üniversitesi, Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü’nde araştırmacı olarak,2010-2015 yılları arasında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde,aynı üniversitede 2015 yılında Prof. Dr. ünvanını aldı. 2016- Mart 2019 yılında Bahçelievler Medicalpark Hastanesi'nde görev yapmış olup,mesleki çalışmalarına Mart 2019 yılı itibari ile özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Böbrek
Prof. Dr. Abdullah Armağan
Prof. Dr. Abdullah Armağan
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube