Omuz, dirsek ve kol ağrıları artık klinikte daha sık karşımıza çıkmakta.
Sürekli kullanılan cep telefonu, bilgisayar gibi alışkanlıklar parmak kaslarımızla beraber, bu kasların yukarıdaki bağlantı noktalarında da ağrı ve uyuşukluklara sebep olabilir.
Önceden boyundaki problemlerin aşağıya kola, parmaklara yansıdığı vakalar daha sık iken, şu an kol kaslarında oluşan spazm ve kısıtlılıkların boyun kaslarını aşağıya doğru çekerek boyun ve sırtta geçmeyen kronik ağrılara yol açtığı vakalar ile daha sık karşılaşılmakta.
Klinikteki olmazsa olmaz ayrıntılı fiziksel muayene bu sebeple çok önem taşımaktadır. Kaslardaki problemler çok belirgin hale gelmedikçe MR vb görüntüleme yöntemleri ile görüntülenemezler.
Ayırt edici tanı için mutlaka hastanın ayrıntılı hikayesi alınmalı ve el ile manuel olarak kaslar tek tek muayene edilmelidir.
Tedavisinde manuel terapi yöntemlerinden uygun olanlar seçilerek kaslarda oluşan spazmlar ve tetik noktalar (trigger point) tek tek çözülür, kişiye özel egzersiz programı ile tedavinin kalıcılığı sağlanır.
Gerektiğinde ek olarak kuru iğne ya da kinesio bantlama tekniklerinden yararlanılabilir.
Su tüketimi mutlaka artırılmalı, d vitamini ve magnezyum takviyesi alınmalıdır.
Vücutta 300’den fazla enzimatik reaksiyona katılan magnezyumun pek çok formu mevcuttur. Ülkemizde bulunan formların çoğunun emilim oranı çok düşüktür ve düzenli alınsa da yarar sağlamaz. Uygun formun seçilmesi bu açıdan önem taşır.
Vücut bir bütündür. Suyun akmasında sıkıntı varsa tıkanıklığın nerede olduğu araştırılmalı ve tıkanıklık olan bölge çözüme ulaştırılmalıdır. Hortumun ağzına su dökerek akışın normale dönmesini beklemek ne kadar mantıklı ise problemin kökenine inmeyen yüzeyel semptomatik tedaviler de ancak o kadar mantıklı ve etkili olacaktır.
Her bireyin kendi bedeninin ve sağlığının sorumluluğunu alarak vücut bütünlüğüne ve doğal süreçlere saygı duyduğu günler umuduyla..
Şifa dileklerimle