Klimayla serinleyeyim derken hasta olmayın

Klimayla serinleyeyim derken hasta olmayın

Sıcaklığın arttığı zamanlarda günlük hayatımızın her bölümünde sık kullanılan teknolojik aletlerden biri klimadır. Klimanın sağlık acısından zararıları, klimaya bağlı hastalıklar, korunma yolları ve tedavisi konusunda şunları söyleyebilirim;

Klimaya bağlı hastalıklar klimanın 2 etkisine bağlı olarak gelişir.

Birincisi klimanın fiziksel etkisine bağlıdır. Bu etki klimanın ortamı aşırı soğutmasına bağlı etkidir. Burada ani ısı değişikliklerine bağlı olarak hastalık ortaya çıkar. Aşırı soğuk ve kuru havaya sürekli maruz kalınması, ani ısı değişiklikleri kişinin vücut direncinin düşmesine ve kolaylıkla üst solunum yolu hastalıklarına hatta zatürreye kadar giden akciğer hastalıklarına yakalanılmasına neden olur. Ayrıca klimaların üflediği soğuk havaya direkt maruz kalmak, yüzdeki sinir kılıfını etkiler. Ödem ve yüz felci yapar. Kas ağrılarına,kas tutulmalarına neden olabilir.

Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikler. Bu da astım krizlerinin ortaya çıkmasına ve şiddetli kuru öksürüklere neden olur. Alerjik bünyesi olanların ani ısı değişikliklerinden kaçınmaları gerekir.

İkinci etkisi de klimanın rezervuar etkisine bağlıdır. Temizliği ve bakımı her yıl iyi yapılmayan klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda birtakım bakteriler birikir , çoğalırlar ve ortam havasına dağılırlar. Bu bakterilerin solunması ile ölümle de sonuçlanabilen hastalıklara neden olmaktadır.

KLİMA HASTALIĞI ( lejyonella pnömonisi ) NEDİR ?

Lejyoner Hastalığı, bakterinin neden olduğu pnömoni yani zatürre hastalığı olarak tanımlanır. Bakteri nemli ortamlarda ve akarsu ya da göllerde yaşar ve bu ortamlarda uzun süre canlılığını koruyabilir. Bakteri bu özelliği nedeniyle klima sistemlerinde de yaşayabilmektedir. Hastalığa halk arasında klima hastalığı denilmesinin sebebi de budur. Hastalığa neden olan bakteri büyük oteller ya da buna benzer kuruluşların su sistemlerine doğal kaynaklardan bulaşabilir ve bu sistemler içerisinde bakım ve dezenfeksiyon koşullarına uyulmadığı takdirde üreyebilir. Su sisteminde üreyen bakteriler su boruları, banyo armatürleri gibi çeşitli ortamlarda üremelerin devam ederek suyun kullanımı sırasında oluşan damlacıkların solukla akciğere alınması sonucu hastalığa neden olur.

Bu bakterinin hastalık yapma potansiyeli oldukça zayıftır . Bundan dolayı bakteriyi alan kişinin vücut direnci önemlidir . Hastalık kronik akciğer veya karaciğer hastalığı olanlarda, kanserli hastalarda, şeker hastalığı, alkolizm, yoğun sigara kullanımı neticesi savunma sisteminin zayıflayan kişilerde hastalığın oluşumu daha yüksek orandadır

Hastalık tipik zatürre belirtilerine benzer belirtiler vermez. Akciğer ve solunum sistemine ait şikayetler ön planda değildir. İlk 24-48 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları , şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk vardır. Daha sonra ateş ve ilk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür.

Bulantı, kusma ishal, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları olabilir. Hastaların % 20’sinde sinir sistemi bulguları, konsantrasyon bozuklukları hatta koma görülebilir.

Hastanın şikayetleri, fizik muayene bulguları ve akciğer filmleri ile diğer akciğer enfeksiyonlarından ayrılması mümkün değildir. Bunun için tanıda ilk koşul hastalığın akla getirilmesidir. Bir takım laboratuar testler tanıya yardımcıdır.

Tedavide 15-21 gün süreyle bu bakterilere yönelik antibiyotikler kullanılmalıdır. Uygun antibiyotik , uygun süre ve uygun dozda kullanılması ile hastalık tedavi edilir

KLİMANIN ZARARLARINDAN NASIL KORUNALIM ?

* Klimaların bakım ve temizliği her yıl yapılmalıdır

* Bakteri filtresi kullanılmalıdır

* Ortam için en ideal sıcaklık 25 derecedir. Ortamın aşırı soğutulmamasına dikkat edilmelidir

* Klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmamaya özen gösterilmelidir

*Klima ve sulardan düzenli örnekler alınıp düzenli aralıklar ile laboratuarda incelenmelidir.

Bu makale 10 Nisan 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Salih Bilgin

Uzm. Dr. Salih BİLGİN, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1989 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi'nde yapmış ve 1994 yılında Göğüs Hastalıkları Uzmanı olmuştur. 

Uzmanlık eğitimi sonrasında 1996-2011 yılları arasında Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi'nde görev yapmış olan Uzm. Dr. Salih BİLGİN, mesleki çalışmalarına şu anda Medicana Samsun Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Klima çarpması
Uzm. Dr. Salih Bilgin
Uzm. Dr. Salih Bilgin
Samsun - Göğüs Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube