Kendi yağı ile artık kimse yaşlanmıyor

Kendi yağı ile artık kimse yaşlanmıyor

Yıllar geçtikçe, yüzümüzde güneş ve diğer çevresel faktörlerin etkisiyle yıpranma, lekeler ve kırışıklıklar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca zamanla kemik ve yağ dokularımızda zayıflama olmakta ve bu durum bizi olduğumuzdan yaşlı ve yorgun göstermektedir.  Bu görünümden kurtulmak tekrar daha sağlıklı yün görünümünüze kavuşmak için yapılması gereken basit yöntemler var. Bu basit ve sağlıklı yöntemlerden biri de yağ enjeksiyonu.

Yağ enjeksiyonu hacim kazandırmak istediğimiz alan için vücudun bir başka alanından alınan yağların özel işlemlerden ve uygulamalardan geçirilerek dolgunlaştırmak istediğimiz alana aktarılması işlemidir.Bu sırada hem fazla yağlardan kurtuluyoruz hem de yüzümüzde gençleşme ve canlanma sağlıyoruz. Aynı zamanda yağ dokusu kök hücre açısından çok zengin olduğundan uygulanan yere kök hücre nakli de yapılmış oluyor. Bu da deri ve deri altı dokularda bir canlanma sağlıyor. Yağ dokusu, enjekte edilen bölgede bir yenilenme, parlaklık, canlılık ve nemlenme oluşturur.

Yağ enjeksiyonu nerelere yapılır?

Yağ enjeksiyonu en sık olarak çökük yanakların, ağız ve burun arasındaki gülme çizgilerinin doldurulması, kaşların çıkıklaştırılması ve kaldırılması, göz altı çukurlarının tedavisi, üst göz kapağı zayıflığının giderilmesi, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, alın bölgesinin çıkıklaştırılması ve dudakların dolgunlaştırılması, ya da vücuttaki kontur düzensizliklerinin giderilmesi amacı ile uygulanır. 

Yağ enjekisyonu nasıl yapılıyor?

Bu işlem genelde sedasyon anestezi ile hiç bir şey hissetmeden yapılır. Ortalama bir saat sürüyor. Yağ fazlalılığı olan alandan enjektör yardımıyla yağ alınıyor. Enjeksiyona hazır hale getirmek için işlemden geçiriliyor ve yüzde ihtiyaç duyulan alanlara enjekte ediliyor. Deforme olan bölgeye dolgu olması gereken yerlere dolgu yapıyoruz ve bununla birlikte yağ mezoterapisi yapıyoruz. Nasıl ki insanlar kilo aldığı zaman yüzü daha canlı ve parlak oluyorsa biz bunu hiç kilo almadan ve fazlalık olan yeride azaltarak insanlara sağlıyoruz

İşlemin tekrar edilmesi gerekiyor mu?

Tekrar etmek şart değil.  Fakat biz bu uygulamaları yaparken zaman geçtikçe yaşlanma sürecide devam ediyor. Nasılki saçımızı boyatıyoruz fakat yeniden boya zamanı geliyor. Yaşlanmada devam ediyor. Hiç bir şey yaptırmazsak daha çabuk yıpranıyoruz. Eğer zamanla tekrar ihtiyaç duyulursa uygulama tekrarlanabilir. Bunu bir periyodik bakım gibide düşünebiliriz. Kişinin bünyesine göre etkisi 5-6 yıl gidebilir. 2-3 yılda bir de tekrarlanabilir. Bu, bünye ve deforme olan yerle ilgili. Bir yağ enjeksiyonu yapıldığı zaman 2-3 işi birlikte yapmış oluyoruz. Öncelikle deri altındaki boşluklar, deformiteler dolduruluyor, çökmeler, kırışıklıklar yok edilebiliyor. Ağız kenarındaki çizgileri yok edebiliyoruz. Elmacık kemiklerinin çıkıntısı artırılabiliyor. Kök hücre nakliyle oradaki derinin kalitesini artırmış oluyoruz. Arıca yüze yapılan Botoks ve diğer tedavilerin etkisi daha uzun süreli ve etkisi daha iyi oluyor. Çünkü deri kalitesi artıyor. Derimizde bir parlaklık ve canlılık kendini hemen belli ediyor. Aynı anda kişi karın veya başka bölgedeki yağlarındanda kurtulmuş oluyor. En çok tavsiye edeceğimiz özellikle yaz dönemi sonrası yüze yapılabilecek yağ enjeksiyonu,  kök hücre uygulamaları. Bunlar, hem bizi hemde hastalarımızı oldukça mutlu ediyor. Bunu yaptıranlar, bildikleri için “ben çok memnun kaldım.” diyerek gelip birkaç sene sonra tekrarını istiyorlar.

Yağ hücreleri depolanır mı?

Yağ enjeksiyonu uygulamasında artan yağ dokuları  uygun  ortamda depolanabilir. Tekrardan vücuttan almaya gerek kalmadan, ihtiyaç olan alanlara tekrar enjekte edilebilir. Tekrar yağ alım zahmetinin olmaması nedeniyle hastalar tarafından tercih edilir.

Hangi yaş grupları ağırlıklı olarak tercih ediyor?

Özellikle 30 yaşından sonra tercih ediliyor. Ama cildinde yıpranma olmuş her yaş grubu geliyor. Daha ileri yaşlarda tabii ki ameliyatlar da gerekebiliyor. Şöyle düşünün, bir kumaşın kalitesi iyiyse bundan çok güzel bir kıyafet ortaya çıkıyor. Fakat kumaş kalitesi bozuksa siz ne yaparsanız yapın ondan güzel bir kıyafet oluşturamıyorsunuz. Yüzümüzün, cildimizin kalitesini artırmak ileride yapılabilecek ameliyatların sonuçlarının iyi olmasına neden olmak açısından çok önemli. Bunu bir çeşit altyapı hazırlama veya ameliyatları geciktirme sayabiliriz. Botoks da aynı şekilde. Biz göz çevresinde ne kadar ameliyat yaparsak yapalım o mimik hareketleri devam ettiği sürece yaşlanma daha çabuk olacak. Yani ameliyatın da bir etkisini göremeyeceğiz. Ameliyat evresine girmeden belli yaştan sonra yapılan her botoks, her dolgu cildi ileriye olumlu şekilde hazırlıyor. Ameliyatları geciktiriyor, belki de hiç olmamasını sağlıyor.

Yağ enjeksiyonu sonrasında bizi neler bekliyor? İz kalır mı? Şişlik olur mu?

Yağların transfer edildiği alanlarda ve yağların alındığı bölgelerde herhangi bir iz kalmaz. Yağ enjeksiyonu yapılan bölgelerde verilen yağ miktarına bağlı olarak bir ödem meydana gelebilir. Şişlikler 1 haftada azalmaya başlayacaktır. Daha sonra yüzünüzde bir canlılık parlaklık zindelik hissetmeye başlayacaksınız.

Yağ enjeksiyonu sonrası neler yapılmalı ve nelere dikkat edilmelidir?

Yağ enjeksiyonu işlemi biter bitmez uygulama bölgesinde şişliği azaltmak amacıyla soğuk uygulamasına geçilir. Soğuk uygulaması jeller veya içi buz dolu torbalar yardımıyla yapılır. Genellikle saat başı 15 dakikada bir o bölgeye dolaştırılarak uygulanır. İşlem sonrasında koruyucu amaçlı bir morluk kremi ve güneş koruyucu kullanılmasını öneriyoruz.

Yağ enjeksiyonu alerjik reaksiyon riski taşıyor mu?

Yağ enjeksiyonlarında kişinin kendi yağ dokusu kullanıldığından herhangi bir allerjik reaksiyon riski söz konusu değildir.

Yağ enjeksiyonu ile dolgu uygulamaları arasındaki fark nedir?

Yağ enjeksiyonunda kişinin kendi vücudunda bulunan yağlar alınıp tekrar ihtiyaç duyulan yüz veya vücuttaki alanlara geri enjekte edilir. Dolgu uygulamasında ise hacim ihtiyacı olan ya da kırışıklık düzeltmek için enjekte edilen ürün kişinin kendi yağı değil labaruvar ortamında sentetik olarak elde edilen ve hazır enjektörler içerisinde bulunan çeşitli dolgu maddeleri enjekte edilir. Kliniğimizde dolgu malzemesi olarak en sık hyaluronik asit içeren dolgu maddeleri kullanılmaktadır.

 

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Zühtü Demir

Doç. Dr. Zühtü DEMİR, 01 Ocak 1964 tarihinde Antalya - Elmalı'da doğmuştur. Lise öğrenimini Antalya Lisesi'nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1987 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ihtisasını ise 1996 yılında tamamlamıştır. Uzmanlık eğitimi sonrasında Ankara Onep Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniği'nde mesleki çalışmalarına başlamış olan Doç. Dr. Zühtü DEMİR, 2001-2002 yılları arasında, bilgi ve deneyimini artırmak amacıyla Amerika Birleşik Devletleri New York'ta, sırasıyla Mount Sinai Medical Center, New York University School of Medicine ve Montefiore Medical Center Albert Einstein Collage of Medicine Plastic Surgery Departman'larında çalışmalarda bulunmuştur. 2009 yılında Estetik Plastistik ve Rekonstrüktif Cerrahi ...

Etiketler
Yağ enjeksiyonu
Doç. Dr. Zühtü Demir
Doç. Dr. Zühtü Demir
Ankara - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube