Keloid : yara iyileşmesinde kontrol mekanizmasının kaybı

Keloid : yara iyileşmesinde kontrol mekanizmasının kaybı

KELOİD: YARA İYİLEŞMESİNDE KONTROL MEKANİZMASININ KAYBI

Keloid  ya da hipertrofik nedbe   yara iyileşme sürecinin ardından  ortaya çıkabilir ve  önemli bir sorundur. Deride,“abartılı” bir yara iyileşmesi sürecinin sonucu olarak hipertrofik nedbe veya keloid  gelişir. Her iki durumda da  kollajen ve glikoproteinlerde aşırı  miktarda depolanma söz konusudur. Hipertrofik nedbe veya keloid  ayırımı güç olabilir; genellikle  keloid yaranın orijinal sınırlarını aşar, sert ve açık renktedir, gerileme çok nadirdir. Hipertrofik nedbe ise yara sınırlarının dışına taşmaz, pembe/kırmızı renktedir ve zamanla kendiliğinden geriler.

Keloid, genel olarak koyu renkli ırklarda daha sık görülmektedir. Her yaşta görülmekle birlikte çoğu kez pubertede ortaya çıkmakta, gebelikle birlikte artmakta ve menopoz sonrasında azalmaktadır. Keloid gelişiminde rol oynayan faktörlerin başında genetik yatkınlık ve travmanın tipi gelmektedir. Kulak delinmesi, laserasyon, döğme, aşılama, enjeksiyon, böcek sokması, kendiliğinden iyileşmiş yanık yaraları, sivilce ya da yaranın  gergin olması (yaranın gergin olarak dikilmesi, omuz ve gögüs -sternum- yerleşimi) gibi faktörler keloid için zemin hazırlar. Kötü nedbe, hipertrofik nedbe ve keloid riski düşünülerek cerrahi ve cerrahi dışı önleyici tedbirlerin alınması hasta ve hekim açısından yüzgüldürücü olacaktır.

Keloid hastasının doktora başvurma sebebi kaşınma, ağrı ve kötü görünümdür. 

KELOİDDE TIBBİ TEDAVİ:

Basınç uygulanması: Hem keloid oluşmaması için hem de keloidin tedavisi için basınçlı sargı uygulanması, eldiven, korse, maske kullanılması tavsiye edilir.

Kortikosteroid tedavisi:

Keloid dokusu içine  kortikosteroid enjeksiyonu  tek başına ve diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılabilir. Tek başına kullanıldığında sert keloid dokusunu  yumuşatabilir, küçültebilir ve kaşınma, yanma ağrı gibi semptomları geçirebilir, ancak tümüyle iyileşme sık değildir. En sık tercih edilen ilaç  triamcinolone acetonide dir. 2-3 haftalık aralıklarla tekrarlanabilir. Uygulamanın  ciltte incelme, pigment azalması, kılcal damar gelişmesi gibi yan etkileri olabilir. Özellikle koyu tenli kişilerde ilacın keloid dışına taşırmamaya dikkat edilmelidir. 

Silikon uygulaması:

Etki mekanizması kesin olarak bilinmemektedir. Basınç oluşturma, doku oksijen basıncında değişiklik, yara bölgesinde sıcaklık artışıyla kollajen yıkımının hızlanması ve hidrasyonun artması öne sürülen mekanizmalar arasındadır. Silikon, dermisten emilmemektedir. Silikon materyaller günde 23-24 saat süreyle ve  en az 3 ay kullanılmalıdır. Nedbenin  şekline uygun olarak hazırlanmalıdır. Cilt ve silikonun günlük temizliği yapılmalıdır.

KELOİDDE CERRAHİ TEDAVİ

Keloid dokusunun basit eksizyonu sonrasında keloid çok sık ve daha büyük /geniş olarak olarak nüks etmektedir. Cerrahi tedavinin  erken radyoterapi ile birlikte kullanılması halinde  nüks oranları belirgin olarak düşmektedir. Radyoterapi doku içine radyoaktif teller yerleştirilerek (interstisyel tedavi, brakiterapi) yapılabildiği gibi eksternal radyoterapi şeklinde de uygulanabilir. Lokalize düşük doz  yüzeyel verildiği için yan etkisi azdır. Keloid dokusunun cerrahi olarak çıkarılmasının ardından silikon uygulamasının keloid nüksünü %75-85 oranında azalttığını ileri süren yayınlar mevcuttur.
  
Yara iyileşmesinde amaç, hipertrofik nedbe ve keloid oluşumunun  önlenmesidir. Bununla ilgili tüm tedbirlerin (doğru cerrahi teknik, basınç uygulaması, kremle masaj vb) alınması gerekir. Keloid gelişmiş ise; semptomların giderilmesi, fonksiyonel ve kozmetik düzelmenin sağlanması ve tekrarlamanın  önlenmesi esastır. Kombine tedavi yöntemleri çok daha başarılı sonuçlar verdiği gerçeği unutulmamalıdır.  

Prof.Dr.Sıdıka Kurul

Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

 

 

 

  

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Sıdıka Kurul

Prof. Dr. Sıdıka KURUL, 1950 yılında Zonguldak’ta doğmuştur. Tıp eğitimini 1973 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’de tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1980 yılında Genel Cerrahi, 1983 yılında ise Plastik Cerrahi uzmanlık eğitimlerini tamamlamıştır. Ayrıca kendisi Avrupa ve ABD'de ziyaretçi doktor olarak pek çok mesleki kursa katılmıştır.   1983-1988 yılları arasında Vakıf Gureba Hastanesi'nde mecburi hizmeti kapsamında görev yapan Prof. Dr. Sıdıka KURUL, 1989 yılında Plastik Cerrahi Doçenti,1995 yılında ise Plastik Cerrahi Profesörü unvanlarını almıştır.  Ulusal ve uluslararası dergi ve toplantılarda 120'den fazla yayın ve 115'ten fazla tebliği bulunan Prof. Dr. Sıdıka KURUL, Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği, Onkoloji Derneği, Türk Onkoloji Grubu ve Türk Onkoloji Vakfı, European Soc ...

Etiketler
Keloid
Prof. Dr. Sıdıka Kurul
Prof. Dr. Sıdıka Kurul
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube