Her 7 çiften biri fertilite problemi yaşamaktadır. Genelde düzenli olarak haftada 2-3 kez birlikte olan her 100 çiften 85i bir yıl içinde gebe kalmakta ve kalan 15 çiftin büyük çoğunluğu da ikinci yılda tedaviye gereksinim duymadan gebe kalabilmektedir. Ancak hanımlar yaşlarının ilerlemesi ile birlikte doğurganlık şanslarını ciddi olarak kaybetmektedirler. Bu azalış 32-35 yaşlarına kadar çok belirgin olmasada özellikle 38 yaşından itibaren hızla kendini belli etmekte ve 40 lı yaşlara gelindiğinde ise %75 e varan fertilite kayıpları gözlenmektedir. Bu açıdan 35 yaşını geçmiş ve 6 ayın üzerinde fertilite problemi olan hanımların jinekolojik değerlendirmeleri geçiktirilmeksizin yapılmalıdır. Erkeklerde yaşın fertiliteye etkisi hanımlarda olduğu kadar belirgin değildir.
İnfertilite nedenleri genel olarak erkek ve bayanlar arasında %50-%50 paylaşılmıştır. Erkeklerde sperm sayısının ve hareketinin azalması yada spermin yapısal problemleri, hanımlarda düzensiz yumurtlama, fallop tüplerinin tıkanıklığı ya da yapışıklığı, endometriozis, rahim içinde gelişen myom yada büyük polipler fertilite problemlerine yol açabilmektedir. Tiroid bozuklukları, epilepsi gibi bazı tıbbi hastalılar, şişmanlık, aşırı sigara ve alkol tüketimi gibi faktörlerde kadın fertilitesini olumsuz etkilemektedir. Bazen doğurganlık birden fazla faktöre bağlı azalırken bazende infertiliteye hiçbir neden bulunamayabilmektedir. Sperm problemleri yumurtalıklarda spermin oluşması ile ilgili sorunlara bağlı olabileceği gibi spermi yumurtalıklardan taşıyan kanalların tıkanıklığına, sertleşme ve boşalma problemlerine bağlıda olabilir. Yumurtalıkları ve kanalları tutan bir mikrobik hastalık, bazı ilaç tedavileri, geçirilmiş kanser tedavileri, inmemiş yumurtalık, travma, şeker hastalığı, aşırı sigara yada alkol tüketimi gibi faktürlerde erkek infertilitesine yol açabilmektedir.