Hırs ve azim insan hayatı için çok önemli iki duygudur. Azmin yoldan çıktığı yerde hırsın işin içine girdiğini söylemek mümkündür. Bu yüzden aslında her ikisi de birbirini barındırabilmektedir. Öyle ki hırslı insanlar azimli olduğu gibi, azimli insanların da hırsı vardır.
Hırs sınır tanımayıp insanları kırabilen, daha kısa vadede hedefe ulaşma isteği iken, azim uzun soluklu ve kendi yolunda yürüyen insanın işidir. Azimli insanların hedefi kendini geliştirmeye çalışmak ve ulaşmak istediği yere yavaş yavaş gelebilmek iken, hırslı insanların hedefi diğer insanları geçmek ve onların ulaşamadığı yerlere bir an önce ulaşmaktır. Bu nedenle hırslı insan başka insanlarla yarışırken, azimli insanın yarışı kendi içinde olmaktadır. Yapılan bir araştırmada bir grup öğrencinin başarıları ve aldıkları notlar ödüllendirilirken, bir grup öğrencinin çalışma gayreti ödüllendirilmiş ve iyi notlar alamasalar da gayret gösterdikleri durumlarda takdir edilmişler. Uzun vadede bakıldığında gayretleri takdir edilen öğrencilerin, başarılarının, başarıları takdir edilen öğrencilerden daha ileri gittiği bulunmuş. Bu da göstermektedir ki azimli insanların bu gayreti olumsuz sonuçlar içermediği halde hırslı insanlar çevrelerindekileri kırabilmekte, doğru yoldan uzaklaşabilmekte, azimli insan ise çevresindeki insanları da kazanarak takım halinde ileriye gidebilmektedir. Bu nedenle azimli insanlar sağlıklı sonuçlara yavaş yavaş ilerlerken hırslı insanların hırsı onlarda kaygı, endişe, depresyon ya da kimi zaman intiharlara kadar varan duygusal problemlere yol açabilmektedir.
Sonuçta hırs ve azim aile tarafından kazandırılan duygular olduğu için çocuklarımızı yetiştirirken onlara başarma konusunda ufak hedefler koyup, bunları başararak motive olmalarını sağlamalı, başarılarını takdir ederken, başarısızlığın da yaşanabileceği göstermeli, önemli olanın başarısızlıktan ders almak olduğunu anlatabilmeliyiz. Böylelikle hırsın gözünü kör ettiği insanlar değil, azimli insanlar yaratmış oluruz.