Hipertansiyon, tansiyonun yani damarlar içindeki kan basıncının yüksek olması durumudur. Yüksek tansiyon olarak da bilinir. Kan basıncını belirleyen iki parametre vardır; sistolik (büyük) tansiyon ve diyastolik (küçük) tansiyon. Tüm tıp otoriteleri, erişkinlerde ideal büyük/küçük kan basıncını 120 / 80 mm Hg (cıva) ve altındaki değerler olarak tanımlarlar. Bir başka ifade ile, büyük tansiyonun 12 veya altında, küçük tansiyonun ise 8 veya altında olması idealdir. Büyük tansiyonun 12 – 14 arasında (120-140 mm Hg) ve/veya küçük tansiyonun 8 – 9 arasında (80 – 90 mm Hg) olması ise yüksek-normal veya prehipertansiyon (hipertansiyon öncesi durum) olarak kabul edilir ve bu bireyler tansiyonlarını düzenli olarak kontrol ettirmelidirler. Tansiyonun 140/90 mm Hg (14/9) veya üzerinde olması ise hipertansiyon olarak adlandırılır ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Diyabeti olan hastalar için yüksek tansiyon sınırı daha düşük, 130/80 mm Hg’dır (13/8).
Hipertansiyon; kalp krizi, kalp yetersizliği, inme, böbrek yetersizliği gibi yaşamı tehdit eden hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür ve mutlaka tedavi edilmelidir. “Vücudun yüksek tansiyona alışması” kavramı ne yazık ki bir yanlış inanıştır ve bilimsel bir gerçekliği yoktur. Hipertansiyon gerek ilaçsız yöntemlerle (tuz tüketiminin azaltılması, sigaranın bırakılması, egzersiz yapılması gibi), gerekse de antihipertansif yani tansiyonu kontrol eden ilaçlarla tedavi edilebilir. Hastanın durumuna göre en uygun tedavi yaklaşımını doktoru belirleyecektir.
KAYNAK: https://www.abbott.com.tr/tedavi_alanlari_ve_ilac/kalp_hastaliklari.aspx