Kadınlarda sıkça görülen bir başparmak sorunu olarak bilinse de Halluks Valgus erkekleri de etkiliyor. Her 4-8 kadına karşılık 1 erkekte bu deformasyon oluşabiliyor. Halluks Valgus olan kişilerin ailelerinde çoğunlukla başka kişilerde de görülüyor olması genetik faktörlerin de rol oynadığını düşündürmektedir. Kadınlarda sık görülmesinin önemli bir nedeninin de ayakkabı seçimi olduğu düşünülmektedir. Amerikan toplumunda yapılmış çalışmalarda 15-30 yaş aralığında %1-3 oranında görülen Halluks Valgus un 30-60 yaş aralığında %9 a, 60 yaş üzerinde ise %16 ya kadar varan sıklıkta görüldüğü bildirilmiş.
Halluks Valgus dışarıdan bakıldığında başparmağın diğer parmaklara doğru yönelimi olarak izlenmesine rağmen ortopedist gözü ile incelemede tarak kemiklerinin yaygın duruşu, düztabanlık, topuk pozisyonunun dışa kayması gibi kompleks şekil bozukluklarını da içerebilmekte. Ayak eklemlerinin esneklikleri de değerlendirilmesi gereken bir diğer özellik. Tedaviyi zorlaştıracak önemli bulgulardan biri de başparmağın diğer parmakların üzerine çıkması veya altına girmesiyle birlikte diğer parmaklarda oluşan şekil bozukluklarıdır. Muayeneye ek olarak ayakta dururken çekilmiş röntgenlerin incelenmesinde birçok açı ölçümleri yapılarak Halluks Valgus deformitesinin detaylı analizi yapılır. Muayene bulguları ve röntgen incelemesinin ortaya çıkardığı bilgiler tedaviyi belirlemede yeterlidir.
Ayakkabı kullanımındaki rahatsızlıklar geniş ve üzeri yumuşak malzemeden yapılmış ayakkabı seçimi, ayakkabılara yapılacak müdahalelerle rahatlatılabilir. Tabanlık kullanımı düztabanlığı olanlarda yararlı olacaktır. Ayrıca parmak arası makara ve Halluks Valgus gece ateli denilen aparatlarla tendon ve eklem kapsülü gerginlikleri rahatlatılarak ağrıyı azaltmakta faydalı olabilir. Yine de bu tür uygulamaların hiçbirinin kemiklerdeki şekil bozukluğunu düzeltmeyeceği sadece ağrı için geçici bir yardımı olacağı bilinmelidir.
Halk arasında sıklıkla kemik törpülenmesi olarak bilinmesine rağmen günümüzde uygun kabul edilen ameliyatların hiçbiri kemik çıkıntının alınmasından ibaret değildir. En çok tarak kemiklerinin arasındaki artmış açılanmayı daraltmak için kemik düzeltici işlemler, gergin eklem kapsülü ve tendonların gevşetilmesi, parmak kemiğinin eğriliği varsa onun düzeltilmesini içeren çeşitli işlemler yapılır. Düztabanlık ve topukta eğrilik varsa topuk kemiğine müdahale ile tendon ameliyatı da gerekebilir. Eğer diğer parmaklarda şekil bozuklukları oluşmuşsa onlara da ameliyat yapmak gereklidir.
Ameliyat sonrası ayak bölgesinde bir pansuman ve sargı olur ancak bu yürümenin yasaklanacağı anlamına gelmez. Özel bir ayakkabı yardımı ile topuğa basarak yürümek mümkündür.
Yine de ilk 1 hafta ayağı kalp seviyesinden yukarıda tutarak dinlenmek şişliklerin azalmasında önemlidir. Temel gereksinimler için yürümek dışında sürekli ayakta durmak, uzun süre yürümek ve ayağı aşağıda tutarak oturmak şişlik ve ağrıyı arttırabileceği için önerilmez. Ağızdan alınacak ilaçlar ağrı tedavisi için yeterlidir.
Dikişler iki hafta sonra alınır. Bu sürede ayak bir naylon poşet ile korumaya alınarak duş yapılabilir. Kemiklerde iyileşme ise 6 hafta sürer. Bu nedenle koruyarak yürümeye devam etmek gereklidir. Doktor muayenesi ve röntgen tetkiki ile iyileşmenin onaylanmasından sonra normal yürümeye başlanması gerekir.