Gözaltı ışık dolgusu ile aydınlık ve gülümseyen gözler!

Gözaltı ışık dolgusu ile aydınlık ve gülümseyen gözler!

Gözaltınızda çukurluk,morluk ve halkalar varsa, Göz çevresinin yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı varsa, Gözaltı ışık dolgusu ile tanışmalısınız!

Gözaltlarında çökme sorunu, birçok kadın ve erkeği olumsuz etkiler. Gözaltı derisinin renginde koyulaşma yanısıra yaşla birlikte derinliğinde ve çukurluğunda artma olması kişiyi yorgun ve yaşlı gösterir. Gözaltı bölgesinde 30'lu yaşlardan hemen sonra özellikle kadınlar bu bölgelerden dolayı endişe yaşamaktadır. Bunun en sık nedeni genetik yatkınlıktır. Alerjik reaksiyonlar, alkollü içecekler; yatış pozisyonu veya uyku düzensizliklerii bu durumu artırıcı unsurlardır. Göz bölgemiz her yöne kolayca gidebilen özel bir yağla çevrilidir ve 'septum' adı verilen doğal bir bariyer sayesinde konumunu korur. Septum, genetik nedenlerle ve yaşa bağlı bir artışla, yağ torbası tarafından ileri doğru itilir. Yaşımız ilerledikçe yüzümüzün kemik yapısı inceldiğinden, kemik de doğal olarak bu durumda geriye doğru hareket eder. Bunun sonucunda da göz bölgemizin altında bir boşluk oluşur. Boşluk milimetrik bile olsa, içindeki gölgeler nedeniyle çok daha derin ve koyu algılanabilmektedir.

Gözaltı, yüzü genç ve aydınlık kılan yapılardandır. Gözaltındaki halkalar ve dokuda azalma nedeniyle, fazla kırışığı olmayan genç bir kadın bile olduğundan çok daha yaşlı ve yorgun görünebilmektedir. Bugüne dek pek çok kombine işlem ile bu duruma çözüm geliştirilmeye çalışılmıştır. Ancak gözaltı için özel geliştirilmiş hyaluronik asit içeren dolgular sayesinde gözaltı daha açık renkli , aydınlık ve daha dolgun hale getirilebilmektedir. Işık dolgusu ismi ise bu bölgelerde bir aydınlanma olması dolayısıyla güzel bir çağrışım yaptırmaktadır. Bu dolgular, bölgenin gevşek dokusu nedeniyle kabarıklık ve ödem yapmaması ve homojen bir görünüm sağlaması nedeniyle daha özel yapıda dolgu maddeleridir. Gözaltı ışık dolgusuyla; yanak ve gözaltları arasındaki oluklar, çöküklükler, alt göz kapağındaki torbalanmalar başarıyla tedavi edilebilirken, içeriğinde protein, vitamin, aminoasit, antioksidanlar sayesinde gözaltı morluklarında da belirgin bir azalma sağlanmaktadır. Bu amaçla belirtildiği şekilde hyaluronik asitle vitamin kombinasyonları olabildiği gibi, sadece çapraz bağlı saf hyaluronik asitler de sadece dolgu amaçlı kullanılabilmektedir. Hyaluronik asitin deri yapısını güçlendirerek antiaging amaçlı iş gördüğünü de unutmamak gerekir. Bu şekilde deri altında eksik madde yerine konur ve ayrıca cilt gençleştirme sağlayarak deri kalitesi de artırılmış olacaktır. Hyalüronik asit nedir? Hyalüronik asit vücudumuzda doğal olarak bulunmakta ve derin tabakalarında su tutarak cildimizin hidrasyonunu iyi bir düzeye getirmeye hizmet etmektedir. Bu güçlü nemlendirici ajan, yaş almayla birlikte azalmaya başlar. Bu nedenle, cilt kurur, zayıflar ve birinci kırışıklıklar ortaya çıkar. Bu dolgunun uygulanması diğer dolgu uygulamalarına göre özellik gösterir. Dolgu maddesi kemik üzerine uygulanmaktadır. Uygulama esnasında ışık dolgusu çok yavaş olarak verilmelidir. Ağrılı bir işlem değildir. İğnelerin morarma ve şişme yapması nedeniyle gözaltı dolgusu kanül ile verilmelidir. Doğrudan enjektörle dikkatli bir uygulama da tercih edilebilir. Ancak kanülün ucu künt olduğu için herhangi bir şekilde morarma, şişme olmamaktadır ve bu nedenle daha güvenli kabul edilir. Bu şekilde olası damar zedelenmelerinden de korunulmuş olacaktır. Elbette ki işlem öncesinde aspirin gibi kan sulandırıcılar kullanmamak gerektiği gibi konularda doktorunuz sizi uyaracaktır. Dolgunun uygulanma sonrasında hemen sonucunu görebilirsiniz, Özellikle kanül uygulamalarında şişme ve morarma hemen hemen hiç olmamaktadır. Ortalama 1 hafta sonra en iyi halini alacaktır. Hyaluronik asit kullanımı ile yapılan uygulamalarda göz çevresinde uzun süreli sonuçlar alındığını artık biliyoruz. Göz çevresi, torbalar ve alt göz kapağında uygulandığında mimiklerden çok aktif etkilenmeyen bir bölge olduğu için bir buçuk- iki yıl uygulamayı rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Ayşe Narin

Uzm. Dr. Ayşe NARİN, Denizli - Acıpayam'da doğmuştur. Lise öğrenimini İzmir İnönü Lisesi'nde bitirdikten sonra Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1991 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı fakültede yapmış ve 1997 yılında Dermatoloji  Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında Uşak Devlet Hastanesi'nde 13 yıl, Denizli Servergazi Devlet Hastanesi'nde 1,5 yıl Dermatoloji Uzmanı olarak görev yapmış olan Uzm. Dr. Ayşe NARİN, mesleki çalışmalarına 1997 yılından beri özel muayenehanesinde devam etmektedir. 2012 yılında ise yasal zorunluluk nedeniyle kamu hizmetinden ayrılarak sadece muayenehane hekimliği yapmaya karar vermiştir. Uzm. Dr. Ayşe NARİN, Denizli'de hizmet veren özel kliniğinde Dermatoloji alanına giren tüm deri hastalıklarının tanı ve tedavisi yanında, Dermatolojik ...

Etiketler
Gözaltı morlukları nedenleri
Uzm. Dr. Ayşe Narin
Uzm. Dr. Ayşe Narin
Denizli - Dermatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube