Epilepsi; nedir ve bulguları nelerdir?

Epilepsi; nedir ve bulguları nelerdir?

Epilepsi nedir? Neden ortaya çıkar?

Epilepsi beyinde oluşan anormal elektriksel deşarjlar sonucunda ortaya çıkan bilinç kaybı, kasılmalar, hayal görmeler gibi bulgularla kendini gösteren, nöbetlerle giden bir hastalıktır.

Beynimizi bir elektrik santralına benzetebiliriz. Bu santralde işler yolunda gitmediği zaman kısa devreler oluşabilir ve o zaman bu kısa devrenin oluştuğu bölge işlev göremez veya hatalı görür. Bunun sonucunda kişi hayal görebilir, kolu-bacağı kasılabilir. Bazen de santral kısa süreliğine tamamen durabilir, o zaman da bilincimizi kaybederiz.

Zeka özürlü olan çocuklarda epilepsi sıktır. Ancak epilepsi bir ZEKA HASTALIĞI DEĞİLDİR yani epileptik hastaların çoğu zeka özürlü değildirler. Ancak bazı epilepsi türleri çok sık nöbete yol açarak hastanın durgun olmasına, dış dünyada olup bitenleri tam olarak takip edememesine ve anlamamasına neden olabilir. Böyle hastalar sıklıkla aile veya öğretmenleri tarafından haksız yere zeka özürlü damgasını yerler ve özel okullara gönderilirler. Bu hastaların epilepsileri tedavi edildikten sonra normal ve hatta normalin üzeri zeka seviyelerine sahip olduğu görülebilir ve bunların arasında sonradan üniversite bitirenler de sıktır.

Epilepsi bir AKIL HASTALIĞI DA DEĞİLDİR. Toplumda bu şekilde yaygın bir yanlış inanış vardır ve bu nedenle epilepsi hastalarına kız vermeme, iş vermeme gibi son derece nahoş uygulamalarla karşılaşılmaktadır. Epilepsi bir beyin hastalığıdır ve hastalar nöbetlerinin dışında diğer insanların yapabildiği birçok işi yapabilirler.

Epilepsi her yaşta görülebilir ancak en çok çocuklarda görülür. Epilepsileri kabaca iki gruba ayırabiliriz: sebebi bilinen ve sebebi bilinmeyen. Sebebi bilinen epilepsiler çocuklarda kalıtsal nedenler (anne baba akrabalığı), doğum travmaları, bebeklik çağı beyin enfeksiyonları, beslenme bozuklukları ve ateş, erişkinlerde ise inme, beyin tümörleri, menenjit gibi hastalıklara bağlı görülmektedir. Sebebi bilinmeyen epilepsiler daha çok çocuk ve genç erişkinlerde görülür ve nedeninin ırsi olduğu tahmin edilmektedir.

Epilepsi nöbetlerinin bulguları nelerdir?

Nöbetleri büyük nöbet ve küçük nöbet olarak ayırabiliriz. Büyük nöbetler halk arasında “sara krizi” olarak da bilinir ve hastalarda bilinç kaybı, tüm vücutta kasılma, idrar kaçırma ve ağızda köpürme görülür. Nöbetin kendisi 1-2 dakika sürer ancak nöbete tanık olanlar için dehşet verici göründüğü için sanki daha uzun sürüyormuş gibi gelir. Kasılmalar yavaş yavaş azalır ve nöbet sona erer. Ancak nöbet geçtikten sonra hasta birden nefes almaya başlar ve ağzında tükrükleri biriktiği için bu çok hırıltılı olur. Hastanın şuuru yavaş yavaş yerine gelir ve bu sırada hasta çok şaşkın, korkmuş ve nöbetin etkisiyle sersemlemiş olduğundan saldırgan davranışlar gösterebilir. Bu devre nöbete dahil değildir. Bu devreye "postiktal konfüzyon dönemi" yani "nöbet sonrası şaşkınlık dönemi" denilir.

Küçük nöbetler çok çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bazılarında dalma, boş bakma, çevreden kopma şeklinde bilinç kaybı olabilir. Bazılarında ise bilinç kaybı olmaz, kollarda sıçrama, hayal görme, kokular duyma, sesler işitme, kol veya bacakta kasılmalar, başdönmesi gibi bulgular görülür.

Epilepsi tanısı nasıl konur?

Epilepsi tanısı koyarken en önemli şey hastanın ve yakınının vereceği bilgidir. Bazen doktorunuz tüm tetkikler normal olsa bile hasta ve yakınının anlattıklarından epilepsi tanısı koyabilir. Genelde tetkik olarak elektroensefalografi (EEG) istenir. EEG’de hastanın başına kablolar bağlanarak beyin elektriği kaydedilir. Ağrısız bir işlemdir. EEG’de her zaman bir bozukluk görülmeyebilir, bu durum hastanın epilepsi olmadığı anlamına gelmez ancak EEG tanı ve tedavinin takibi açısından da önemlidir. Bunun dışında doktorunuz sizden beyin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) filmi ve bazı kan tahlilleri de isteyebilir.

Epilepsinin tedavisi var mıdır?

Epilepsi ilaçlarla tedavi edilen bir hastalıktır. Altta yatan bir neden varsa bunun tedavisi çoğunlukla nöbetleri durdurur. Ancak sebebi belli olmayan epilepsilerde epilepsi ilaçlarını kullanmak gerekir. Epilepsi tedavisi uzun ve zahmetli bir süreçtir, bu açıdan hastanın ve doktorun iyi iletişimde olması önemlidir. Her epilepsi farklı ilaçlara yanıt verir ve bu nedenle sizinkine uygun ilacı bulmak bazen biraz zaman alabilir. Tedavide hedef nöbetlerin tamamen kesilmesi, eğer bu başarılamıyorsa nöbetlerin en aza indirilmesidir. Birçok epilepsi türünde hasta tedavi altındayken 3-4 yıl nöbet geçirmezse ilaçlar yavaşça azaltılıp kesilmeye çalışılır. Hiçbir zaman aniden kesilmez. Hastaların %50’sinde tedavi kesildikten sonra bir daha nöbet görülmez. Ancak diğer yarısında ilaçlar azaltılırken veya kesildikten sonra nöbetler tekrarlar ve bundan sonra hastanın ömür boyu ilaç kullanması gerekir. Cerrahi tedavi ancak ilaçlarla nöbetlerin hiç kontrol edilemediği ve bazı ek özelliklere sahip seçilmiş hastalarda uygulanır. Her hasta cerrahi için uygun değildir.

Epilepsi hastası gebe kalabilir mi? Bebek emzirebilir mi?

Kesinlikle EVET!!!

Epilepsi hastası olan gebelerin %60’ında nöbet sıklığı değişmez, %30’unda artar ve %10’unda nöbetler azalır. Gebe iken geçirilen büyük nöbetler sırasında cenine giden kan akımında azalma, düşme sırasında anne ve ceninin yaralanması, düşük gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle ilaç tedavisine mutlaka devam etmek gerekir.

Öte yandan epilepsi ilaçları da bebekte gelişme bozukluklarına, sakatlıklara neden olabilirler. Bu nedenle gebe kalmayı planlayan epileptik kadınlar karar vermesi zor bir ikilemde kalmaktadır: İlaçlara devam edip artmış doğum anomalisi riskini göze almak ya da ilaçları kesip artmış ciddi epileptik nöbet sıklığı ve buna bağlı anne ve fetüsün tehlikeye girmesi riskini göze almak.

Bu ikileme şu şekilde açıklık getirilebilinir: Normal sağlıklı bir kadının sakat bir bebek dünyaya getirme ihtimali %1-2’dir. Epilepsi ilaçları ile bu risk ilaca ve dozuna bağlı olarak değişmekle birlikte tek ilaç kullananlarda 2-3 kat artar. Yani en kötü ihtimalle %6’lık sakat bebek doğurma riski vardır. Bu da bebeğinizin % 94 ihtimalle sağlıklı doğacağı anlamına gelir. Ancak yine de tüm gebelik boyunca çok titiz bir şekilde hastanın kadın doğum ve nöroloji kontrolleri yapılmalıdır.

Eğer epileptikseniz ve gebe kalmayı planlıyorsanız önce doktorunuza gidip bunun hazırlıklarını beraber yapın. Eğer planlanmadan gebe kaldıysanız fazla yapacak bir şey yoktur ancak gebeliğiniz süresince yakın doktor kontrolü gerekir.

Epilepsi ilaçlarının anne sütüne az oranda geçerler. Emzirmenin avantajları bebeğe anne sütüyle geçen ilaçların olası yan etkilerinden daha fazla olduğundan tüm epileptik annelerde emzirme önerilir.

Epilepsi hastası nelere dikkat etmelidir?

İlaçlarınızı düzenli almanız ve aksatmamanız gerekir

Asla ilacınızı aniden kesmeyin. Ölüme neden olabilecek çok şiddetli nöbetler geçirebilirsiniz

Kontrollerinize zamanında gitmelisiniz. İlaçların yan etkilerini kontrol etmek için düzenli kan tahlilleri yapılmalıdır

Uyku düzeninize, aç kalmamaya ve alkol almamaya dikkat etmelisiniz. Epilepsi hastalarının oruç tutmaları sakıncalıdır

Tedaviniz ayarlanırken nöbetleriniz olabilir. Paniğe kapılmayın ve her nöbette acile koşturmayın. Ancak kasılmalar ve çırpınmalar 15 dakikadan uzun sürüyorsa hemen acile başvurun

Epilepsisi olan bir kadının gebe kalmasında ve emzirmesinde sakınca yoktur ancak bu dönemde daha yakın takip edilmesi gereklidir. Karındaki bebek için annenin nöbet geçirmesi ilaçların yan etkilerinden daha zararlıdır.

Nöbetleriniz kontrol altında değilken motorlu araç kullanmanız son derece tehlikelidir. Nöbet sırasında 1-2 dakikalığına bilinciniz olmayacağı için aracı kontrol edemezsiniz ve kendinizin, yanınızdaki sevdiklerinizin veya başkalarının ölümüne veya yaralanmasına neden olabilirsiniz. Araç kullanıp kullanamayacağınızı doktorunuza sorabilirsiniz.

Epilepsi hastalarının çoğu askerlik yapamaz.

Epilepsi hastaları tehlikeli işlerde çalışamaz (yüksek bir yerde çalışmayı gerektiren işler (cam silme, boya yapma, tamirat gibi işler), silah kullanmayı gerektiren işler (polis, asker vb), araç kullanmayı gerektiren işler (şöförlük, vinç operatörlüğü vb)

Denizde ya da havuzda yüzerken yanınızda mutlaka hastalığınızı bilen ve güvendiğiniz serinkanlı birinin olmasına dikkat ediniz. Sudayken gelen bir nöbet sırasındaki 1-2 dakika sizi su üzerinde tutabilmeli.

Nöbet sırasında ne yapılmalıdır?

Birçok insan böyle bir nöbetle karşılaştığında çok korkar, çaresizce hastaya nasıl yardım edebileceğini düşünür ve o panikle hastaya zararlı olabilecek şeyler yapabilir. Bu nedenle nöbet sırasında neler yapılıp yapılmayacağının bilinmesi önemlidir:

Hastanın nöbet geçireceği anlarsanız ve o sırada yanındaysanız hastayı tutun ve yere düşmesini engellemek için siz onu yere yatırın.

Nöbet sırasında ense kasları da kasılıp gevşer ve hasta başını sürekli yere vurur. Bunu engellemek için başının elle tutulması ya da başının altına bir yastık konulması uygundur.

Kasılmaları kolları ve bacakları tutarak durdurmaya çalışmak yersiz ve aynı zamanda kaslar istemsiz olarak ve çok güçlü olarak kasıldığından istenmeden hastada kırık ve çıkıklara sebep olabileceği için tehlikelidir.

Hastanın etrafında çarpıp yaralanabileceği keskin, sivri nesneleri uzaklaştırılmalıdır

Hastanın çenesi kilitlenebilir, dilini ısırabilir ancak asla çenesi açılmaya çalışılmamalıdır, çenesi kırılabilir. Ağzına sert, keskin bir şey veya parmak sokulmamalıdır bu hastanın ya da sizin yaralanmanıza sebep olabilir.

Bunları yaptıktan sonra hiç paniğe kapılmadan nöbetin geçmesi beklenmelidir. Çoğu nöbet 1-2 dakikada geçer. Nadiren 5 dakika sürer. Nöbetin hastaya bir zararı yoktur ve yukarıdakilerin dışında herhangi bir müdahale gerekmez.

Hastanın nöbeti geçtikten sonra nefes almasını kolaylaştırmak için başı ve vücudu yan çevrilmelidir ve gerekirse bir yastıkla desteklenmelidir.

Hasta ayılırken şaşkınlığını azaltmak ve ne olup bittiğini anlamasını sağlamak için sakin bir sesle hastaya nöbet geçirmiş olduğunu, herşeyin yolunda olduğunu ve yanında olduğunuzu aralıklarla tekrarlayın. Hasta ayılırken nerede olduğunu hatırlamayabilir, bunu da ona yine sakin bir sesle tekrarlayabilirsiniz.

Epileptik bir hasta nöbet geçirdiğinde onu hemen hastaneye kaldırmak gerekmez. Bu nedenle paniğe kapılmayın. Ancak nöbet 20 dakikadan uzun sürerse veya hasta hiç kendine gelmeden peşpeşe üç ya da daha fazla nöbet geçirirse buna "status epileptikus" denir ve bu acil müdahale gerektiren ve hayatı tehdit eden, tehlikeli bir durumdur. Bu durumda hastanın vakit kaybetmeden en yakın acil servise getirilmesi gerekir.

Bunun dışında hasta yere düşerken başını kötü şekilde çarpmışsa veya başka bir şekilde önemli bir yara almışsa yine acil servise başvurmak gerekir.

Hastanın yüzüne su serpmek, soğan koklatmak gibi davranışlar yanlış ve gereksizdir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Babür Dora

Prof. Dr. Babür DORA, 1967’de Almanya’ da dünyaya gelmiştir. İlk öğrenim ve orta öğrenimini TED Ankara Koleji’ nde tamamlamış ve ardından 1991’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Prof. Dr. DORA, ihtisasını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniğinde Nöroloji üzerine tamamlamış ve 1996 yılında uzman unvanını almıştır. 1997- 1998 yılları arasında ise askerlik hizmetini Ankara GATA’da tamamlamıştır. Sonraki yıllarda bir müddet serbest muayenehane hekimi olarak çalışmış ve aynı dönem akademik faaliyetlerini de kadrosuz olarak S.B.Ankara Hastanesi Nöroloji kliniğinde sürdürmüştür. Prof. Dr. Dora, 2000’de Akdeniz Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalında uzman olarak çalışmaya başlamış, ardından 2002’de yardımcı doçentliğe atanmıştır. Kendisi 2004 yılında Doçentlik sınavında başarılı olmuş, 2005’de Doçent ve 2 ...

Prof. Dr. Babür Dora
Prof. Dr. Babür Dora
Antalya - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube