Son on yılda yapılan araştırmalar, bağırsak mikrobiyotasının sağlık ve hastalıktaki rolüne ışık tutmuştur. Kesin mekanizmalar açıklığa kavuşturulmamasına rağmen, spesifik bağırsak mikrobiyom profilleri ve mikrobiyal metabolitler kardiyovaskuler hastalıklar ile ilişkilidir. Bağırsak mikrobiyotasının sağlıksız bir fenotipi (yani maladaptasyonu temsil eden), mikrobiyal metabolit trimetilamin N-oksit (TMAO), artan endotoksaemi, artmış bakteriyel translokasyon, plaklar, artmış vücut yağ kütlesi, sırasıyla trigliserit ve HDL serum konsantrasyonlarını artışı ve azalması ve artmış kan basıncı gibi çeşitli mekanizmalara neden olmaktadır. Bu durum da çeşitli hastalıkların riskini artırabilir.
Buna karşılık düzenli egzersiz, bağırsak mikrobiyomunu sağlıklı bir fenotipe doğru modüle eder. Yüksek bir kardiyorespiratuar fitness, aktif bir yaşam tarzına sahip olmak veya dayanıklılık egzersiz eğitimine katılmak, insan bağırsak mikrobiyotasını birkaç olası mekanizma yoluyla olumlu bir şekilde düzenler. İlginç bir şekilde, dayanıklılık egzersiz eğitiminin bağırsak mikrobiyotasına faydaları diyetten bağımsız gibi görünmekte ve hareketsiz bir yaşam tarzı ile kaybolmaktadır. Egzersiz bağırsak bariyerini korurken sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasını teşvik edebilir.
Her ne kadar egzersizin bağırsak sağlığı üzerindeki yararlı etkilerine aracılık eden biyolojik yolların aydınlatılması için ek mekanik bilgiye ihtiyaç duyulsa da belirtilen bulgular, egzersiz ortamının birçok organa nasıl fayda sağlayabileceğini göstermektedir ve bu da genel olarak sağlığı iyileştirebilir.