Donuk omuz sendromu

Donuk omuz sendromu

Hareketteki kısıtlanma bir kişiyi ne kadar zorlar? Bir yerde uzun süre oturmak, sıkışık bir otobüste seyahat etmek zorunda kalmak neden sıkıcıdır?

Bu iki soru aslında birbirinin cevabı... Hareket etmekte zorluk çekmek, istediği gibi hareket edememek önce insanın fizyolojisini, daha sonra psikolojisini bozar. Emniyet kemeri takmak bile birçok insanı sıkarken, donuk omuz sendromuna yakalanmış olmak işte tam olarak da bunu ifade eder.

Omuz; anatomik yapısı itibariyle diğer eklemlerden farklıdır. Sanıldığının aksine omuzda ‘eklem’ olarak adlandırılabilecek bütünlüğe sahip bir yapı yoktur. Teorik olarak baktığımızda böylesine serbest bir eklemin kısıtlanması çok da olası değil. Fakat klinik olarak incelediğimizde birçok kişi omzunu yukarıya kaldıramamakta, elini yeterince arkaya götürememektedir. Her ne kadar yolda yürürken veya kolun havaya kaldırılmak zorunda kalınmadığı durumlarda hiçbir ağrı veya rahatsızlık hissedilmese de, günlük hayatta bu sendrom özellikle saç tararken veya arka cepten cüzdan çıkarırken varlığını hissettirir.

Omzunda bu tip şikayetleri olanlar için küçük bir test; aynanın karşısına geçerek iki kolunuzu aynı anda havaya kaldırın. Eğer ki kolunuzun birisi aşağıda kalıyor, veya  birisi normal hareketini tamamlarken diğeri boyundan omuz ucuna kadar uzanan bir eksen etrafına havaya kalkıyorsa vakit geçirmeden bir uzmana başvurmanız şart.

Omuzda yaşanan bu tip ortopedik problemlerin en tehlikeli yanı, kendi haline bıraktıkça düzelmek yerine daha da ilerlemesidir.  Bu yüzden ilerlemiş hareket kısıtlılığına ‘donuk omuz’ denilmektedir. Yapılar birbirine yapışarak git gide kendine daha da yer edinir. Son safhalarına gelmeden bir çözüm üretilmeyen vakalar, son çare olarak cerrahi operasyon gerektirmektedir.

Birkaç ufak egzersiz önerisi; etkilenen taraftaki kolunuzu serbest bırakarak öne-arkaya doğru ve sağa-sola doğru serbestçe sallayın. Elinizi duvar üzerinde çıkarabildiğiniz yere kadar yükseltip tekrar indirin ve bu hareketleri gün içerisinde fırsat buldukça yapın. Alacağınız tedaviye ek olarak bu egzersizler tedavi sürecinizi kısaltacak, hayatınıza hareket katacaktır.

Görüldüğü üzere neredeyse her sağlık problemi kendi içerisinde yanlızca bir değil, birçok çözüm yöntemine sahiptir. Önemli olan hasta birey için hangi tedavinin en kısa ve en kesin sonuç vereceğidir. Bunun için ise konunun uzmanına başvurmak ve güven duymak şart.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Fzt. M. Ergun Kayıran

Fzt. M. Ergun KAYIRAN, lisans eğitimini Dumlupınar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünü tamamlayayarak Fizyoterapist unvanı almış ayrıca bir süre Almanya'nın Münih şehrinde klinik çalışmalar da bulunmuştur. 

2012 Yılında Gaziantep'de Yüksek Lisans eğitimimi tamamlamış, ' Bası Yaralarında Kuru İğne Uygulamasının Retrospektif İncelenmesi' konulu tez çalışmasını Gaziantep' teki muhtelif hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde hazırlamıştır. Doktora derecesi için yola çıktığı İstanbul Medipol Üniversitesi'nden sonra Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde eğitimine devam etmektedir.

 Fzt. M. Ergun KAYIRAN, mesleki çalışmalarına Gaziantep'de bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Omuz ağrıları
Fzt. M. Ergun Kayıran
Fzt. M. Ergun Kayıran
Gaziantep - Fizyoterapi
Facebook Twitter Instagram Youtube