Diyabet ( şeker hastalığı )

Diyabet  ( şeker hastalığı )

1)TANIM VE SINIFLANDIRMA:

Diyabet, insülinin yokluğu, az salgılanması veya hedef hücrelerin insüline karşı direncine bağlı olarak kan şekeri konsantrasyonunun kronik olarak yüksek seyrettiği bir hastalıktır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün kriterlerine göre venöz kanda açlık kan şekeri 140 mg/dl'yi geçerse veya 75gr'lık şeker yüklemesinden 2 saat sonra 200 mg/dl ve üzerinde bulunursa diyabet teşhisi konulur.1997 yılında Amerikan Diyabet Birliği (ADA) bu kriterleri revize etmiş ve açlık kan şekeri sınırının 126 mg/dl'ye çekilmesini tavsiye etmiştir.

Diyabetin iki ana şekli Tip1 veya insüline bağımlı diyabet ( IDDM) ve Tip2 veya insüline bağımlı olmayan diyabettir ( NIDDM). Tip1 diyabet genelde çocukluk ve ergenlik çağında görülüp tüm diyabet vakalarının yüzde 20'sini oluştururken, Tip 2 diyabet orta ve ileri yaşta ortaya çıkıp Avrupa ve Kuzey Amerika'daki diyabet vakalarının yüzde 80'ini oluşturmaktadır.

2)BELİRTİLER:

Diyabetin teşhisi sırasında en sık rastlanan klinik bulgulardan bazıları aşağıdadır:

  • Sık idrara çıkma ve ağız kuruluğu ( Tip1 diyabette daha sık)
  • Güçsüzlük veya yorgunluk ( Tip1 diyabette daha sık )
  • Çok yemeye rağmen kilo kaybı ( Genellikle tip1 diyabette )
  • Bulanık görme ( Tip2 diyabette daha sık )
  • Periferik nöropati ( Tip2 diyabette daha sık )
  • Yaygın kaşıntı veya mantar hastalıkları ( Tip2 diyabette daha sık )

3)TEDAVİ:

Diyabet tanısı konulan hastaya ilk olarak ideal kilosuna göre kalori içeren, yeterli protein bulunduran ( % 10 – 20 ) ve enerjinin % 40 ila 60'ının karbonhidratlardan sağlandığı bir diyet verilmelidir. Kepek, yulaf, bakliyat, elma gibi gıdalardan yararlanılarak günlük diyetin lif oranı artırılmalıdır. Ayrıca egzersiz ve sigarayı bırakmak gibi hayat tarzı değişiklikleri de diyabetin tedavisinde önemli rol oynar.

Hiperglisemi diyet ve egzersizle kontrol edilemiyorsa Tip2 diyabetiklerde oral hipoglisemik ilaçlara başvurulur.Tip1 ( IDDM) hastaların tümünde ve Tip2 (NIDDM) diyabetiklerin bir kısmında insülin kullanılır.

Kan şekeri kontrolünde hedef glikolize hemoglobin ( HgA1c) seviyesini normal aralıkta tutmaktır.

Diyabet ve kalp krizi riski:

Kalp-damar hastalıkları riski Tip1 diyabette de, Tip2 diyabette de artmıştır. Diyabet hastalığı kişinin yaşam beklentisi genelde % 25 azaltırken, Tip 1 diyabette kalp damar hastalıkları tüm ölümlerin %15'ini teşkil eder; bu oran Tip2 diyabette % 58'e kadar yükselir! Amerikan Kalp Vakfı diyabet hastalığını sigara kullanımı, yüksek tansiyon veya kolesterol yüksekliği kadar tehlikeli bir risk faktörü olarak sınıflandırmıştır. Büyük epidemiyolojik çalışmalarda şeker hastası olan kişilerde kalp-damar hastalığı, enfarktüs ve ani ölüm riskinin normal kişilerinkinden 2 ila 5 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir.. 

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Ümit Çetinkaya

Uzm. Dr. Ümit ÇETİNKAYA, 1966 yılında Ereğli'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1992 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise ABD Connecticut The Yale
University School of Medicine affiliated Danbury Hospital’da yapmış ve 1998 yılında İç Hastalıkları Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında Acıbadem Bağdat Caddesi Polikliniği, Memorial Suadiye Polikliniği, UHG Alman Hastanesi, Levent Cerrahi Ve Tanı Merkezi ve Acıbadem Levent Tıp Merkezi gibi birçok kurumda görev yapmış olan Uzm. Dr. Ümit ÇETİNKAYA, mesleki çalışmalarına şu anda İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Şeker hastalığı
Uzm. Dr. Ümit Çetinkaya
Uzm. Dr. Ümit Çetinkaya
İstanbul - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube