Nobel ödülü kazanmış bir Rus Mikrobiyoloğu olan Elie Metchnikoff 1910’lu yıllarda bağırsaklardaki yararlı mikroorganizmaların sağlık üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çeken ilk kişidir. Bulgar köylülerinin uzun yaşadıklarını gözlemleyen Metchnikoff yoğurt gibi fermente süt ürünlerini fazlaca tükettiklerini fark etmiştir. Bunun üzerine asıl yaşlanmaya neden olan şeyin bağırsaklardaki zararlı mikro-organizmaların
salgıladıkları toksinler olduğunu, yoğurt tüketimi ile laktobasillerin egemen duruma geçip zararlı mikroorganizmaların yerini aldığını iddia etmiştir.
Metchnikoff ‘un ardından son 20 yıllık bilimsel çalışmalar ışığında “yeterli miktarda alındığında mikrobiyal dengemizi düzenleyerek, olumlu sağlık etkileri yaratan canlı mikro-organizmalara probiyotikler “denilmektedir.
Probiyotiklerin çeşitli hastalıklardan korunmada etkili olduğunu gösteren pek çok çalışma vardır. Bu probiyotik bakterilerden zengin gıdaları düzenli olarak ve yeterli miktarlarda tükettiğimiz zaman çoğunlukla pek çok enfeksiyöz ve kronik hastalıkların oluşumunu engellenmiş oluruz.
Örneğin; 12-48 ay 150 sağlıklı çocuk 16 hafta boyunca düzenli olarak yoğurt tükettiklerinde bu çocuklarda ishal, ateş, kusma, ÜSYE, antibiyotik kullanımı ve yaşam kalitesi incelenmiş,
Bu çocukların hiç yoğurt almayanlara oranla daha az enfeksiyon geçirdikleri, ateşli gün sayısında azalma, sosyal ve okul aktivitelerinde gelişim, bağırsak hareketlerinde artış tespit edilmiştir.
Üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) ve probiyotikler
Üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE), çocukluk yaş grubunda sık görülen ve pediatrist başvurularının önde gelen nedenleri arasında gelmektedir. Probiyotiklerin çocukların ÜSYE geçirme oranlarını düşürdüğünü gösteren pek çok çalışma vardır.
Örneğin;
Finlandiya’da yapılan bir çalışmada 109 bebeğin 55’ine 8 aylık olana kadar Bifidobacterium animalis (Bb-12) verilmiş, çalışma sonunda probiyotik alan bebeklerin %65’i ÜSYE geçirirken, probiyotik kullanmayan kontrol grubunda bu oran %94 bulunmuştur.
Aynı çalışmada probiyotik alan bebeklerin daha az sayıda Akut orta kulak iltihabı (AOM) geçirdiği saptanmıştır. Hojsak ve arkadaşlarının yaptığı başka bir randomize çift kör çalışmada ise gündüz bakım evinde kalan 139 çocuğa Lactobacillus GG 3 ay boyunca verilmiş, probiyotik alan grupta ÜSYE geçirme sıklığı ve semptomların süresinin anlamlı olarak azaldığı bildirilmiştir.
Allerjik hastalıklar üzerindeki etkisi
Probiyotiklerin atopik dermatite neden olan potansiyel allerjen yapıları düzenledikleri (modifiye ettikleri) ve alerjik olma potansiyellerini düşürdükleri gösterilmiştir.
Finlandiya’da yapılan bir çalışmada, ekzema, allerjik rinit veya astım hikayesi olan gebelere, gebelik boyunca ve doğum sonrası 6 aya kadar laktobasil GG verilmiş; bu gebelerden doğan çocukların plasebo grubuna göre 2., 4. ve 7. yıllarda sırasıyla %50, %44 ve %36 oranında atopik dermatit sıklığını azalttığı saptanmıştır.
Probiyotikler hastalıkları nasıl önlemektedir?
Probiyotikler öncelikle yer işgal ederek patojen bakterilerin tutunmasını engellemekte, ürettikleri maddelerle onları parçalamakta, ortamdaki besinleri tüketerek patojenlerin yaşamasını ve çoğalmasını engellemektedirler. Dengenin bozulduğu durumlarda ise zararlı mikroorganizmaların sayısı hızla artmakta ve hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Probiyotiklerin etkilerinden kısaca bahsedecek olursak; probiyotiklerin
Antibakteriyal etkileri vardır
Probiyotik suşlar pek çok enzim salgılayarak, patojen(hastalığa nedenolabilen) mikoorganizmaların çoğalmasını engellerler.
Hastalığa neden olan bakterin ve virüslerin mukozalara, bağırsak duvarına yapışmasını (adhezyonunu) engellerler.
Bariyer oluştururlar. Mukus tabakasını arttırarak bariyer fonksiyonunu geliştirirler. Böylece bağırsak yüzeyindeki hücrelerin bağışıklığını arttırırlar ve konağı korurlar.
Probiyotikler mukus katmanı ve epitelyal hücrelerdeki sınırlı sayıdaki yerler için bakterilerle yarışırlar.
Zararlı bakterilerin üremeleri için gereksinim duydukları besin maddelerini tüketerek, bakterilerin üremelerini baskılarlar.
Aynı zamanda çeşitli antimikrobiyal maddeler üretirler.
Probiyotikler antikor üretimini ve aktivitesini arttırırılar,
Probiyotiklerin oral alınmasının kadın genital sistemi, solunum sistemi, cilt ve burun mukozasında bağışıklığı değiştirdiği gösterilmiştir.
Doğal probiyotikler nelerdir?
Çocuklarımızın sağlığının korunmasına ve bazı hastalıklarının tedavisine faydaları olan probiyotikler Yoğurt, Kefir, Ayran, Peynir gibi fermente süt ürünlerinde bolca bulunurlar.
Ayrıca fermente gıdalarda (sirke, tarhana, turşu, boza, şalgam suyu) bulunduğunu biliyoruz.
Yukarıda da görebileceğiniz gibi probiyotikleri düzenli olarak tüketmek bizim ve çocuklarımızın bağışıklık sistemi güçlendirmekte ve enfeksiyonlara karşı daha dirençli olmamıza neden olmaktadır.
O yüzden çocuklarımızı enfeksiyondan korumak için bol bol ve düzenli olarak probiyotikli gıdalar tüketmenizi öneriyorum.
Sağlıcakla kalın.