Çocuklarda sınav kaygısına dikkat

Çocuklarda sınav kaygısına dikkat

Aileler ve çocuklar için ergenlik, yaşamın en zor dönemlerinden biridir. Ergenlik dönemine bir de çocuklara önemli sorumluluklar yükleyen sınav süreçleri de eklendiğinde, ergenlik dönemindeki çocukların fiziksel ve duygusal değişimler yaşanması kaçınılmazdır.

Gerçekten sınav kaygısı mı?

Ergenlik döneminde çocukların sıkça değişen ruh hallerine, yoğun iniş çıkışlara, saldırgan davranışlara, depresif duygu hallerine sıkça rastlanmaktadır. Birçok aile, ergenliğe rastlayan sınav dönemlerinde, ‘Bu aralar çok sinirli, ne desek yanlış anlıyor, sınava girmeden önce elleri buz gibi oluyor, bayılacak gibi oluyor, sınavlarda başarısız oluyor’ gibi cümleleri sıkça kullanmaktadır. Bu dönemde aileler, ‘Çocuğun yaşadığı şey gerçekten sınav kaygısı mı? Sınav kaygısı olup olmadığını nasıl anlarız?’ sorularına yanıt bulmalıdır.

Sınav kaygısı günlük yaşamı etkiler

Çocuğun aklı gün içerisinde sürekli sınavda başarılı olup olmayacağı düşüncesiyle meşgulse, bundan dolayı yoğun bir kaygı hissettiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu kaygı

çocuğun günlük yaşam aktivitelerini de etkilemeye başlar. Uyku düzeninde değişiklik olur, yemek yeme düzeni olumsuz etkilenir, sınavlara girmeden önce elleri ve ayakları titrer, terlemeler görülür, sınavlarda heyecandan soruları okumakta zorlanır, baş ağrıları veya kaygıya bağlı hem psikolojik hem bedensel rahatsızlıklar yaşamaya başlar. Tüm bu belirtiler, yoğun bir sınav kaygısının göstergesidir.  

Aileler çocuklarını iyi tanımalı

Bu dönemde aileler; çocuklarının yeteneklerini, başarılarını, farklılıklarını, gerçekçi bir şekilde değerlendirmeli ve beklentilerini buna göre oluşturmalıdırlar. Çocuklara kapasitesinin ve yeteneklerinin üzerinde beklentiler yüklemekten kaçınmalıdır. Bu durum, çocuğun gelecek yaşantısı için de özgüven eksikliği, başaramama ve değersizlik hissi oluşturacaktır.

Çocuğun hayalleri farklı olabilir

Aileler, çocuklarını kendi hayallerini gerçekleştirmede bir araç gibi görmemelidir. Çocukları kendi istekleri ve beklentileri doğrultusunda zorlamamalıdır. Çocuğun kişiliği ve yetenekleri, ailelerin hayallerinden farklı olabilir. Meslek seçimi konusunda çocuklar özgür bırakılmalı ve kararları ne olursa olsun desteklenmelidir. Çocukların fikirlerini ve hayallerini rahatça tartışabilecekleri ortamlar hazırlanmalı, onlara saygı gösterilmeli ve çıkabilecek her düşünce belli bir mantık çerçevesinde birlikte değerlendirilmelidir.

Çocuğa değerli olduğu hissettirilmeli

Sınav, belirli bir alanda edinilen bilgi düzeyini belirlemek amacıyla yapılan bir değerlendirme sürecidir. Unutulmamalıdır ki, yüksek puan almak çocuğun başarısı ya da kişiliği ile ölçülemez. Çocukların seçtikleri ya da seçmek istedikleri mesleklerde başarılı olmaları için destek verilmeli, yeteneklerini ve kendilerini göstermeleri için fırsat oluşturulmalıdır. Sonuç ne olursa olsun, çocuğa değerli ve önemli olduğu hissettirilmelidir.

Kaygı için uzmandan destek alınmalı

Kaygı bulaşıcı bir duygudur. Çocuğun çevresindeki insanların, anne ve babasının kaygılı insanlar olması, ebeveynlerin sınav konusunda yanlış inançlar geliştirmesi ve bunların da çocuk tarafından algılanması, özdeşim kurması kaygısını daha da artıracaktır. Bu nedenle bu süreçte olabildiğince, gerektiği takdirde bir uzman yardımıyla, daha bilinçli tavırlar sergilenip, daha sağlıklı bir dönem geçirilerek çocuğun da daha yüksek performans göstermesi sağlanabilir. Bu anlamda, bu kritik dönemler sadece çocuk için değil, anne ve baba için de bir sınav dönemidir. Çocukların geçirdiği sınavlar geçici ve telafisi mümkündür. Ancak ailelerin bu sınavlardan alacağı sonuçlar, çocukları ve aile ilişkilerini kalıcı olarak etkileyecektir.

Yrd. Doç. Dr. Şaban KARAYAĞIZ

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Psikoloji A.D. Başkanı

 

 

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Şaban Karayağız

Etiketler
Sınav kaygısı ve baş etmenin yolları
Uzm. Dr. Şaban Karayağız
Uzm. Dr. Şaban Karayağız
Kayseri - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube