Çocuklarda allerjik hastalıklara dikkat!

Çocuklarda allerjik hastalıklara dikkat!

Allerjik hastalıklar en sık görülen kronik hastalıkların başında geliyor. Ayrıca görülme sıklığı gittikçe artıyor. Konuya allerji, allerjen ve alerjik hastalıkların tanımlanması ile başlayalım. ‘Allerji’, çoğu kişinin sorunsuzca tolere edebildiği bir maddeye anormal bir tepkidir. İşte bu tepkiye neden olan (yani allerjiye neden olan) maddeye de ‘allerjen’ diyoruz. En sık görülen alerjenler polenler, ev tozu mite’ları, mantar sporları, hayvan tüy ve deri döküntüleri, gıdalar ve ilaçlardır. İşte bu allerjenleri vücutta meydana getirdiği allerjik  inflamasyon (allerjik iltihap) sonucu gelişen hastalıklara ‘allerjik hastalıklar’ diyoruz. Çocukluk çağında en sık görülen alerjik hastalıklar ise allerjik rinit, astım ve atopik dermatittir (çocuk egzaması). Şimdi bunlardan kısa kısa bahsederek uygulamaları vurgulayalım…

Allerjik rinit

Allerjik rinitin en sık görülen alerjik hastalıklardan biri olduğunu söylemiştik. Polen, ev tozu akarı, mantar sporu gibi aeroallerjenlere duyarlı kişilerde meydana gelir. Bu allerjenlerin burun mukozasında oluşturduğu allerjik inflamasyona (iltihap) bağlı burun akıntısı, burun kaşıntısı, hapşırma ve burun tıkanıklığı gibi belirtiler meydana gelir. Bazı hastalarda belirtiler mevsimsel olarak tekrarlar. Özellikle bahar aylarında şikayetleri olan hasta grubunun sıklıkla polen alerjileri vardır. Bazı hastalarda ise belirtiler yıl boyu sürebilir. Bunlar sıklıkla ev tozu akarı alerjisi, mantar sporları, hayvan tüy ve deri döküntüsü alerjisi olan hastalardır.

Allerjik rinit tanısında en önemli nokta hekimin muayenesinden sonra allerji testlerinin yapılmasıdır. Deri testleri kanda bakılan allerji tetkiklerine göre daha duyarlı ve kesinlikle daha hassastır. En fazla yarım saatte sonuç veren güvenli ve hızlı bir metottur. Tedavi için öncelikle sakınılması mümkün olan allerjenlerin uzaklaştırılması gereklidir (kedi ve köpek gibi). Fakat ev tozu gibi bazı allerjenler yok edilmese de azaltılabilir. Ancak polen gibi engelleyemeyeceğimiz bazı allerjenler için pencereleri sabah saatlerinde biraz geç açmak fayda verebilir. Tedavideki ikinci adım ise ilaç tedavisidir. Fakat verilen ilaçlar hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz, kullanıldığı sürece rahatlatabilir. Bazı hastalar buna rağmen yeterince rahatlayamazlar. Böyle hastalarda erkence immunoterapi denilen allerji aşı tedavisi planlanmalıdır.

Allerjik astım

Allerjik astım da çocukluk çağında görülen kronik hastalıklardan biridir. Belirtileri genelde 5 yaş altında başlar. Astımın belirtileri çok değişkenlik gösterebilir. Basit bir öksürükten şiddetli nefes darlığı, hırıltı ve morluk gibi solunum yetmezliği tablosuna kadar değişebilir. Astımın gelişmesinde genetik faktörler ve çevrenin önemi vardır. Astımlı hastalar düzenli takip ve tedavisi yapılması gereken gruptur. Yoksa ileri yaşlarda KOAH denilen tedavisi zor kronik hastalığa kadar ilerleyebilir. Allerjik astım tedavisinde ilk adım aile ve hastaya hastalığın ve hastalıkta kullanılacak ilaç ve cihazların anlatılması olmalıdır. Bunun yeterince yapılmaması ve uygun ilaç ile cihazın seçilmemesi tedavinin başarısını etkileyebilir. Hastalar düzenli takip edilirse tedavinin gidişatındaki problemler (ilaç ve cihaz uyumsuzluğu gibi) çözülebilir. Allerjik astımlı hastalarda da bu tedavilerle yeterince cevap alınamadığı durumlarda, allerji aşı tedavisi uygulanabilir.

Çocukluk çağı egzaması

Çocukluk çağında en sık görülen bir diğer hastalık çocukluk çağı egzamasıdır. Genellikle 2-3 aydan itibaren başlar. Tabiri caizse “allerjik hastalıkların ilk istasyonu” diyebiliriz. Daha sonraki istasyonlarda gıda allerjileri, allerjik rinit ve allerjik astım gibi diğer hastalıklar görülebilir. Özellikle yanakta kızarıklık şeklinde başlayıp dirsek önü ile diz arkasına yayılabilir. Eğer kontrol altına alınmazsa tüm vücudu tutan kızarıklık, pullanma ve kabuklanma olabilir. Bu hastalarda uykuyu bozabilecek derecede kaşıntı mevcuttur. Yumurta gibi hastalığı alevlendirebilen alerjenler vardır. Bu alerjenlerin allerji testleri ile tespit edilip uzaklaştırılması gereklidir. Testler uygulanmadan sadece tahmin ile gıdaların kesilmesi sakıncalıdır. 

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mehmet Karaayvaz

Prof. Dr. Mehmet KARAAYVAZ, tıp eğitimi 1982 yılında İstanbul Tıp Fakültesin’de tamamlamasının ardından 1989 yılında GATA'da Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlığını almıştır. Yandal eğitimini ise yine GATA’da Çocuk İmmünolojisi ve Alerjisi üzerine yapmıştır.

Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde 1996 yılında Doçentlik, 2003 yılında ise Profesörlük unvanını almış olan Prof. Dr. Mehmet KARAAYVAZ, 2008-2009 yılları arasında Yüksek Bilim Konseyi üyeliği yapmıştır. 29 Mayıs Özel Hastanesi'nde Çocuk ve Alerji Uzmanlığı, Tıbbi Direktörlük ve Genel Müdürlük görevlerini de yürütmüştür.    

Prof. Dr. Mehmet KARAAYVAZ, 2014 yılında beri Medicana International Ankara Hastanesi’nde hastalarına hizmet vermektedir.  

Etiketler
Çocuklarda alerjik bronşit
Prof. Dr. Mehmet Karaayvaz
Prof. Dr. Mehmet Karaayvaz
Ankara - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube