Cilt dolgusu uygulaması

Cilt dolgusu uygulaması

Cilt dolgusu uygulaması ciltte hacim yaratarak sağlıklı ve canlı bir görünüm verir. Cilt dolgusu yaşlanan ciltlerde sık karşılaşılan, çizgilerin yok edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Farklı kullanım alanları da vardır ancak günümüzde en çok çizgilerin doldurulması amacıyla kullanılır. Alın çizgilerinde, iki kaş arasındaki çizgilerde, alt göz kapağı çizgilerinde, derin gülümseme çizgilerinde, üst dudaktaki dikey çizgilerde, ağız köşesinden aşağıya uzanan çizgilerde, sivilce veya ameliyat izlerinde, elmacık kemiği dolgunlaştırılmasında, göz iç köşesinden burun kenarına uzanan derin oluklarda, göz altı çökmelerinde ve dudak dolgunlaştırılmasında kullanılır. Doğal dolgu maddeleri en çok çabuk çöküp kırışıklık yaratan burunla dudak arasında olan bölge ile dudakların çizgisini netleştirmek, dolgunlaştırmak için kullanılır. Bunu göz çevreleri, alın ve dudak çevresindeki minik kırışıklıkların hafifletilmesi, eller, boyun ve dekolte bölgelerindeki yıpranmış görünümün azaltılması izler.

Cilt dolgusu uygulamasında düzeltilecek alana ince bir iğneyle hyalüronik asit jeli enjekte edilir. Jel kırışıklıkların altını doldurur. Enjeksiyon işlemi genellikle anestezi gerektirmez. Enjeksiyon yaklaşık yarım saat sürer. Sonuçları hemen farkedilebilir.

Dünyada en çok tercih edilen dolgu maddesi, doğal olandır. Diğerlerine göre kimyasal madde içermeyen bu maddeler, vücuda kolayca karışır ve kalıcıdır. Her dolgu malzemesi doğal değildir. İlk dönemlerde silikonla dolgu işlemleri yapılmış ve hiç de doğal olmayan sonuçlar alınmıştır. Hylüronik asit dışında hayvansal içerikli ürünler ve insan vücudundan alınan yağlar dolgu malzemesi olarak kullanılmıştır.

Dolgu maddesi hyalüronik asit ve fizyolojik serum içen pH’ı 7 olan bir jel şeklinde hazırlanmış preparattır. Dolgu maddelerindeki hyalüronik asit hayvansal kaynaklı değildir. Bu yüzden bazı hastalıkların bulaşması gibi riskler taşımaz. Vücudumuzda zaten bulunan doğal bir madde olduğu için alerji yapma ihtimali yok denecek kadar azdır.

Enjeksiyon öncesinde acıyı önlemek için özel bir krem kullanarak cilt uyuşturulur. Tedavinin hemen ardından tedavi edilen bölge hafif kızarmış ve şiş olabilir. Bu enjeksiyonun normal sonucudur ve bir-iki günde kaybolur. Diğer oluşabilecek sorunlar çok nadirdir .Dolgu maddesi tedavisi sonrasında o bölgeye bir hafta hafif masaj uygulanması tavsiye edilir. Bir hafta sonra gerekli görülürse bu bölgeye ek maddeler uygulanabilir.

Dolgu maddesi yüzde uygulandığı alana dolgunluk sağlar. Dolgu etkisi hyalüronik asitin su tutma özelliği moleküllere giderek artan miktarda suyun tutunmasına yol açar. Bu da dolgu işleminin uzun kalıcılık süresini gösterir.

Yüz dolgusu yapıldıktan sonra kişi aşırı sıcaktan korunmalıdır. Güneşlenmekten ve solaryum gibi sıcak ortamlardan uzak durmalıdır. Çok aşırı sıcaktan kaçınılacağı gibi aşırı soğukta bulunulmamasında da fayda vardır.

Dolgu işleminin yan etkisi yok denecek kadar azdır. Görünen yan etkiler ise hızla geçerler. Uygulama alanında geçici olarak kızarma, morarma ve şişlik görülebilir. İyileşme döneminde bu izler hızlıca kaybolur.

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Berker Büyükgüral

Etiketler
Cilt dolgusu uygulaması
Op. Dr. Berker Büyükgüral
Op. Dr. Berker Büyükgüral
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube