Bahar aylarında ağrılar da artıyor

Bahar aylarında ağrılar da artıyor

Merhaba,

Herkesin hayatında belli bir dönem yaşadığı bir sorundur bahar yorgunluğu. Aslında bahar yorgunluğu mevsim dönüşlerinde görülen bir takım fiziki ve ruhsal değişimlerden ibarettir. İşin özünde bahar aylarında yavaşlamış olan metabolizma, baharın gelmesiyle birlikte bu değişime ayak uyduramaz. Havalar ısındığında duygusal iniş çıkışlar, uykusuzluk, iştahsızlık, eklem ağrıları ve yorgunluk ortaya çıkar. Bunun yanında düzensiz beslenme, yeterli vitamin almama, uyku düzensizliği, kansızlık, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, tansiyon-kalp-enfeksiyon hastalıkları, sigaranın fazla kullanılması, depresif duygu durumları, adaptasyon ve dikkat süresinin kısalması bahar yorgunluğunda etkili olan unsurlar arasında yer alır.

Bahar Aylarında Vücuttaki Değişimler

Özellikle bahar aylarında neşeli ve enerjik olunmasının temel nedenlerinden biri de hormonlardır. Hormonların bazıları karanlık ortamlarda daha fazla salgılanırken, bazı hormonlar ise insan metabolizması gereği güneş ışığı gördüğünde daha fazla salgılanıyor. Mesela kış mevsiminde karanlıkta daha fazla üretilen melatonin uyku hormonudur ve günler uzadıkça ve aydınlandıkça melatonin üretimi azalma gösterir.

Bu sebeple kış mevsiminden ilkbahara geçerken yaşanan uyku eksikliği, yorgunluğa yol açar. ’Mutluluk hormonu’ şeklinde bilinen serotonin ise bu geçiş dönemindeki durumu beyin üzerinden dengeler. Vücutta; akciğer, dalak, bağırsak ve merkezi sinir sisteminde üretilen bu hormon artan ışıkla beraber ancak yavaş yavaş kendini yeni duruma adapte edebilir ve harekete geçebilir. Fakat bu adaptasyon süreci 2 aya kadar sürebilir. Bunun yanında soğuk kış günlerini geride bırakıp havanın ısınması ile havadaki negatif yüklü iyonların artması insan biyoritmini olumsuz etkilemekte ve organizmanın birden ısınmanın sonucunda adaptasyonu sağlamak için adrenalin ve kortizol gibi bazı hormonların salınımı artar. Vücudunuzun yeni çevresel değişikliklere alışması ve hormonal sistemin yeniden dengeye girmesi zaman alır.

Kışın tüketilen yemeklerin ağırlığı ve hareketsizlik de yorgun ve halsiz hissettirir. Bununla birlikte bahar aylarında, aslında vücudumuz daha aktif olmamızı sağlayacak hormonlar salgılanmasına karşın eğer ortada vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa, vücut buna aynı uyumu gösteremiyor ve yorgunluk hali gitgide artıyor. Havanın ve mevsimin değişikliği insan biyoritmini de havadaki elektrik yükü değişimlerinden dolayı olumsuz biçimde etkiler. Havada yer alan elektrik yükünün yoğunluğu, sinir gerginliğini ve stresi, dolayısıyla damarlardaki büzülmeyi artırır. Damarlarda gerçekleşen büzülme midede gerçekleşirse ülsere bile neden olabilir, mide ve onikiparmak ülseri olanlarda hastalık tekrarlayabilir. Hemen yorulma, mutsuzluk, kas, eklem ağrıları, kramplar, uyku düzeninde değişiklikler, eskiden yaptığı şeyleri yapmada isteksizlik, kadınlarda adet düzensizliği, psikolojik bazı durumlar bahar yorgunluğunun belirtileri arasında yer alır.

Bahar Yorgunluğu Egzersiz Programları

Yorgunluk, halsizlik, enerji düşüklüğüyle hissettiren bahar yorgunluğunun, kortizon türevi hormonların aşırı düzeyde salınmasıyla da baş, boyun, sırt ve bel bölgelerinde ağrılara sebep olur. İlkbahar aylarında en sık görülen ağrı, baş bölgesinde migren ve gerilim tipi ağrılardır. Bilhassa migren hastaları mevsim geçişlerinde sık sık nöbet geçirmektedir. Bunun yanında halk arasında kulunç olarak önde gelen, sırt ve bel bölgesinde yoğunlaşan ağrılar bahar aylarında kürek kemiğinde, boyun ve bel bölgesinde bıçak saplanmasına benzer şekilde ortaya çıkar. Çoklukla kaslardan kaynaklanan ağrılar nemden, rüzgârdan, hava değişiminden en fazla etkilenen ağrılardır. Ayrıca kış aylarında daha hareketsiz yaşarız. Baharla beraber kaslardaki aktif noktalar aktif hale geçer. Bu nedenle, genel olarak bahar aylarında halk arasında ’kas romatizması’ denilen ağrıları çekeriz. Gerilme, kasılma tarzındaki ağrılar hem ilkbaharda hem sonbaharda çok fazladır.

Bahar ağrıları noktasında gevşeme egzersizleri çok önemlidir. Kası çalıştırıp aynı zamanda gevşeme egzersizi yapmak aslında en doğru olandır. Lakin bu başlangıçta herkesin kendi kendine yapabileceği bir şey değildir. Sağlıklı olan doğru egzersizler, bir hekimin ya da fizyoterapist eşliğinde öğrenilebilir. Bazı hastalarda sorunlar ciddi boyuttadır. Bunlar değil egzersiz yapmak, kıpırdayamayacak halde ağrı hissi yaşarlar. Böyle kişilerin ilaç tedavisi alması gerekebilir. Bu durumda antidepresan ve kas gevşetici önerilebilir. Daha da yoğun ağrısı olanlarda ise kasların hassas noktalarını bulup lokal anestezi enjeksiyonu yapılabilir. Ama burada kişiye özel egzersiz programı önemlidir.

Bu makale 9 Mayıs 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Fzt. Muhammed Buğra Baysal

Etiketler
Fizik tedavi uygulamaları
Fzt. Muhammed Buğra Baysal
Fzt. Muhammed Buğra Baysal
Aksaray - Fizyoterapi
Facebook Twitter Instagram Youtube