Anne sütünün vücut tarafından kullanım değeri yüksek, sindirimi kolay, yeni doğan bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlayacak tüm besin öğelerini içinde barındıran doğal bir besin kaynağı olmasından dolayı Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ), UNICEF gibi birçok uluslararası organizasyon ve bilimsel kurum tarafından bebekler için en iyi besin olarak kabul edilmektedir. Anne sütüyle beslenmenin hem bebek için hem de anne için birçok yararı bulunmaktadır. Bu yararların başında bebeğin beslenmesi gelmesine karşın anne için sağlık, psikolojik, bağışıklık, ekonomik ve sosyal açıdan fayda sağlamaktadır. Bebekler ve çocuklar için uzun dönemde birçok hastalığa karşı koruyucu biyoaktif öğeler içermektedir.
İlk 6 ay boyunca bebeğe anne sütü dışında gerekmediği sürece ek besin ve su verilmemelidir. Anne sütü uygun yöntem, sıklık ve sürede bebeğe verilmelidir. DSÖ ve birçok bilimsel topluluğun tavsiyelerine göre 6. aydan sonra uygun şekilde başlanan tamamlayıcı besinlerle birlikte emzirmeye 2 yaşına kadar devam edilmelidir. Türkiye de yılda 1,3 milyon çocuğun ölmesi ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. Aydan sonra uygun ek besine başlanılarak önlenebileceği rapor edilmektedir. Ayrıca anne sütü hem en ekonomik hem de en çevre dostu beslenme biçimi olarak kabul edilmektedir. Çünkü hastalıkları önlemekte ve maliyeti çok düşüktür.
Anne sütü başta prematüre ve hasta yeni doğanlar olmak üzere tüm bebekleri için en ideal besin olarak kabul edilmektedir. Bebeğin yaşına ve fizyolojik durumuna göre anne sütü içeriği değişebilmekte olduğu için önemli bir besleyici olarak kabul edilmektedir. Anneler emzirme konusu hakkında eğitilmeli ve desteklenmelidir.
Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) tüm bebeklerin emzirilmesi için anneleri teşvik de bulunduracak bir politika izlenmesini önermektedir.