Aile içinde iletişim

Aile içinde iletişim

 Ailesinin gücünü arkasında hisseden kişinin özgüveni tamdır ve başarı yolu açıktır. Hayatın zorlukları karşısında yılmaz, korkmaz. Tökezlese bile ailesinin desteğiyle tekrar ayağa kalkacağını bilir. Özgürdür, değerlidir, güçlüdür ve gerçekçidir. Ayakları yere basar. Güçlü bir aile için iletişim şarttır. Nedir iletişim? Kelime anlamına bakarsak, iletmekten gelir. Biz ne iletiriz? İsteklerimizi, ihtiyaçlarımızı, duygu, düşünce ve davranışlarımızı iletiriz. Örneğin öfke, neşe, endişe, korku gibi duygularımızı iletiriz; bence şöyledir, öyle olmadığını düşünüyorum derken düşüncelerimizi iletiriz; sarılma, kaş çatma ile de davranışlarımızı iletiriz. İlettiğimiz her yol karşımızdakine bir mesajla birlikte gider. Öyle ya da böyle ilettiğimiz kişi ve çevre bizden bir mesaj alır. İletişimde 3 yol kullanırız. Bunlar beden dili (%60), ses tonu (%30)ve sözcükler (%10)dir. Beden dili davranışlarımızdır. Yani en çok davranışlarımız akılda kalır. Ses tonumuz duygularımızı, sözcüklerimiz de mesajlar aktarır. Ses tonumuzdaki ahenk ya da vurgu, ağzımızdan çıkan kelimelerle aynı anlamı yansıtmayabilir. Yani bizim gerçek hislerimizi belli eder. İnsanlar onları ne kadar düşündüğümüzü, iyi niyetimizi veya içsel planlarımızın bencilliğini birçok işaretle algılayabilirler. İletişim hayatımız için şarttır. Ama mutluluğumuz için bunun etkin ve olumlu yapıda olması gerekmektedir. Özellikle aile üyelerimizin bizi doğru anlaması ve kararlarımızda uyumlu olmak için, ortak hareket edebilmemiz için bu kanalda kendimizi geliştirmemiz şarttır.

Aile içi etkin iletişim nasıl olmalıdır?

    Kendimizi iyi ifade etmek için ne hissettiğimizi, ne istediğimizi iyi bilmeliyiz ve nazikçe, açıkça karşı tarafa iletmeliyiz.

Ne istiyoruz?

-Güzel sözler duymak ve takdir edilmek mi?

-Kaliteli vakit geçirmek mi?

-Hediye almak mı?

-Para harcamak, alışveriş yapmak mı?

-Gezmek, hoş vakit geçirmek mi?

-Fiziksel temas mı?

-Hizmet almak mı?

- Gelecekte zarar görmemek mi?

- Çocuğumuzun gelecekte kariyerinde başarılı olmasını mı?

    Kaliteli iletişim için kaliteli vakit geçirmek gereklidir. Bunun için uzun bir zaman gerekmez, zamanı iyi kullanmak yeterlidir. İki saat kanepede hiç konuşmadan dizi seyretmek size iletişim açısından bir sağlamazken, balkonda kahve içerek 10 dakika sohbet etmek sizi duygusal olarak tatmin edebilir. İşte bu kaliteli, etkin bir iletişimdir.

İletişimde anlaşmak şart değildir. Yargılamadan, beklenti içine girmeden, aynı frekansta kalarak orta yol bulmak, her iki tarafında çıkarına olacak şekilde sorunları çözmek uygun olacaktır.

    Dinleyerek, anlayarak, olduğu gibi kabul ederek, sorunlara barışçıl çözümler getiren ailelerin, birbirleriyle olan bağlarının güçlü olması kaçınılmazdır. Güçlü bağları olan ailelerde ailedeki her üyenin duygusal ihtiyaçları söz konusudur. Nedir bu duygusal ihtiyaçlar?

1-Ben değerliyim duygusu: ailede herkes kendisine verilen değeri bilir, bunu hisseder. ‘Sen bizim için değerlisin’ imajı her zaman anlaşılırdır.

2-Yalnız değilim duygusu: ailede kimse yalnız kalmaktan korkmaz çünkü yakınlık duygusu buna izin vermez. “Ne olursa olsun, arkandayız” mesajı iletilir.

3-Dayanışma duygusu: aile içi çatışmalarda mutlaka bir orta yol bulunur. Zamanla fikir ayrılığı olsa da farklılıklar kabul edilir.

4-Sorumluluk duygusu: ailede sorumluluğu sadece anne, baba değil çocuklarda paylaşır. Bu ‘ben çocuğuma güveniyorum’ anlamına gelir çünkü güvenmediğiniz insana sorumluluk vermezsiniz.

5-Kendime güveniyorum ve gurur duyuyorum duygusu: aile olarak bir zorluğun altından kalkılmışsa bunun haklı güvenini ve gururunu bütün aile fertleri hissedecektir.

    Hepimiz zaman zaman çevremizdekilerle bir iletişim kopukluğu yaşarız. Önemli olan bu durumun uzun sürmemesidir. Ailenin bir üyesinin geçirdiği kritik bir dönem (iş değişikliği, hastalık, stres v.b durumları) diğer aile bireyleri ile arasında kopukluklar ortaya çıkarabilir. İletişim kopukluğunun bize ve ailemize zarar vermesini istemiyorsak, etrafımızdaki kişilerin sevgi depolarını zamanında doldurmuş olmamız gerektiği açıktır. Gary Chapman’ın söylediği gibi kendi sevgi depomuz yeterince doluysa bunun altından kalkarız. Aile içinde sevgi alışverişi zor zamanlar için yatırılmış bir besin deposudur. İşte bunun için kendimizi mutluluğa odaklamamız, bunun içinde çaba harcamamız gerekir. Güçlü olmak için bağların kuvvetli olması, bağların kuvvetli olması içinde iletişimin iyi olması gerekmektedir.

Bu makale 15 Ekim 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Kemale Günhan

  Uzm. Kl. Psk. Kemale Günhan, lise öğreniminin ardından Uludağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nü başarı ile tamamlayarak psikolog olmuştur. Lisans eğitimi sırasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri klinik ve polikliniğinde staj programlarına katılmıştır ve Uzm.Psk. Birgül Aydın’ın yönettiği bu staj programında psikolojik rahatsızlıklar ve tedavi süreçleri ile deneyimsel anlamda tanışmıştır. Mezun olduktan sonraki iki yıl özel eğitim kurumu ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışmış olup bu süreçte, otizmli çocukların eğitimi, gelişimsel bozukluğu olan çocukların ailelerine psiko-eğitim ve danışmanlık ve çocukların bireysel davranış değiştirme programlarını yürütmüştür. Aynı dönemde, zekâ ve projektif testlerin uygulanması, dikkat eksikliği ve öğrenme güçlüğü giderici etkinlikler üzerinde tecrübe kazanmıştır. Ayrıca, bu kurumla ...

Etiketler
Aile baskısı
Uzm. Kl. Psk. Kemale Günhan
Uzm. Kl. Psk. Kemale Günhan
Antalya - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube